Isparta Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yaşar Günaydın, hükümetin geçen yıl başlattığı gerek canlı hayvan (Angus) gerekse Kargas Et ithalinin Türkiye’deki ve Isparta’daki üreticilere bir fayda sağlamadığını söyledi.

     Tüm bu ithal olayının et fiyatlarını düşürmek için yapıldığını ancak, tam tersi fiyatlarda bir düşme yaşanmadığını ifade eden Isparta Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yaşar Günaydın, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Ülkemizde uygulanan et ithalatının getirdiği sorunları üç ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar şöyledir;

     1- Bilindiği üzere 29.06.2010 tarih ve 27626 sayılı Resmi Gazete’de EBK’na 100.000 ton canlı sığırı gümrük vergisi ödemeden ithalat hakkı verilmişti. Süresi 31.12.2010 son bulacaktı ama. 22 Aralık 2010 tarih ve 27793 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan karar ile bu süre 31.12.2011 tarihine kadar uzatıldı . Bu  karar hayvancılığımız için gerçekten öldürücü bir darbe olacaktır.

     Etin fiyatı bir iki lira düşsün diye ithalat kapıları sonuna kadar açıldı. Bir yandan devlet Et ve Balık Kurumu aracılığıyla bir yandan özel sektör kasaplık canlı hayvan, besi hayvanı, kurban bayramında kurbanlık hayvan ve en nihayetinde karkas et ithal ederek fiyatı bir iki lira düşürdü.

     2-Bu  soruya doğru yanıt vermek için gelinen noktaya bakalım:
 Et ithalatında yüzde 225 olan gümrük vergisi yüzde 30’a , canlı hayvanda yüzde 135 olan gümrük vergileri besi hayvanında sıfırlandı,. Bugün ülkeye kilosu 10 liradan ithal karkas et giriyor. Et ve Balık Kurumu, ithal ettiği karkas eti 12 liradan marketlere veriyor. Ayrıca 15 bin baş besi hayvanı getirdi

     Et ve Balık Kurumu, 8 liradan canlı besi hayvanı alan bir yetiştiricinin karkas eti 11 liraya mal edeceğini söylüyor. Yurt içinden buzağı alarak besicilik yapanların karkas et maliyeti 14–15 lira civarında. Üreticinin et maliyeti 14–15 lira iken 10 liraya et ithal etmek, besicilere “siz bu işi yapmayın” demektir.

     Et fiyatın düşmesi çok iyi oldu. İyi de bu düşüşün faturası ne olacak?
Banvit ve Koç gibi büyük gruplar bu işten para kazanamıyorsa küçüklerin ayakta kalması zaten mümkün değil. Besiciler şimdi sapır sapır dökülecekler. Banvit ve Koç gibi işlenmiş et ve et mamulleri üretenler buzağı alıp beslemek yerine doğrudan et ithal edecek.

     Türkiye üretmek yerine ithalatı seçtiğinde Besiciler  ortamdan çekilince, süt hayvancılığı yapanlar erkek buzağılarını satacak yer bulamaz. Buzağıya olan talep azalınca fiyat düşer. Fiyatın düşmesi demek, süt hayvancılığı yapan işletmenin gelirinin azalması demektir. Bu işletmeler buzağı satamazsa, yem alamaz, yatırım yapamaz, işletmesini ayakta tutamaz. 2003-2004 yıllarında oldu gibi Süt hayvanlarını kesmek zorunda kalacağız.

     3-Burada EBK’da kazanmakta, ithal eden toptancı kazanmakta, perakende satan kazanmakta, ithal et ve kasaplık hayvan ile pastırma, salam, sosis ve sucuk gibi et ürünleri imalatını büyük tonajda yapan firmalar kazanmakta, acaba kimler kaybetmektedir. Şimdiye kadar et ithalatına 3  milyar   dolar civarında ödeme  yapılarak canlı hayvan ve et ithal edildi.

     Süt hayvancılığında yeni bir kriz kapıda. Devletin verdiği 3 milyar 600 milyon liralık sıfır faizli kredinin önemli bir bölümü yurt dışına hayvan alımına gitti.

     Peki bu ithalatla ÜLKEMİZDEKİ Ispartalı, Burdurlu  ÜRETİCİLER,  KÖYLÜ AHMET MEHMET ‘e  Kuleönü Kasabasındaki  Hasan’a değil AVRUPALI HANSA DESTEK  OLMUŞTUR

     Devletin verdiği sıfır faizli krediyi alan girişimci yurt dışından veya içinden hayvan bulup yatırım yapacak. Dışarıdan ithal edeceği canlı besi hayvanının kilosunu ortalama 8 liradan alacak. İç piyasadan almak isterse bu biraz daha yüksek. Aldığı hayvanları 8 ay besledikten sonra piyasada satmaya çalışacak. İthal karkas etin kilosu 10 liradan satılırken, bu girişimci en iyimser tahminle 13–14 liraya mal edeceği karkas eti kime satacak? Devlet yatırımcıya, “sana sıfır faizli kredi veriyorum, ama 10–12 liraya da et ithal ediyorum. Benimle rekabet edebilirsen yaşarsın, edemezsen zarar edersin” diyor.

     Besicilikte yaşanan ve süt hayvancılığını da etkilemeye başlayan büyük bir krizin kapıda olduğunu görmemek için herhalde Tarım ve Köyişleri Bakanı olmak gerekiyor.

     İthalat geçen yıla göre 10 kat arttı. Ülke kaynakları dışarıya transfer edildi. Bugünkü ithalat politikası devam ederse ülkede hayvancılık diye bir sektör kalmayacak.
hayvancılık sektörü çok büyük bir krize gebe.

     Soruyu yinelemekte yarar var. Et fiyatı düşünce hayvancılık kurtuldu mu?küçük ölçekte besi yapan çiftçi üretimini devam ettiremez. Entansif besi yapan büyük işletmeler besi hayvanı bulmakta, besi materyallerinde maliyeti düşürmekte çok zorlanacaktır.

     Her seviyedeki üretici zarardadır, tüketiciye ucuzluk ne kadar yansıyor tartışılır.

     Besihaneler boş, mezbahalar atıldır.

     Veteriner Hekimlere iş yoktur. Sadece ithalat yapanlar, pazarlama ağında yer alanlar ile ithal ete ve kasaplık hayvana dayalı et ürünü işleyen bazı sanayiciler kazanıyor. Ülkemizin hayvancılığı bitiyor” dedi.