BAYBURT BAYBURT OLALI, BÖYLE ZULÜM GÖRMEDİ

Geçen meclis toplantımızda basın mensupları gittikten sonra şehrimiz için ne hayaller kurduğunuzu, şehrimizin ufkunu açma adına hangi fantastik düşünceler taşıdığınızı, şehrimizin sanat ve edebiyat ortamından ne kadar yoksun olduğunu ve bunların sonunda şehrimize nasıl hizmet etmek istediğinize dair bir nebze olsun samimi bir dille meclisimizle fikirlerinizi paylaştınız. Ne de güzel dinledik söylemlerinizi. Güzel şeyler anlattınız tabii ki. Ama işiniz çok zor sayın başkanım. Zira ITKM bitecek gibi görünmüyor. Biriket fabrikasına ek üniteler satın almaktan, belediye şirketlerine Cumhurbaşkanımızın yardımıyla borçlanma yetkisi almaktan başka birşeyler mi yaptınız? Sürekli çizilen projeler etrafta uçuşuyor. Ama ben bir şey göremiyorum. Görmemişsem de lütfen biri bana göstersin. Onu da kabul eder, özür dilerim.

 

Sayın başkanım enteresan bir insan. Yüksek mimar. Estetik yönü kuvvetli, tarih sevdalısı. Ancak bu kadar uçuk düşünceler, bu şehrin sahibine, yarınlarına şekil verecek olan bir yöneticiye uymadığı gibi, bu şehirde kendisine aklı başında hizmet verilmesini bekleyen insanlara da uymuyor.

 

Sayın başkanım yine belediye meclisimizde, şehrimizin eksiklerinden olan “opera salonu”nun yapılması gerektiğini söylediniz ve bu konuda ülkemizdeki uzman üç-beş kişiden biri olduğunuzu belirtmiştiniz. Hatta dediniz ki: 1940’lardan sonra bugüne değin bu sanat dalının ve bu sanatın icra edildiği salonların ihmal edildiğini anlattınız. Bu ihmalin yanlışlığını dile getirdiniz. Bunu duyunca hemen aklıma Bayburt’a senfoni orkestrası gelip de, konser sonrası vatandaşlardan birine fikri sorulduğunda “bayburt bayburt olalı böyle zulüm görmemistir” demişti ya. Ben burada bir meclis üyesi olarak başkanımı her zamanki gibi uyarıyor ve Sayın başkanımdan hemşerilerime aynı zulmü yapmamasını can-ı gönülden istirham ediyorum. Sayın başkanım hala uçuk-aykırı projeler peşindesiniz. Yapma sayın başkanım. Allah aşkına bize “Isparta Isparta olalı, böyle zulüm görmedi” dedirtme. Biz de seni yıllar sonra “uçuk-aykırı” bir adamdı diye hatırlamayalım.

 

Sayın başkanım, Belediye başkanlığı seçimlerine partiniz MHP’nin de verdiği destekle bir yıl kaldı gibi. Siz de bunu önceden tahmin ettiniz ki (!), son festivalde BAHÇELİ ve Emel SAYIN kozlarını tam yerinde kullandınız. Festivale ilaveten bir de “Gül Heykeli” yaptınız ki akıllara ziyan. Çünkü bugüne kadar henüz “güzel olmuş, mükemmel olmuş, çok zarif, şehrimize ne kadar da yakıştı, estetik yönüyle harika” gibi beğenileri maalesef görmedim, duymadım. Bir de söylemediniz mi ki: Eleştirileri duyunca Paris halkı da Eiffel kulesi yapıldığı zaman mimarları hakkında aynı eleştirileri yapmışlardı. Ama aynı Eiffel bugün bugün en çok ziyaret edilen yerler arasındadır. Benim eserimde aynen böyle bir eser olacaktır. Yanlış bilmiyorsam 500 bin liraya malolmuş. Şimdilerde bu gül anıtının kaldırılması gündemde. Çünkü anıtlar kurulundan “festival boyunca” kullanılmak üzere diye izin alınmış. Sayın başkanım da bunu henüz yapılmayan Etnografya Müzesi alanına taşıyacağını söyledi. Yüz yıl sonra şehrimizin Eiffel kulesi kadar turist çekecek bu anıt esere 500 bin lira helal olsun.

 

Bir de Sayın Başkanım, yüz yıllık asfalt diye bir şey tutturdunuz gidiyorsunuz. Asfaltın herhalde yıllık çeşitleri var. Yüz, ikiyüz, üçyüz yıllık gibi. Başkanım, yaptığın alt tarafı asfalt. Bunun altı da asfalt, üstü de asfalt. Yaptığınız yüz yıllık asfaltlarda yama çalışmalarına bile başladınız. Doğum evinin yakınında, Yetiştirme Yurdu önünde yüz yıllık asfaltı bir ay geçmeden kazdınız yamamaya bile başladınız. Bir belediye için rutin üç iş var: yollar, su ve çöp. Bunları her belediye başkanı behemehal yapmalı. Bunların dışındaki konularda hizmet üretebilmişse bir başkan başarılı olmuş sayılıyor ülkemizde. Yani bunlar olmazsa olmazlarımız. İstersen bunları da yapmasaydın sayın başkanım. Lütuf gibi bize pazarlama bunları. Dün yağan on dakikalık yağmurda su baskınları nedeniyle oluşan durumdan, hemen merkezi hükumeti ve DSİ’yi sorumlu tutup işin içinden çıktın. Arkasından devletimize lütuf gibi “gerekirse ben de yapar, hediye ederim” dedin. Bunu yapman için halkımın bu sıkıntıları yaşaması mı gerekiyordu? Bakıyorum 2004’deki “kar afeti”nden hala ders almamış gibisin. Benden söylemesi.

 

Yerel seçimlere bir yıl kaldı, MHP kongresine birkaç ay. Bahçeli beye, Ankara’ya tüm teşkilatlarla gittiniz şekil ve görüntü yaptınız. Bahçeli bey de bir takım etkinliklerde görünme vesilesi ile iadeyi ziyaret yapacakmış. Siz de ona çeşitli temeller attırıp, açılışlar yaptıracakmışsınız. Sahi bu filmi biz daha önce de seyretmedik mi sayın başkanım? Kamuoyuna açıklayın Bahçeli beyin daha önceki attığı temellerden neler bitmiş, neler başlayacak bilelim. Yoksa koskoca Bahçeli Beye temcit pilavı gibi aynı temelleri attırıp durma.

 

İsmail TANIŞMAN

AK Parti Belediye Meclis Üyesi