SDÜ bünyesinde kurulan Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1900’lü yılların ilk günlerinden bu güne halen yaşayan temsilcileriyle görüşerek, onların bilgi ve şahitliklerini tarihin sayfalarına kaydediyor.  Geçmişte yaşanmışların bilgisinin, günümüz ve gelecek açısından önemini vurguda bulunan Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve aynı zamanda İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, SDÜ bünyesinde böyle bir merkez kurulmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, merkez hakkında bilgiler verdi. 
  Prof.Dr.Vatandaş, toplumsal kimlik ve kişiliğimizi inşa eden kültür ve değerleri doğru anlama ve geleceğe doğru şekilde aktarmanın öneminin büyüklüğüne vurguda bulundu. 
  Bu açıdan merkezin çok önemli bir işlev yerine getireceğini ifade eden Vatandaş, Ispartalılara bir çağrıda da bulunarak, sahip oldukları fotoğraf, belge, kitap gibi objeleri merkeze ulaştırmakla çok büyük ve değerli bir iş yapmış olacaklarını belirtti. 
 
  “Bugün parçası olduğumuz toplumun kültürü yaşanmışlıkların ürünüdür” 
  İlk aşamada 1900 ile 1940 yılları çocukluk ve gençlik dönemlerini geçirmiş bireylerle bir araya gelerek toplumun ve şehrin kültürel tarihini kayıt altına aldıklarını vurgulayan Vatandaş,  “Bu dönemde yaşamış olanların aile hayatını, ticari faaliyetlerini, siyasal hayatını, toplumsal ilişkilerini, eğitim faaliyetlerini, toplumsal alışkanlıklarını kaydediyoruz. Geçmiş değerli ve önemlidir. Çünkü insan, bir boyutuyla geçmişin ürünü diğer boyutuyla da geleceğin şimdiki zamanda inşa ettiği varlıktır. Her birimizin şu anda sahip olduğu kimlik ve kişilik şimdiye kadar yaşadıklarımızın izlerini taşımaktadır. Bu sebeple kültümüz önemlidir. Çünkü o bizim kimlik ve kişilik beşiğimizdir. Bu sebeple, yaşanmışlıkları doğru tespit edersek bugünkü olumlu ve olumsuz yönlerimizi daha iyi değerlendirebilir, böylece kendimizi daha sağlıklı bir şekilde geliştirme imkânına kavuşuruz” dedi. 
 
  “Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi hayata geçiriyoruz” 
  Bu merkez ile Türkiye’de nadir bir proje başlattıklarını belirten Vatandaş, şunları kaydetti; “Şurası kesindir ki, gelecek zamanlarda, bugün için yakın dönem kabul ettiğimiz zamanla araştırmacıların önemli ilgi ve araştırma konularından birisi haline gelecek. Bu sebeple merkez bir sürekliliğe sahip olacak.  Bu merkez, gittikçe daha azametli hale gelen bir nehir gibi büyüyecektir. Onun büyümesi yaptığı işlerle, ürettiği araştırmalarla gerçekleşecek. Biz bu işin başlatıcısıyız. Eğer bu işte başarılı olursak iyi bir temel atmış olacağız ve bu bizim sorumluluğumdur. Sonra bayrağı bizden sonrakilere devredeceğiz”. 
  Vatandaş, yaptıkları işleri ise şöyle açıkladı; “Şu ana kadar, yaş itibariyle 1920-40’lar arasında çocukluk ve gençlik dönemlerini yaşamış ve o dönemlere şahitlik yapan kişilere ulaşıp onların çocukluk ve gençlik dönemindeki Isparta kültürünü ve hayatını belirlemeye çalışıyoruz. Bunu profesyonel çekimlerle ve kayıtlarla gerçekleştiriyoruz. İyi bir teknik ekibimiz var. Şu ana kadar yaklaşık 20 kişi ile bu tür görüşmeler yaptık. Bunların içerisinde şehirde bir sıra belediye başkanlığı yapmış bürokratlar olduğu gibi, şifacı diye tanımlanan ve bitkilerle ve diğer bazı farklı nesnelerle tedaviler yapan kişi de var. Merkez’imiz sayesinde Isparta’nın yakın dönem tarihini ve kültürünü detaylı bir şekilde kaydetmiş olacağız”. 
  Vatandaş, Ispartalıların ellerinde bulunan 80-100 yıl öncesine ait Isparta’nın kentsel gelişimini gösteren fotoğrafların yanı sıra bireysel veya ailevi düğün, nişan, sünnet fotoğraflarını, dini ve resmi bayram kutlamalarına ait fotoğrafları Merkez’e ulaştırmalarını arzuladıklarını, böylelikle Merkez’in amacına ulaşmasına katkı sağlayacaklarını söyledi.  Bu fotoğrafların kopyasını alarak sahiplerine iade edeceklerini belirtti. 
  Geçmişi anlatan fotoğraflarla tarihin daha da iyi anlaşılacağının altını çizen Vatandaş, “Bu kapsamda ilk olarak edindiğimiz ve ulaşabileceğimiz fotoğraflardan oluşan, fotoğrafların kısaca hikâyesini kapsayan yakın dönem Isparta tarihi gibi bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Eminim ki ilerleyen aşamalarda, konunun içine daha çok girdikçe çok daha iyi, çok daha önemli verilere, imkânlara kavuşuruz. İnsanların ellerindeki o kültürel objeleri toplayan ve bunları tarihe tanıklık etmesi açısından sergilediğimiz bir merkez olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.