Isparta Ticaret ve Sanayi Odası (ITSO) Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç, kalkınma ajanslarının kurulmasını merkezden planlama dönemini sona erdireceğini belirterek, kalkınma için artık topun yerel aktörlerde olduğunu ve ITSO'nun kilit aktörlük görevini en iyi şekilde yerine getireceğini belirtti.

Kaçıkoç, yaptığı yazılı açıklamada, Isparta, Antalya ve Burdur illerini kapsayacak olan Akdeniz Kalkınma Ajansı'nın kurulmasının Isparta için önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. Ajansın kurulduğunu ancak bu konuda gerek halkın, gerekse şirketlerin ve hatta devlet kurulularında bile ciddi bilgi eksikliğinin bulunduğunu belirten Kaçıkoç, bunu yadırgamadıklarını, çünkü kalkınma ajanslarının Türkiye için yeni bir uygulama olduğunu ifade etti.

Kalkınma Ajansı'nın nasıl çalışacağı yönünde bilgilendirmenin yapılması gerektiğini dile getiren Kaçıkoç, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Antalya, Burdur ve Isparta valileri, belediye başkanları, oda başkanları ve il genel meclisi başkanları her ay bir araya gelecek. Bu ekip bundan böyle bölgenin kalkınmasını beraberce planlayacak, proje getirenlere bütçeden para verecek, özel sektörü kendi bölgelerine çekmenin yollarını beraberce arayacaklar. Bir de danışma heyeti mahiyetinde, yılda iki defa toplanan ve üç ilden temsilcilerin oluşturduğu 100 kişilik bir kalkınma kurulu mevcut olacak. Ayrıca her üç ilde yatırımcıyı çekmek ve onlara ücretsiz yardımcı olmak üzere yatırım destek ofisleri kurulacak. Gördüğünüz gibi karşımızda çok alışık olmadığımız bir yapılanma ve işleyiş sistemi bulunmaktadır. Kalkınma ajansları, artık devlet eliyle merkezden planlı kalkınma anlayışının resmen ve fiilen sonuna geldiğimizi ilan etmektedir. Kısacası ekonomik kalkınmanın yöntemi değişmiştir. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, 'Gel ekonomik kalkınmamızı sağla, bölgemize yatırımcı bul'' diyerek devlete el açma devri sona ermiştir, artık zaman, yerel ve bölgesel düşünme ve hareket etme zamanıdır'' dedi.

Devlet Planlama Teşkilatı'nın bölgeler arasındaki farkı azaltmadığını dikkati çeken Kaçıkoç, açıklamasının son kısmında şunlara yer verdi: ''Kalkınmayı planlasın diye 1960'ların başında Ankara'da Devlet Planlama Teşkilatı'nı (DPT) kurduk. Fakat bölgeler arasındaki farkı azaltamadık. Artık merkezden bu işin olamayacağı anlaşılmış durumda. Şimdi yerel ve bölgesel kalkınma için ajanslar ön planda olacak. Zamanın ruhu bunu gerektiriyor. Fakat kalkınma ajanslarının adeta DPT'ler haline gelmesinin de önüne geçmeliyiz. Amaç, kalkınmanın önündeki kırtasiyecilik ve bürokrasi gibi engellerin, bu kez kalkınma ajansları vasıtasıyla adeta her bölgeye yayılması değil, bilakis özel sektörün mevzuat hazretlerinin cenderesinden kurtarılmasıdır'' dedi.