Küresel iklim değişikliğine en dayanıklı tür olarak gösterilen kıl keçilerinin sayısı, Çevre ve Orman Bakanlığının keçi zararlarının azaltılması eylem planı doğrultusunda azaltılıyor.
    
Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve merkezi Isparta'da olan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doç. Dr. Veysel Ayhan, yaptığı açıklamada, Çevre ve Orman Bakanlığınca yürütülen ''keçi zararlarının azaltılması eylem planı'' çerçevesinde ülke genelindeki kıl keçisi sayısının azaltıldığını bildirdi.
    
Bakanlığın bu eylem planını hazırlarken hayvan yetiştiricilerinin görüşlerini almadığını savunan Ayhan, bu kararların doğanın dengesini bozduğunu öne sürdü.
    
Kıl keçilerinin ekosistemde önemli işlev gördüğüne değinen Doç. Dr. Ayhan, ''Kıl keçisinin sütü ve eti altın değerinde'' dedi.
    
Bakanlığın uyguladığı eylem planının temelinde ormanları koruma düşüncesinin yattığını ancak bu yapılırken kıl keçisi sayısının azaltılmasının yanlış bir uygulama olduğunu savunan Ayhan, şöyle konuştu: ''Çevre ve Orman Bakanlığının özellikle orman vasfı taşımayan ancak kıl keçisi yetiştiriciliğine elverişli makilik alanları planlaması gerekiyor. Bu şekilde planlama yapılması durumunda bu alanları ücreti karşılığında kiralamaya hazırız. Böylece bu alanlar kıymetli ete, süte, peynire dönüşebilir. Dağlarımızdaki bu makilik alanlar birer protein deposudur ancak yeterince değerlendirilememektedir. Diğer yandan, kıl keçisinin hayvansal kökenli protein üretimine ek olarak sosyal ve ekonomik boyutu son derece önemli'' dedi. 
     
-KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DAYANIKLI-    
Doç. Dr. Veysel Ayhan, kıl keçilerinin kuraklığa ve susuzluğa en dayanıklı hayvan türü olduğuna işaret etti. 

Kıl keçisi yetiştiriciliğinin küresel iklim değişikliği ve kuraklığa karşı değerlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini belirten Ayhan, ''Kıl keçisi yetiştiriciliğinin üretim maliyetleri de diğer hayvancılık dallarına göre daha düşük. Bu nedenle kıl keçisi yetiştiriciliği kısıtlanmak yerine bilakis devlet tarafından maaş verilerek ödüllendirilmeli'' diye konuştu.
    
Kıl keçisi yetiştiriciliğinin kültürel boyutuna da değinen Veysel Ayhan, yörük kültüründe kıl keçilerinin önemli yer tuttuğunu söyledi.
    
Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin gelirini kıl keçisi yetiştiriciliğinden sağlandığını bildiren Ayhan, ''Dünyada keçi sayısı son 10 yılda yüzde 60 artarken Türkiye'de yüzde 65 oranında azaldı. Bu gidiş hiç de sağlıklı değil'' dedi.
    
''Yetiştiriciler keçilerine sahip çıkmalı'' diyen Ayhan, şunları kaydetti: ''Çevre ve Orman Bakanlığı, geçen yıl milli ağaçlandırma seferberliği eylem planı ve keçi zararlarının azaltılması eylem planını uygulamaya koydu. Bunun sonucu olarak keçilerin otladığı alanların süratle azaldığı, keçi yetiştiricilerine ciddi cezalar uygulandığı maalesef bir gerçektir. Ancak eylem planının hazırlanmasında çobanların ve birliklerin görüşlerinin alınmaması büyük eksikliktir.'' denildi.
     
-TÜRK HALK KÜLTÜRÜNÜN ÖNEMLİ BİR ÖGESİ-         
Anadolu'nun iklim, çevre ve yetiştirme koşullarına dayanıklı, zayıf meralardan da yararlanabilen ''kanaatkar'' hayvanları kıl keçileri Türk halk kültürünün de önemli bir ögesi. 

Orta Asya'dan Anadolu topraklarına göçte Türk topluluklarına yarenlik eden kıl keçisinin özellikle sütü ve kılları günlük hayatta kullanılıyor. 

Geleneksel Maraş dondurmasının olmazsa olmazı keçi sütünün besleyicilik ve bağışıklık sistemine katkısının en az anne sütü kadar olduğu belirtiliyor. Keçi sütü ve etinin ömrü uzatıcı özellikleri bulunduğu, kemik iliği yapımına katkısının tüm hayvansal gıdalar içinde en yüksek olduğu bildiriliyor. Keçi gübresinin tüm hayvansal gübreler içinde yarasa gübresinden sonra ikinci sırada olduğu kaydediliyor. 

Çevre ve Orman Bakanlığının hazırladığı keçi zararlarının azaltılması eylem planı, 2012 yılında kıl keçi sayısını 6 milyondan 2 milyona düşürülmesini öngörüyor.