Isparta'da 10 Ağustos 2017 tarihinden itibaren kendilerinden haber alınamayan Korhan Taştekin ve Zehra Çaycı'nın öldürülüp, cesetlerinin ortadan kaldırıldığı iddiasıyla, ‘Kasten öldürme' suçlamasıyla yapılan 1 tutuklu yargılamada, sanık avukatları, yaşanan olay sonrasında kayıp şahısların telefonlarından 1 ay boyunca sinyal alındığını ve aileleriyle iletişime geçtiklerini savundu. Öldürüldüğü iddia edilen Korhan ve Zehra'nın yaşadığını öne süren sanık avukatları, müvekkillerinin olmayan bir soyut bir cinayet nedeniyle tutuklu kalmaması gerektiğini savunarak, tahliye talebinde bulundular. Mahkeme heyeti tarafından, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da aralarında bulunduğu müdafilerin davaya katılma talepleri kabul edilirken, olay öncesinde ikiliyle beraber olan çocuğun pedagog eşliğinde dinlenilmesi talebi ise reddedildi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Kasten öldürme' suçlamasıyla 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Duruşma salonunda, tutuklu sanık 'Besici Ali' olarak bilinen Ali Aydıner, kayıp Zehra Çaycı'nın annesi Keziban Çaycı, kayıp Korhan Taştekin'in annesi Fatime Taştekin, babası Orhan Taştekin, dini nikahlı olduğu öne sürülen ve resmi nikahlı eski eşi, müşteki ve sanık avukatları hazır bulundu.

Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Koca, duruşmada sanık Ali Aydıner'e, hakkında yöneltilen suçlamalarla ilgili çeşitli sorular sordu.

'Besici Ali'den “Korhan'ın eski eşini etkilemek ve onunla evlenmek düşüncesiyle söyledim” savunması

Mahkeme Başkanı, tutuklu sanık Ali Aydıner'e hitaben, “Korhan Zehra'yı öldürdü, ben de onu öldürdüm” ve “Korhan bir daha geri gelmeyecek” dediği şeklindeki sorularını huzurda yöneltti.

Sorulara yanıt vermesi için söz verilen tutuklu sanık Ali Aydıner, Korhan'ın resmiyetteki eski eşi ve dini nikahlı olduğu öne sürülen eşine karşı duygusal yakınlık hissettiğini ve “Emniyet her şeyi biliyor” diye, onu etkilemek için söylediğini savundu.

Tutuklu sanık ayrıca, Korhan'ın eski eşinden hoşlandığını ve o dönemde onunla evlilik düşündüğü için bunları yaptığını öne sürdü.

Korhan'ın telefonunda başka sim kartının 7 kez takıldığı iddiası

Mahkeme Başkanı İbrahim Koca'nın, başkası adına kayıtlı olan ve kendisi tarafından kullanılan bir sim kartın, 11 Ağustos sabahında Korhan'a ait telefona 7 kez takıldığı yönünde tespit ve raporların bulunduğunu belirtmesi ve bu konuda sorulan soruları cevaplayan tutuklu sanık Ali Aydıner, kartla ilgili böyle bir durumun olmadığını ve cebinde bulunduğunu savundu.

Olayın yaşandığı süreçten sonra İstanbul'a neden, kiminle ve nasıl gittiği sorularını da yanıtlayan tutuklu sanık Aydıner'den sonra, beraberinde seyahat ettiği tanıklar da aynı olayı mahkeme huzurunda anlattılar.

Sanık avukatlarından “Korhan ve Zehra'nın telefonlarından, olay sonrası 1 ay daha sinyal alındı” iddiası

Sanık Aydıner'e yöneltilen soruların yanıtlanması sonrasında sanık avukatlarına söz verildi. Sanık avukatlarının yaptığı savunmada, Korhan ve Zehra ile en son birlikte olduğu kişinin Ali Aydıner olması ve bir araya gelinen yerin ona ait olması nedeniyle, haber alınamamış olmasından dolayı müvekkilinin suçlandığını söyledi.

Zehra ve Korhan'ın 11 Ağustos 2017 tarihinden itibaren kullandıkları telefonları ara ara açtıklarını ve 1 ay boyunca kullanılmaya devam ettikleri yönünde bulgular bulunduğunu öne süren sanık avukatları, Zehra Çaycı'nın kayıp olduğu tarihten sonra annesi ile kısa süren bir telefon görüşmesi yaptığını, Korhan'ın da anne ve babasıyla aynı şekilde kısa süren telefon görüşmeleri bulunduğu yönünde kayıtlara ulaştıklarını iddia ettiler.

Sanık avukatları ayrıca, bu konuda elinde bulunan raporları da mahkeme başkanına sundular.

“Korhan nerede” diye sorunca, "siyah araçla götürüldü" dediği iddiası

Duruşmada daha sonra kayıp Korhan Taştekin'in dini nikahlı olduğu belirtilen ve resmi nikahlı eski eşi olan Özlem S.'ye söz hakkı verildi.

Olay gününden itibaren yaşadıklarını mahkeme huzurunda anlatan Özlem S., tutuklu sanık Ali Aydıner ile eşi konusunda, ortak bir arkadaşlarının evinde birden fazla kez görüşme yaptıklarını ve bir seferinde bu görüşmelerden birini ses kayıt cihazıyla kayıt altına aldığını anlattı.

Kayıp Korhan'ın dini nikahlı olduğu belirtilen, resmiyetteki eski eşi Özlem S. mahkemedeki beyanlarında, sanık Aydıner'e, “Korhan nerede” diye sorduğunu ve kendisine, Korhan'ın besihaneye gelen birini boğazından bıçakladığını, sonrasında onu siyah bir araçla götürdüklerini söylediğini iddia etti.

Kayıp Korhan'ın eşinden, sanık Aydıner'in kendisine, ‘Korhan hayatta değil, 20-30 yıl da geçse gelmeyecek zaten, çocuklarına sahip çıkarım, evlenelim' dediği iddiası

Kendisinin sanık Aydıner'e, “Siz, iyi arkadaşsınız, sen gitmesine izin vermezdin, yedirtmezdin onu” diyerek inanmadığını beyan eden Özlem S., daha sonra sanığın kendisine “Evet ama kafam iyiydi” dediğini ve kendisinin de buna karşılık olarak “Evet, sen yedin çünkü Korhan'ı dediğini” anlattı.

Aydıner'in kendisine, “Korhan hayatta değil, 20-30 yıl da geçse gelmeyecek zaten, çocuklarına sahip çıkarım, evlenelim” dediğini de beyan eden Özlem S. ayrıca, sanığın kendisine “Zehra ile ben daha önce nişanlıydım, Korhan önce kızı öldürdü, sonra da ben Korhan'ı öldürdüm” şeklinde beyanlarının da bulunduğunu öne sürdü.

Özlem S. ayrıca, sanığın her seferinde kendisine "olayı anlatacağım" diye çağırıp görüşmek istediğini, ancak anlatmadığını ve bir keresinde birlikte emniyete gitmek için sözleşmelerine rağmen sözünü tutmadığını da beyanlarına ekledi.

“Zehra'nın kaybolduğu gece küçük kızı ‘anne' diyerek rüyadan uyandı”

Kayıp Zehra'nın annesi Keziban Çaycı ise mahkeme huzurunda yaptığı beyanlarda, kızı Zehra'nın tarihten 3-4 ay öncesinde sigortasının olması için çalışmaya başladığını, 10 Ağustos 2017'den sonra kendisinden bir daha haber alamadığını ifade etti.

Kayıp kadının annesi Keziban Çaycı ayrıca, olay akşamında Zehra'nın küçük kızının kendisiyle birlikte olduğunu, birlikte uyudukları sırada, çocuğun kötü bir rüya gördükten sonra ‘anne' diyerek uyandığını anlattı. Rüyadan sonra kızı Zehra'nın başına bir şey gelmiş olabileceği endişesiyle, telefonla ulaşmaya çalıştığını da anlatan Çaycı, aramalardan bir sonuç alamadığını belirtti.

“Köye gelip, bana ‘kızın evli bir adamla bırakıp gitti' dediler”

Çaycı, kayıp kişilerden haber alınamayan günden sonra Korhan'ın ağabeyi Cem ile Ali isminde bir kişinin yanlarına gelerek, ‘Kızın evli bir adamla bırakıp gitti' denildiğini ve kendisinin de çocuklarını bırakarak kızının bunu yapmış olabileceğine ihtimal vermediğini, kızından vazgeçmediğini aktardı.

Çaycı ayrıca, kızı ile 10 Ağustos tarihinden itibaren hiçbir şekilde bir daha iletişim kuramadığını söyleyerek, sanık avukatı tarafından yapıldığı iddia edilen telefon görüşmelerini de reddetti, tutuklu sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etti.

Korhan'ın babasına “Oğlun Antalya'da yarın gelecek” dediler

Korhan'ın annesi Fatime Taştekin ile babası Orhan Taştekin de, 10 Ağustos 2017'den sonra oğullarıyla hiçbir şekilde iletişim kuramadıklarını ve oğullarına ait arabanın da 2 arkadaşı tarafından evlerinin yakınına getirildiğini anlattılar.

Korhan'ın babası Orhan Taştekin ayrıca, 2 arkadaşının kendisine, oğullarının Antalya'da olduğunu ve ‘yarın gelecek' şeklinde aralarında konuşma geçtiğini anlattı.

Taştekin çifti ayrıca tutuklu sanıktan şikayetçi olduklarını ifade etti.

Tutuklu sanığın bir tanığa “Korhan başıma çorap ördü” dediği iddiası

Duruşmada daha sonra sanıklar ve diğer kişilerle ilgili sorular yöneltilen çok sayıda tanık dinlendi. Mahkemeye sunulan HTS kayıtlarının da kısa özetlerle geçildiği duruşmada daha sonra tanıklardan Ahmet K., kendisini sanık Ali Aydıner'in aradığını ve sonrasında yardım istediğini anlattı.

Kardeşi Ali K. ile birlikte sanık Ali Aydıner'i 14 Ağustos 2017'de arabayla İstanbul'a götürdüklerini anlatan Ahmet K., yolda kendilerinin yemek molası vermesine rağmen sanığın uyuduğunu ve araçtan hiç inmediğini anlattı.

Ahmet K. ayrıca, sanığa olayı sorduğunda, mahkeme huzurunda yemin ettikten sonra “Korhan başıma çorap ördü. O gelmezse başıma sıkıntı açılacak” şeklinde konuşmalar yaptığını beyan etti.

Mahkemede, iddia makamının sorusu üzerine yolda sanığın kendisine bahsettiği diğer şeylerden hatırladıklarını da anlatan Ahmet K., “Korhan yaralı geldi, pansuman yaptım dedi. Arabada erkek cesedi vardı, ‘ben ne yapacağım' demiş, sonra gidiş o gidiş” dediklerini iletti.

Katılma talepleri kabul, çocuğun pedagogla dinlenmesi talebine ret

Mahkeme heyeti tarafından, duruşmaya katılma talebinde bulunan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılma talepleri ile diğer müşteki konumundaki kişiler ve avukatlarının davaya katılma talepleri oy birliğiyle kabul edilirken, olay günü babaannesine teslim edilmeden önce Zehra'nın yanında bulunduğu belirtilen büyük çocuğu olan oğlunun pedagog eşliğinde dinlenmesi talebi de, çocuğun yaşı ve o süreçteki durumu gerekçe gösterilerek reddedildi.

Sanığın tutukluluğunun devamına hükmedildi

Mahkeme Başkanı Koca, daha sonra kendilerine ulaşan delillerden bahsederek, iddia edilen telefon sinyal veya HTS görüşme kayıtlarıyla ilgili tekrar inceleme yapılıp, bilirkişi tarafından rapor hazırlanmasını, Bilgi ve Teknoloji Kurumu'na (BTK) ilgili yazılarla taleplerin bildirilmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti ile aldıkları karar doğrultusunda konuşan Başkan Koca, daha sonra polisin olayla ilgili topladığı delillerin yeniden değerlendirilmesi, eksik kısımlar var veya temin edilebiliyorsa eklenmesine hükmetti.

Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına hükmederek, duruşmaya 27 Şubat 2020 tarihine kadar ara verdi.