ERDOĞAN DÜNYAYA HAYKIRDI: BAŞARAMAYACAKSINIZ!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta'da toplu açılış törenindeki konuşmasında, "Ecdadımızdan aldığımız ilhamla biz de sesimizin yettiği en yüksek tonla, yüreğimizden gelerek diyoruz ki, başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, hakkın ve hakikatin sesini boğamayacaksınız, ümmetin son ümidini kıramayacaksınız." açıklamasında bulundu.
 
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde;

"ISPARTALILARA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"

Ay doğar aşmak ister, al yanak yaşmak ister, şu benim deli gönlüm yâre kavuşmak ister... Biz de bugün hamdolsun Ispartamıza, Ispartalılara kavuştuk. Biz bu milleti seviyoruz be! Biz bu milleti Allah için seviyoruz. Günün 24 saati, 365 gün milletimize hizmet etsek usanmayız. 15 Temmuz gecesi Ispartalıların ezanlarına, ülkelerine, bayraklarına sahip çıktıkları için şükranlarımı sunuyorum.

16 Nisan halkoylamasında yüzde 56 oranında evet diyerek demokrasisine ve geleceğine sahip çıkan Isparta'ya teşekkür ediyorum. İnşallah 2019 seçimlerinde tam olarak uygulanacak yeni yönetim sistemimiz ülkemiz ve elbette Ispartamız için hayırlı olacaktır.

"ŞEHİR HASTANEMİZ 5 AYA YAKIN SÜREDİR HİZMET VERİYOR"

Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'de yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitleri sizlersiniz. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, iletişimde, toplu konutta, enerjide, sosyal yardımlarda ve diğer tüm alanlarda ülkemize biz çağ atlattık.

Diğer 80 vilayetimizle birlikte Ispartamız da bu hizmetlerden payına düşeni aldı. Isparta'ya kazandırdığımız derslik sayısı bin 426'dır. Üniversitemiz her geçen yıl büyüyerek, gelişerek kendi alanında önemli bir marka haline geldi. Şehir hastanelerinden biri de Isparta'da faaliyete geçen. Yatırım değeri 1,1 milyar lira. Bu dev tesis 5 aya yakın süredir sizlere hizmet veriyor.

"BİZ SÖZ VERİRİZ VE YAPARIZ"

Bundan 15 yıl önce Isparta'ya böyle bir şehir hastanesi yapılacak deseler inanır mıydınız? Biz söz veririz ve yaparız. Biraz sonra tekrar kontrolüne gideceğim, bakalım hastalarımız ne diyor? Toplu konutta 3 bine yakın konutu Ispartalılar'ın hizmetine açtık. Şehrimiz için Isparta-Antalya yolu büyük ölçüde tamamlandı. Kalan bölümü inşallah 2019'a kadar bitiyor. Hızlı Tren projemizin güzergahında biliyorsunuz Isparta'da var.

"BİZ ASLA ON DÖNÜM BOSTAN YAN GEL YAT OSMAN OLMADIK"

Bize donanımı, heyecanı, enerjisi olan yol arkadaşları lazım. Esasen AK Parti'de görev değişimi bir bayrak yarışıdır. Görevlerini yapan arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunacak, vefamızı gösterecek yeni arkadaşlarımızla saflarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz. Tüm alanlarda mevcudu kat be kat daha ileriye taşıyacak, yeni yatırımların hazırlıklarını süratle yapmamız gerekiyor. 2019 yılına kadar hazırlıklarımızı tamamlayacak milletimizin önüne çıkacağız. Biz asla 10 dönüm bostan yan gel yat Osman anlayışının içinde olmadık. Biz asla milletimizin bize verdiği desteği bir mahkumiyet, bir mecburiyet olarak görmedik.

"YÜZLERCE KARDEŞİMİN ELMALARI ARTIK ÇÜRÜĞE GİTMEYECEK"

Artık elmalarınız çürüğe gitmeyecek. Yüzlerce kardeşim benim elmasını toplayıp, oraya verecek. Eskiden bu elmalar çürüyordu. Bu iş at binenin kılıç kuşananındır. Şimdi burada kamu yatırımların açılışını yapıyoruz. 252 milyon liralık yatırımın resmi açılışını yaparak İspartamızın hizmet hanesine yeni kalemler ekliyoruz. Yurdumuz bitiyor ve hizmete açılacak. Artık üniversitelerimize gelen öğrencilerimizin yer yurt sorunu olmayacak.

ERDOĞAN DÜNYAYA HAYKIRDI: BAŞARAMAYACAKSINIZ!

PKK, DEAŞ, FETÖ diğer terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadelemizin tamamı istiklal ve istikbal kavgasının sonuçlarıdır. Suriye ve Irak'ta sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör devletlerinin amacı da budur. Maruz kaldığımız örtülü ambargoların da sebebi budur. Mert dayanır namert kaçar, meydan gümbür gümbürlenir. Şahlar şahı divan açar, divan divan gümbür gümbürlenir. Ok atılır kalasından, halk saklasın belasından, Köroğlu'nun narasından dağlar gümbür gümbürlenir. Ecdadımızdan aldığımız ilhamla biz de sesimizin yettiği en yüksek tonla, yüreğimizden gelerek diyoruz ki, başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız. Vatanımızı parçalamayacaksınız. Devletimizi yıkamayacaksınız.

"BİZE YAKIŞAN TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK MİLLET VE TEK DEVLET OLMAKTIR"

Bize meydanı bu çapulculara bırakıp kaçmak yakışır mı? Bize yakışan nedir? Bize yakışan tek millet diyerek, 80 milyon bir, beraber ve kardeş olarak Türkiye olmaktır. İkincisi tek bayraktır. Biz tek bayrak diyerek şehitlerimizin, gazilerimizin aziz hatıralarına sahip çıktık. Tek vatan diyerek 780 bin kilometrekarede, vatan topraklarımızın üstünde operasyon yaptırdık mı? Ve Tendürek, Gabar, Cudi hatta Kandil'de Bestler deresinde bunları gördük mü? Gömmeye de devam edeceğiz. Milletin huzurunu kaçıranlar bedelini ödeyecek.

"İDAM PARLAMENTODAN GEÇİP BANA GELİRSE BEN ONAYLARIM"

Bu konu parlamentoya geldiğinde, ben parlamentodan geçeceğine inanıyorum. Ardından bana onaya gelecek. Bana geldiğinde ben bu idamı onaylarım. Şu ne der, bu ne der ben ona bakmam! Allah ne der? Ben ona bakarım. Bize yakışan tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz yok. Bu devletimize sahip çıkacağız. Öyle paralel devletmiş, yok bilmem PKK'nın bilmem nesi imiş, asla! Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvencesi altında ülkemizi büyüteceğiz.

"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"

Ne zamandır bunu yapmak istiyorlardı, ama geçti. Şimdi sür eşeğini Niğde'ye. Yıllarca oynanan tavşana kaç, tazıya tut oyununu milletimiz görmüş olması lazım. Kısır bir kavganın aracı haline geldiği yılların ülkemize çok ağır maliyeti olmuştur. 16 Nisan'da yapılan halkoylamasına yürürlüğe giren yeni yönetim sistemi inşallah bu konuda ülkemize çok önemli imkanlar getirmiştir. Aylar boyunca hükümet kurulamadığı için yeterli çoğunluğu sağlamak üzere karanlık ve kirli pazarlıklara gerek kalmayan bir döneme giriyoruz. Cumhurbaşkanlarıyla, Meclisiyle, yargısıyla daha güçlü bir Türkiye'nin temellerini 16 Nisan'da sizlerle birlikte attık. Şimdi bize yeni dönemin ruhuna uygun bir şekilde kendimizi yenilemek, tazelemek düşüyor.

"SİZ ÖNCE İZMİR'DEKİ İŞÇİLERİN HAKLARINI VERİN"

Böylesine kritik günlerde sorumluluk üstlenmenin ve vebalin farkındayız. Çok çalışırak, gecemizi gündüzümüze katarak, en iyi ekipleri oluşturarak, en iyi politikalarla en iyi icraatlerle Allah'ın yardımıyla bu vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olacağız. Biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Varsın birileri ülkesinin değil, terör örgütlerinin safında yer alsın. Beraber sözde adalet yürüyüşü yapsınlar. Bunlara ben diyorum ki, önce siz İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki işçilerinizin haklarını verin. Şişli Belediyesi'ndeki taşeron işçilerin haklarını verin. Sen daha bunları halledemiyorsun kalkıp Türkiye'yi Almanya'ya şikayet ediyorsun. Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşü sağlayan kim? Bu imkanı veren kim?

BUNDAN SONRA HER YIL MALAZGİRT'E GİDİP SESLENECEĞİZ

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bununki daha erken sönecek. Biz asıl olarak seferle mükellefiz zafer Allah'a aittir. Son nefesimize kadar da bu mücadeleyi böyle sürdüreceğiz. Ecdadımız başka düşünseydi sultan Alparslan Malazgirt'te kendisinden üç dört kat büyük ordunun karşısına çıkmaya cesaret edebilir miydi? Bu sene 26 Ağustos kutlamalarında inşallah Malazgirt'teyiz. Nasıl her yıl Çanakkale'ye gidiyorsak bundan sonra her yıl Malazgirt'teyiz.