İş adamı Şevket Demirel Isparta’da yerli müteşebbislere destek verilmesi gerektiğini belirterek, Isparta’nın bu gücünün bulunduğunu söyledi ve ekledi:
İş adamı Şevket Demirel Isparta’daki gelişmelerden umutlu. AĞA, Isparta’nın Türkiye’nin büyümesinden 2 kat daha hızlı büyüdüğünü belirterek, Isparta’nın yerli müteşebbislere destek olması gerektiğini, yabancı beklentisinin yanlış olduğunu söyledi.
Türkiye’de önemli atılımların yaşandığını belirten iş adamı Şevket Demirel:”Türkiye bugün, büyük bir kaza ve bela olmazsa, bir atlama bandının üzerinde hazır beklemektedir. Eğer banttan içeri fırlarsa suya kavuşacaktır. Eğer banttan geri teperse aldığı mesafeye kaybedecektir” dedi. İşte AĞA’nın ÇÖZÜM Gazetesine yaptığı önemli açıklamalar:
“ISPARTA’NIN ALT –YAPISI TAMAM”
“Her zaman bütün arkadaşların sorduğu şey, Isparta kalkınıyor mu? Kalkınmıyorsa muhalefette olduğu için mi kalkınmıyor? Bu ve benzeri sualler soruluyor.
Esasında Isparta Türkiye’de alt – yapısını yapmış, tamamlamış 5 vilayetten bir tanesi. Bunlar bayındırlık, eğitim, tarım, ormancılık, sağlık ve diğerleri. Bütün alt –yapısı yapılmış bir vilayet.
Buraya gelecek olan herkes ucuz bir tarlaya ekin eker gibi, çabuk neticesini alır gibi bir pozisyonu var. Bunu yavaş –yavaş dış müteşebbisler değil, iç müteşebbislerin keşfetmesi lazım. Onlar bu işe sarılmalı.
Tarımda, gıdada halen büyük boşluk var. Sanayideki boşluklar orta ve uzun vadelidir. Zaten o sahada gereken büyümeler yapılıyor. Binaenaleyh, Isparta’nın derdi dışarıdan kredi sağlamak, dışarıdan adam çağırmak değil, mevcutlara yardımcı olmak, veyahutta yatırıma meyli olanlara destek vermektir.
Belediyenin de, Ticaret Odasının da, Vilayetinde, Ispartasever herkesin yapması gereken hareket budur. Hiçbir şeyi bundan sonra diploma karşılığı ve dolayısıyla hazineden ortaklık tesis ederek yaşama şartını ortadan kaldırın. Yani bütün imkanlar çalışanlarındır. Ve herkes çalıştığını muhakkak fazlasıyla almalıdır.
“ISPARTA 3 KAT BÜYÜMÜŞ”
3 yıldır, aşağı – yukarı 4 senedir ben aktif zamanlarda burada bulunmuyordum. Çeşitli nedenlerle sürekli burada bulunamıyordum. Fakat bu kez geldiğimde Isparta’yı en az 3 kat büyümüş buldum. Bugün kendi özel ormanımı gezdim. Kendi ormanımda bile diktiğim 2 metre olan ağaçlar 5 – 6 metre olmuş. O da üç misli büyümüş.
“3 SEKTÖRDE 150 MİLYONLUK YATIRIM”
Demek ki bu toprağın aslında, insanında ve dolayısıyla memleketin ihtiyaçları yönünde bir kalkınma isteği var ve bunlarda süratle tamamlanıyor. Isparta’da geçen sene yalnız bizim 3 sektörümüzde yaptığımız yatırım halihazırda 150 milyon dolar.
Bunu hiçbir vilayette, hiçbir kimse bunu yapmadı. Ama bunlar diye getirilmiyor. İlla alıştı herkes yabancı yapsın. Ne getiriyor 5 milyon dolar. 5 milyon dolar buranın hangi istihdamını halleder?
“İSTATİSTİK NOKSANLIĞI VAR”
İstihdamın çözümü yine bizim kendi elimizde. Büyüdükçe, yatırım arttıkça işsizlik azalacaktır. Eğitimli insanlara ihtiyacımız çok. Eğitim yükseldikçe bir çok eksiklikleri eğitimli insanlarımız yapacaktır.
Üniversitelerde şakır – şakır mezun veriyor. O mezunlardan pekala tarımı, sanayiyi, işletmeyi seven kimseler çıkıyor. Fakat burada tek kusur Isparta’da bulunan istatistik noksanlığıdır. Kim ne yapıyor, kimsenin haberi yok. Isparta’dan Kuleönüne kadar kaç tane fabrika var diye sorsam; Kuleönünden Findos’a kadar kaç tane ev var desem bilemezsiniz. Isparta’dan Aliköy ayrımına, Aliköy ayrımından Kuleönü ayrımına kadar 20’ye yakın fabrika var. Yeni kurulmuş fabrikalar var. Yeni müteşebbislerde çıkıyor. Asıl mevcut müteşebbislerde yeni teknolojiye uymak zorunda. Asıl onları kalkındırmak, onlara yardım etmek lazım.
Bunu temin etmek için ikinci bir hamleye süratle ihtiyaç var. Bu da yeni istihdam sahalarını keşfetmek ve bu istihdam sahalarının alt-yapılarını yapmaktır. Alt –yapıyı yapmak ITSO’nun teşebbüsü ile çeşitli fonlarla yapılacak olan bir durumdur.
Türkiye’de hemen hemen marangozluktan tutunca mobilyacılığa kadar olan mesleklerde para kazanmayan, ihracat yapmayan il yok. Evet bizde de ufak bir ihracat var ama bunlar şahsi gayretleri ile çok küçük kapasitede kalan miktarlardır. Bir Konya gibi milyar doların üstünde, bir Kayseri gibi 3 milyar doların üstünde, Antep gibi 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilen branşların hepsi burada çok daha kolay yapılabilir.
Isparta’da geniş bir mermer sanayi bekliyor. Yeni bir organize sanayi bekliyoruz. Bu durumu ben organize edeceğim. O da mobilya sanayi olacak. Dünyada yapılmayan organize sanayi olacak, sadece dışa çalışacak sanayi olacak. Burada bine yakın dükkan bulunacak. Herkesin dükkanı kendisinin olacak. Herkes bir yedek parça yapıp, bir yere satacak.
Bu formüller havadan söylenen formüller değil, dünyada tatbik edilmiş olan formüller. Kısa süre önce esnaf arkadaşlarımla görüştüm. Bu hususa akılları yatmış durumda. Fevkalade heyecanlılar.
“TÜRKİYE BANTTAN İÇERİ ATLAMALI”
Hattı zatında Türkiye bugün, büyük bir kaza ve bela olmazsa, bir atlama bandının üzerinde hazır beklemektedir. Eğer banttan içeri fırlarsa suya kavuşacaktır. Eğer banttan geri teperse aldığı mesafeye
kaybedecektir. Bu bakımdan her yer gibi Isparta’da da genel gelişimlere göre, % 2 – 4 arası kalkınma bekleyen yerler, bu miktarı bulacaktır. Hayvancılık fevkalade iyi gelişti ama daha o da ufak çaptadır.
Kaç milyon ton et üretiyorsan dediği takdirde, rakam aşağı düşüyor. Sütte de durum aynı şekilde. Peki içtiği sütü üretemeyen, meyveyi yetiştiremeyen bir durumdayız. Vatandaş “yemiyor” diyorlar.
Yemez tabi. Geliri yok ki yesin. Gelir yükselirse vatandaş alır- yer.
Rusya kendisinin ekim sahaları olduğu halde, tembellikten meyve yetiştirmiyor. Meyvesini Polanya, Türkiye, İtalya’dan alıyor. Doğu meyvesini de Çin’den alıyor. Türkiye’de ne yetiştirirsen – yetiştir; mutlaka ucuz, ekonomik, kaliteli olduğu takdirde bunun dış pazarda her zaman yeri var. İç pazarda da tarımcıların her zaman şikayet ettikleri, noksan olan durum pazarlamadır. Pazarlama ayrı bir sermaye, bilgi işidir. Böylece pazarlama şirketleri de teşekkül edecektir. Çiftçinin malını 10 kuruşa satarken, böyle bir imkanı varken, 5 kuruşa sattırmayacaksın. Ürünü tüketim merkezlerine çok kolay ulaştıracaksın.
Orma’da benim yaptığım tatbikatlara göre Isparta’da yetişen bütün sebze-meyveyi İstanbul’a göndermek mümkün. Ayrıca Isparta fiyatını iki misli satmak mümkün.
Binaenaleyh Isparta ümit var bir yerdir. Bunu her zaman söylüyoruz. Bu hızını devam ettirdiği takdirde; gerekli kurumlardan da rica ediyorum, istatistiki veriler bulunmalı. Türkiye’de Isparta’da ne kadar elma var, kiraz var, karpuz var, meyve var bilinmeli. Şu anda bunun net bir bilgisi, hesabı yok hala.
Eğer bin ton kiraz yetiştiyoruz denirse 5 milyon lira, 5 bin ton üretiliyorsa 25 milyon lira. Bu şaka bir şey değil. Elma keza aynı şekilde. 500 bin elma yetiştiriyor denilse de, üretim bunu çok daha üzerinde.
4 sene sonra bu bölgenin elma üretimi 1.5 milyon tona çıkacak. Yani söylenilen hali hazırın 3 misli olacak. Bunların hepsi sevindirici gelişmeler. Yeni genç müteşebbislerde buraya gelecek. Ekonomi hali hazırda ticareti destekliyor. Fakat ticaretin verdiği kar azalınca, o sermayeler tarımsal sanayiye, makine sanayiye, ilaç sanayiden, halı sanayiye kadar genişleyecek, gelişecek ve büyüyecek, Yeni pazarlarla tanışacaktır.
Isparta’da herkesin düşündüğü gibi bedbin bir havayla “buraya bir şey yok, buraya bir şey yok” diyenlere ilk sualiniz bu olmalı:”Isparta’da kaç fabrika var. Derbentten Kuleönüne kadar. Organize sanayide ne kadar fabrika var? Bunları sorun. Bilmiyorsa söyledikleri, verdikleri rakamlar yanlış demektir.
Bizim her alanda yaptığımız çalışmalar ve aldığımız neticeler var.
“PROJELERE DESTEK VAR”
Herkesin getirdiği projeye karşı ben ücretsiz o projenin uzmanıyım. Ücretsiz o projeyi desteklerim. Belki o projeye ortakta olurum. Isparta böyledir.
Kazalarda da büyük bir kıpırdanma vardır. Sulanan yerler, yavaş –yavaş bitki –yem ebatlarına ulaştı. Toplam üretim yeterli hale geldiği takdirde, Isparta’da birkaç tane süt, yem, ambalaj fabrikaları kurulabilir. Önü çok açık olan işler var. İhracat yapılabilir.
“ISPARTA EKONOMİSİ İYİYE GİDİYOR”
Tabi klasik projelerden de hesabını tutturanlar için yeni bir çok kaynaklar vardır. Bu kaynaklardan istifade ederek fabrikalar kurması mümkündür, bu açıktır. Eğer her yere fabrika kuruluyorsa, başta buraya kurulur. O bakımdan endişeye gerek yok.
Isparta ekonomisi iyiye gidiyor. Ve Türkiye kalkınmasının iki misli kalkınarak gidiyor.
Gecekondusuz tek vilayet Isparta., içme suyu endişesi olmayan tek il Isparta, sulanmayan toprağı olmayan tek il Isparta. Bir milyon dönüm Isparta’da sulanır arazi var. Çukurova’da 5 milyon dönüm arazi sulanıyor. Çukurova’nın beşte biri kadar Isparta’da arazi sulanıyor. Bunlar yavaş – yavaş artacak.
Dağlar elma, kiraz, fidan dolmuş. Bunlar dün var mıydı? Yoktu. Bir milyon dediğim alanında bunlar da var.”
Demirel, Isparta’nın geleceğinden umutlu olduğunu da belirterek, önümüzdeki günlerde çalışmaları hakkında geniş bilgiler vereceğini de sözlerine ekledi.
İş adamı Şevket Demirel Isparta’daki gelişmelerden umutlu. AĞA, Isparta’nın Türkiye’nin büyümesinden 2 kat daha hızlı büyüdüğünü belirterek, Isparta’nın yerli müteşebbislere destek olması gerektiğini, yabancı beklentisinin yanlış olduğunu söyledi.
Türkiye’de önemli atılımların yaşandığını belirten iş adamı Şevket Demirel:”Türkiye bugün, büyük bir kaza ve bela olmazsa, bir atlama bandının üzerinde hazır beklemektedir. Eğer banttan içeri fırlarsa suya kavuşacaktır. Eğer banttan geri teperse aldığı mesafeye kaybedecektir” dedi. İşte AĞA’nın ÇÖZÜM Gazetesine yaptığı önemli açıklamalar:
“ISPARTA’NIN ALT –YAPISI TAMAM”
“Her zaman bütün arkadaşların sorduğu şey, Isparta kalkınıyor mu? Kalkınmıyorsa muhalefette olduğu için mi kalkınmıyor? Bu ve benzeri sualler soruluyor.
Esasında Isparta Türkiye’de alt – yapısını yapmış, tamamlamış 5 vilayetten bir tanesi. Bunlar bayındırlık, eğitim, tarım, ormancılık, sağlık ve diğerleri. Bütün alt –yapısı yapılmış bir vilayet.
Buraya gelecek olan herkes ucuz bir tarlaya ekin eker gibi, çabuk neticesini alır gibi bir pozisyonu var. Bunu yavaş –yavaş dış müteşebbisler değil, iç müteşebbislerin keşfetmesi lazım. Onlar bu işe sarılmalı.
Tarımda, gıdada halen büyük boşluk var. Sanayideki boşluklar orta ve uzun vadelidir. Zaten o sahada gereken büyümeler yapılıyor. Binaenaleyh, Isparta’nın derdi dışarıdan kredi sağlamak, dışarıdan adam çağırmak değil, mevcutlara yardımcı olmak, veyahutta yatırıma meyli olanlara destek vermektir.
Belediyenin de, Ticaret Odasının da, Vilayetinde, Ispartasever herkesin yapması gereken hareket budur. Hiçbir şeyi bundan sonra diploma karşılığı ve dolayısıyla hazineden ortaklık tesis ederek yaşama şartını ortadan kaldırın. Yani bütün imkanlar çalışanlarındır. Ve herkes çalıştığını muhakkak fazlasıyla almalıdır.
“ISPARTA 3 KAT BÜYÜMÜŞ”
3 yıldır, aşağı – yukarı 4 senedir ben aktif zamanlarda burada bulunmuyordum. Çeşitli nedenlerle sürekli burada bulunamıyordum. Fakat bu kez geldiğimde Isparta’yı en az 3 kat büyümüş buldum. Bugün kendi özel ormanımı gezdim. Kendi ormanımda bile diktiğim 2 metre olan ağaçlar 5 – 6 metre olmuş. O da üç misli büyümüş.
“3 SEKTÖRDE 150 MİLYONLUK YATIRIM”
Demek ki bu toprağın aslında, insanında ve dolayısıyla memleketin ihtiyaçları yönünde bir kalkınma isteği var ve bunlarda süratle tamamlanıyor. Isparta’da geçen sene yalnız bizim 3 sektörümüzde yaptığımız yatırım halihazırda 150 milyon dolar.
Bunu hiçbir vilayette, hiçbir kimse bunu yapmadı. Ama bunlar diye getirilmiyor. İlla alıştı herkes yabancı yapsın. Ne getiriyor 5 milyon dolar. 5 milyon dolar buranın hangi istihdamını halleder?
“İSTATİSTİK NOKSANLIĞI VAR”
İstihdamın çözümü yine bizim kendi elimizde. Büyüdükçe, yatırım arttıkça işsizlik azalacaktır. Eğitimli insanlara ihtiyacımız çok. Eğitim yükseldikçe bir çok eksiklikleri eğitimli insanlarımız yapacaktır.
Üniversitelerde şakır – şakır mezun veriyor. O mezunlardan pekala tarımı, sanayiyi, işletmeyi seven kimseler çıkıyor. Fakat burada tek kusur Isparta’da bulunan istatistik noksanlığıdır. Kim ne yapıyor, kimsenin haberi yok. Isparta’dan Kuleönüne kadar kaç tane fabrika var diye sorsam; Kuleönünden Findos’a kadar kaç tane ev var desem bilemezsiniz. Isparta’dan Aliköy ayrımına, Aliköy ayrımından Kuleönü ayrımına kadar 20’ye yakın fabrika var. Yeni kurulmuş fabrikalar var. Yeni müteşebbislerde çıkıyor. Asıl mevcut müteşebbislerde yeni teknolojiye uymak zorunda. Asıl onları kalkındırmak, onlara yardım etmek lazım.
Bunu temin etmek için ikinci bir hamleye süratle ihtiyaç var. Bu da yeni istihdam sahalarını keşfetmek ve bu istihdam sahalarının alt-yapılarını yapmaktır. Alt –yapıyı yapmak ITSO’nun teşebbüsü ile çeşitli fonlarla yapılacak olan bir durumdur.
Türkiye’de hemen hemen marangozluktan tutunca mobilyacılığa kadar olan mesleklerde para kazanmayan, ihracat yapmayan il yok. Evet bizde de ufak bir ihracat var ama bunlar şahsi gayretleri ile çok küçük kapasitede kalan miktarlardır. Bir Konya gibi milyar doların üstünde, bir Kayseri gibi 3 milyar doların üstünde, Antep gibi 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilen branşların hepsi burada çok daha kolay yapılabilir.
Isparta’da geniş bir mermer sanayi bekliyor. Yeni bir organize sanayi bekliyoruz. Bu durumu ben organize edeceğim. O da mobilya sanayi olacak. Dünyada yapılmayan organize sanayi olacak, sadece dışa çalışacak sanayi olacak. Burada bine yakın dükkan bulunacak. Herkesin dükkanı kendisinin olacak. Herkes bir yedek parça yapıp, bir yere satacak.
Bu formüller havadan söylenen formüller değil, dünyada tatbik edilmiş olan formüller. Kısa süre önce esnaf arkadaşlarımla görüştüm. Bu hususa akılları yatmış durumda. Fevkalade heyecanlılar.
“TÜRKİYE BANTTAN İÇERİ ATLAMALI”
Hattı zatında Türkiye bugün, büyük bir kaza ve bela olmazsa, bir atlama bandının üzerinde hazır beklemektedir. Eğer banttan içeri fırlarsa suya kavuşacaktır. Eğer banttan geri teperse aldığı mesafeye
kaybedecektir. Bu bakımdan her yer gibi Isparta’da da genel gelişimlere göre, % 2 – 4 arası kalkınma bekleyen yerler, bu miktarı bulacaktır. Hayvancılık fevkalade iyi gelişti ama daha o da ufak çaptadır.
Kaç milyon ton et üretiyorsan dediği takdirde, rakam aşağı düşüyor. Sütte de durum aynı şekilde. Peki içtiği sütü üretemeyen, meyveyi yetiştiremeyen bir durumdayız. Vatandaş “yemiyor” diyorlar.
Yemez tabi. Geliri yok ki yesin. Gelir yükselirse vatandaş alır- yer.
Rusya kendisinin ekim sahaları olduğu halde, tembellikten meyve yetiştirmiyor. Meyvesini Polanya, Türkiye, İtalya’dan alıyor. Doğu meyvesini de Çin’den alıyor. Türkiye’de ne yetiştirirsen – yetiştir; mutlaka ucuz, ekonomik, kaliteli olduğu takdirde bunun dış pazarda her zaman yeri var. İç pazarda da tarımcıların her zaman şikayet ettikleri, noksan olan durum pazarlamadır. Pazarlama ayrı bir sermaye, bilgi işidir. Böylece pazarlama şirketleri de teşekkül edecektir. Çiftçinin malını 10 kuruşa satarken, böyle bir imkanı varken, 5 kuruşa sattırmayacaksın. Ürünü tüketim merkezlerine çok kolay ulaştıracaksın.
Orma’da benim yaptığım tatbikatlara göre Isparta’da yetişen bütün sebze-meyveyi İstanbul’a göndermek mümkün. Ayrıca Isparta fiyatını iki misli satmak mümkün.
Binaenaleyh Isparta ümit var bir yerdir. Bunu her zaman söylüyoruz. Bu hızını devam ettirdiği takdirde; gerekli kurumlardan da rica ediyorum, istatistiki veriler bulunmalı. Türkiye’de Isparta’da ne kadar elma var, kiraz var, karpuz var, meyve var bilinmeli. Şu anda bunun net bir bilgisi, hesabı yok hala.
Eğer bin ton kiraz yetiştiyoruz denirse 5 milyon lira, 5 bin ton üretiliyorsa 25 milyon lira. Bu şaka bir şey değil. Elma keza aynı şekilde. 500 bin elma yetiştiriyor denilse de, üretim bunu çok daha üzerinde.
4 sene sonra bu bölgenin elma üretimi 1.5 milyon tona çıkacak. Yani söylenilen hali hazırın 3 misli olacak. Bunların hepsi sevindirici gelişmeler. Yeni genç müteşebbislerde buraya gelecek. Ekonomi hali hazırda ticareti destekliyor. Fakat ticaretin verdiği kar azalınca, o sermayeler tarımsal sanayiye, makine sanayiye, ilaç sanayiden, halı sanayiye kadar genişleyecek, gelişecek ve büyüyecek, Yeni pazarlarla tanışacaktır.
Isparta’da herkesin düşündüğü gibi bedbin bir havayla “buraya bir şey yok, buraya bir şey yok” diyenlere ilk sualiniz bu olmalı:”Isparta’da kaç fabrika var. Derbentten Kuleönüne kadar. Organize sanayide ne kadar fabrika var? Bunları sorun. Bilmiyorsa söyledikleri, verdikleri rakamlar yanlış demektir.
Bizim her alanda yaptığımız çalışmalar ve aldığımız neticeler var.
“PROJELERE DESTEK VAR”
Herkesin getirdiği projeye karşı ben ücretsiz o projenin uzmanıyım. Ücretsiz o projeyi desteklerim. Belki o projeye ortakta olurum. Isparta böyledir.
Kazalarda da büyük bir kıpırdanma vardır. Sulanan yerler, yavaş –yavaş bitki –yem ebatlarına ulaştı. Toplam üretim yeterli hale geldiği takdirde, Isparta’da birkaç tane süt, yem, ambalaj fabrikaları kurulabilir. Önü çok açık olan işler var. İhracat yapılabilir.
“ISPARTA EKONOMİSİ İYİYE GİDİYOR”
Tabi klasik projelerden de hesabını tutturanlar için yeni bir çok kaynaklar vardır. Bu kaynaklardan istifade ederek fabrikalar kurması mümkündür, bu açıktır. Eğer her yere fabrika kuruluyorsa, başta buraya kurulur. O bakımdan endişeye gerek yok.
Isparta ekonomisi iyiye gidiyor. Ve Türkiye kalkınmasının iki misli kalkınarak gidiyor.
Gecekondusuz tek vilayet Isparta., içme suyu endişesi olmayan tek il Isparta, sulanmayan toprağı olmayan tek il Isparta. Bir milyon dönüm Isparta’da sulanır arazi var. Çukurova’da 5 milyon dönüm arazi sulanıyor. Çukurova’nın beşte biri kadar Isparta’da arazi sulanıyor. Bunlar yavaş – yavaş artacak.
Dağlar elma, kiraz, fidan dolmuş. Bunlar dün var mıydı? Yoktu. Bir milyon dediğim alanında bunlar da var.”
Demirel, Isparta’nın geleceğinden umutlu olduğunu da belirterek, önümüzdeki günlerde çalışmaları hakkında geniş bilgiler vereceğini de sözlerine ekledi.
