İTTİFAK RUHUNA UYGUN SİYASET

Cumhurbaşkanlığı ve son genel seçimleri geride bıraktık. Bütün partiler seçimlerden başarılı çıkmak için ittifaklar kurdu. Sağlam kaçak bahis oynamak için durma siteye gel. Demokrasi zemininde kıyasıya mücadeleden herkes kazançlı çıktı. Sonuçta ülke kazandı, demokrasi kazandı. Birlik ve beraberlik kazandı. Özlediğimiz siyasi tablo da buydu zaten.

Siyasette üç dört perde ilerisini görüp gerekli çalışmaları yaparak rakiplerine siyaseti dizayn etme fırsatı vermeyen Başkanımız ERDOĞAN bey ve MHP lideri BAHÇELİ bey bu yarışı herkese ve her şeye rağmen kazanmayı başardılar. Her ikisine de millet olarak teşekkür ediyor ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Karşı cephede Millet ittifakı adıyla oluşan ittifakı resmen olmasa da HDP de destekledi. Böylece ittifaklarının neticesinde hem İYİ Parti hem de HDP meclise girebildi. Her platformda ülkemizi demokrasi platformunda sürekli bizi eleştiren BATI’nın ve sözüm ona egemen ABD’nin ağızlarına böylece kilit vuruldu. Bu anlamda Türkiye’ye kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. Bizi eleştirenler, ülkelerinde aylarca süren hükümet kurma çabalarına ve hükümetlerinin seçilme oranlarına bakabilirler.

Bu siyasi ittifakların yaklaşan 2019 yerel seçimlerinde de devam etmesi gündemde. Özellikle Cumhur ittifakının devam edeceğine dair hem AK PARTİ hem de MHP kanadından açıklamalar var.

Her iki partiden (AK PARTİ ve MHP) İttifak anlamında bu uyumluluk tablosu ortada iken, bazı yerel yetkililer tarafından özellikle de Belediye Başkanımız Y. Ziya GÜNAYDIN tarafından ittifakın  ruhuna yakışmayacak ve bu ruha zarar verebilecek açıklamalar da oldu. Bu satırları yazarken bile “acaba Cumhur ittifakı içindeki her iki cenahı da üzmeyelim” gayreti içinde olduğumuzun bilinmesini isterim. Ancak bir iki hususa da işaret etmekte fayda görüyorum.

1-   Bu güne kadar ittifak ruhuna uygun olarak Ak Parti cenahında uyumsuz ve uygunsuz açıklamalar duymadım, işitmedim. Bu konuda yerel medyayı hergün takip eden bir siyasi olarak yanıldığımı zannediyorum. Zira iki üç aydır AK PARTİ’nin mahalle toplantılarına iştirak etmeye çalışıyorum. Gerek İl başkanımız ZABUN bey, gerekse her üç vekilimiz GÖKGÖZ, ÖZEL ve BİLGİÇ beyler bu ittifak ruhunu zedeleyebilecek açıklamalardan oldukça uzak durdular. Kullandıkları kelimeleri özenerek seçtiler ve söylediler. Ak Parti yaptığı mahalle toplantılarında, MHP’li belediye başkanı ile geçmişte rakip olmalarına rağmen, ittifakın yerel seçimlerde de devam etmesi ihtimaline karşı, kavgacı ve çatışmacı bir dilden özellikle kaçındılar. Son açıklamalar dahi hala bu çizgide.
2-   MHP kanadı ise teşkilat olarak şimdilik sessiz duruyor. Ama belediye başkanımız GÜNAYDIN bey, bu ittifak ruhunu zedelemekten hiç çekinmiyor. Mahalle toplantılarında açıktan açığa Ak Parti’yi kendisine siyasi rakip görüp acımasızca saldırıyor. Hatta bayan bir belediye meclis üyesinin kendi sokağındaki çöpler ile ilgili eleştirisine verdiği cevap oldukça kabaydı ve eleştiriye tahammülsüzlüğü ayan beyan ortadaydı.

Oysa ki, hani sayın başkanım, ustalık döneminizdi? Hani vatandaşlarınızın hepsini çok seviyordunuz? Hani bu şehir ülkedeki yaşanabilir en birinci şehirdi? Hani bu şehrin bütün insanları da sizin birinci sınıf hemşerilerinizdi? Hani sizin için bu şehrin tüm halkı hizmetin en iyisine ve güzeline layıktı? Bu sebeple bu şehrin hizmetkarıydınız ve tekrar hizmetkarlığa hazırdınız?

Ne diyelim şimdi size sayın başkanım? Bizim söyleyemediğimiz sayın CHP il başkanımız ifade etti. Yaşınız gelmiş zaten 70 küsurlara. Artık çok enerjiniz de kalmadı gibi. Ama bunu bizim cenah hiçbir düzlemde bir siyasi malzeme yapmadı. Siyasi etiğimize de uymaz zaten. Sadece ben burada dillendiriyorum.

Oysa biliyoruz ki, yaşanabilir bir kenti, yaşanabilirlik hususunda belediye olarak katkınız üçte bir (1/3). Bu şehre yaşanabilirlik adına katkı veren Merkezi yönetim, üniversite, il özel idaresinin adı hiçbir zaman ağzınıza alınmadı. Bu katkılarından dolayı bu paydaşlara bir teşekkürü dahi çok gördünüz. Merkezi yönetim Ankara’nın belediyemize gönderdiği ekonomik kaynaklar olmasa öve öve bitiremediğiniz icraatlarınızı nasıl gerçekleştirecektiniz?

Bu şehrin yaşanabilirliğini tek başınıza sağlamamış olmanıza rağmen, siyaseten yaşanılmaz seviyelerine getirmeyi tek başınıza başarmaya çalışmayın. Siz bizim Başkanımızsınız. İttifak ortağımızsınız. Bir bayana karşı kullanmamanız gerek üsluptan dolayı gelin Canan Hanımdan özür dileyin isterseniz. “Sayın meclis üyem, hay hay kardeşim, herhalde bir yanlışlık oldu, ben temizlik işlerine hemen talimat verip işi çözerim, yaprakları da havada yakalamaktan vazgeçer sizin sokakla ilgilenirim” deyiverin. İnan hiç bir şey kaybetmezsin. Zaten önünüzde temyizden dönen ağır ceza mahkemeniz var. Daha uyumlu ve ılımlı başkan profili çizersiniz. Benden söylemesi...!

İsmail TANIŞMAN