KÖK HÜCRE

-Yaşam boyu kendi kendini yenileme ve tamamen olgun hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahip hücrelerdir. İhtiyaç olduğu zaman kendilerinden sonraki hücrelere farklılaşarak, hücrelerin gelişimini, olgunlaşmasını ve çoğalmasını sağlarlar. TÜRKÖK
 TÜRKÖK, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın, kemik iliği nakli bekleyen hastalar ve çok sayıda gönüllü vericiye ait doku grubu antijeni bilgilerinin depolandığı Kemik İliği Bankasının (KİB) kurulması ve kemik iliği nakli ile ilgili merkezler arasında koordinasyonun sağlanması için oluşturduğu merkezin adıdır.

TÜRKÖK


7 Kasım 2013 tarihinde T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı arasında imzalanan protokol ile başlamış;  bu protokolle Türk Kızılayı kök hücre bağışçısı kazanımı, eşleşme ve nakil planlama süreçlerinin takibi  görevini üstlenmiştir. Türk Kızılayı Kan Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan “Kök Hücre Kazanım ve Koordinasyon Birimi” ve 13 Gönüllü Verici Merkezi (GVM) ile bağışçı kazanımı faaliyetleri yürütülmektedir


Kök hücre bağışçı adayları sabit kan alma birimlerimize ve kök hücre için düzenlenmiş ekiplerimize başvurada bulunabilirler. Bağışçı kazanım faaliyetleri hasta ismine yönelik yapılmamakta, nakil olmayı bekleyen tüm hastaları kapsamaktadır. 04.05.2016 tarihi itibari ile TÜRKÖK Kemik İliği Bankası’nın, Dünya Kemik İliği Bankası’na üyelik işlemleri tamamlanmış olup, yurt dışı hastalar için de ülkemize eşleşme talepleri gelmektedir. 01.07.2020 tarihi itibariyle toplam 713.808 Kök Hücre Bağışçısı adayı kazanımı sağlanmış.


Bugüne kadar 2.070 bağışçımızdan kök hücre toplama işlemi gerçekleştirilerek hastalara nakil işlemi tamamlanmıştır. Kök hücre bağışçı adaylarının %62’si erkek, %38’i kadın olup, %67’si 18-35 yaş aralığındaki kişilerden oluşmaktadır.

 KÖK HÜCRE TEDAVİSİNDE UYGULANAN HASTALIKLAR


✦ Kemik iliği kanserleri
✦ Lenfomalar
✦ Çeşitli organ kanserleri
✦ Kemik iliğinin yetersiz çalıştığı veya çalışmadığı durumlar
✦ Kalıtsal anemiler
✦ İmmün yetersizlikler
✦ Kalıtsal metabolik hastalıklar 
BAĞIŞÇI KAZANIMI

18-50 yaş arasında bilgilendirilmiş ve onam vermiş; Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, HIV/AIDS geçirmemiş, kanser tanısı almamış ve kronik hastalığı olmayan sağlıklı her birey kök hücre bağışında bulunabilir. Kök hücre bağışı işlemi bağışçı adaylarından 3 tüp numune alınarak başlar. Türk Kızılayı tarafından bu numuneler üzerinde bulaşıcı hastalıklar acısından serolojik testler (HbsAg, Anti HCV, Anti HIV ve Sifilis)  ve kan gruplama testleri çalışılır.

Uygun bulunan adayların HLA numuneleri T.C. Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği Doku Tipleme Laboratuvarı’na (DTL) teslim edilir.
Doku tiplemesi yapılan bağışçıların sonuçları TÜRKÖK Kemik İliği Bankası (KİB) veri tabanına aktarılır. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından bir hasta için yapılan taramalarda KİB sisteminde uygun verici tespit edilirse Kızılay tarafından kök hücre bağışçı adayına ulaşılır.

Onayı alınan bağışçı adayından tekrar numune alınarak serolojik testler çalışılır. Test sonuçları uygun olan adayların HLA numunesi hastanın HLA numunesi ile karşılıklı çalıştırılması için TÜRKÖK DTL’ye teslim edilir.



Bu çalışmanın sonucunda bağışçı uygun bulunursa T.C. Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak bağışçı ile sağlık kontrolü, kök hücre toplama tarihleri ve hangi yöntemi seçeceği hakkında görüşme gerçekleştirilir. 
                    
KÖK HÜCRE TOPLAMA YÖNTEMLER
İ İki tip bağış yöntemi vardır. Öncelikle yöntem tercihi bağışçıya aittir. Ancak bazı durumlarda yöntem nakil merkezleri tarafından belirlenebilmektedir.  
En sık tercih edilen yöntem periferik kök hücre toplama yöntemi olup, bağışçının damar yapısının uygun olması gerekir. Bağışçıya, 4-5 gün süre ile günde 2 kez deri altı G-CSF (Granülosit Koloni Uyarıcı Faktör) uygulaması yapılır.

Bunun amacı kemik iliğinde yerleşik olarak bulunan kök hücrelerin kana geçmesini sağlamaktır. Son dozdan 2 saat sonra aferez cihazı yardımı ile 4-5 saatlik bir aferez prosedürü sonunda kök hücreler toplanır. 

Bağış sonrası, bağışçı kendini iyi hissedene kadar gözlem altında tutulur. Herhangi bir hastane yatışı gerektirmez. İkincisi kemik iliği yöntemi olup, ameliyathane ortamında anestezi altında özel bir iğne yardımı ile kalça kemiğinin arkasında (pelvis kemiği) ilerleyerek kök hücreler toplanır. Yaklaşık 1 saat süren bir işlemdir. 1-2 günlük hastane yatışı gerektirir.

BAĞIŞ SONRASINDA HASTA İLE İLETİŞİM
 


Bağıştan sonraki ilk 2 yıl boyunca, hastaya, içerisinde özel bilgiler (isim, adres, telefon numarası, şehir, ülke gibi iletişim bilgileri) içermeyen mektup yazılmasına izin verilir ve bu mektup T.C. Sağlık Bakanlığı TÜRKÖK Birimi aracılığı ile hastaya ulaştırılır. Bağıştan 2 yıl sonra hasta ile direk iletişime geçilmesine izin verilebilir. Ancak bu görüşme hasta ve bağışçının aynı anda rıza göstermesi sonucu gerçekleşebilir.


VAZGEÇME
Nakil planı Yapıldıktan sonra sağlık muayeneniz sonrasında eğer   uygun bulunursanız, eş zamanlı olarak hastaya da ağır bir tedavi        süreci başlamaktadır. Bu noktada vazgeçmeniz hastada hayati  tehlikeye neden olmaktadır. 


KÖK HÜCRE BAĞIŞÇILARININ SÜREÇ İÇİNDE VAZGEÇMESİ
Kemik iliği ve kök hücre nakil sürecinde en zor kısım kuşkusuz uygun donörün bulunmasıdır. 
Uygun donör adayının bulunması hasta ve yakınlarına verilebilecek en güzel haberlerden bir tanesidir. 
 Kök hücre bağışçı adaylarının hem eşleşme gerçekleşme durumunda hem de nakil sürecinin herhangi bir  aşamasında bağıştan vazgeçmesi hasta ve hasta yakınlarında büyük üzüntülere yol açmakta, nakil süreci ile ilgili hazırlık işlemleri başlayan hastanın hayatının tehlikeye girmesine ve ölümüne kadar giden sonuçlara neden olmaktadır. 
 


Hasta ve hasta yakınlarının yaşadıkları yıpratıcı süreçler düşünülerek kök hücre bağışçısı adayı olmadan önce süreç araştırılmalı, ve bağışçı adayı olma fikrinden emin olmanız gerekmektedir. 
Unutmayın, insanlara verilecek en güzel hediye onlara bir hayat vermektir. 
Mücadele ettiği lösemiyi yenen ancak hastalığı nükseden 2 buçuk yaşındaki **** *****, şimdi kök hücre nakli için kahramanını bekliyor. ****’ın annesi evladına uygun bağışçıyı aradıklarını belirterek, "Bugün onların başına gelmemiş olabilir ama yarın onların başına gelebilir. Herkesi kök hücre bağışına davet ediyorum. Bir bağış demek küçücük bir çocuğa hayat olma anlamı taşıyor" dedi. Kök hücre bağışının çok basit ve uzun sürmediğini vurgulayan anne , “İnsanların bundan korkacağı bir şey yok.


Defalarca kök hücre bağışçısı olabilirler. İleride benim çocuğumun başına gelirse ben ona bağış yapamam gibi bir şey yok. Korkulacak bir şeyin olmadığını belirtmek istiyorum. Küçücük çocuklara hayat olma şansını onlara vermiş oluyorlar. Bugün onların başına gelmemiş olabilir ama yarın onların başına gelebilir. Bugünün bağışçısı yarının alıcısı olabilirler. Herkesi kök hücre bağışına davet ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Vazgeçip, çocukların hayatını elinden almayın” Donörlerin bazı zamanlarda bağış yapmaktan vazgeçtiğini de söyleyen ve bu nedenle bi rçok çocuğun umudunun yıkıldığını anlatan **, daha sonra şunları söyledi: “En büyük ricamız sadece tek bir çocuk için donör olmamaları. Vazgeçiliyor bu çocuklar için çok acı. Şu an İstanbul’da ve bizim hastanemizde bir arkadaşımızın çocuğuna yüzde 90 ve yüzde 100 uyumlu donörleri olduğu halde insanlar vermekten vazgeçiyorlar. Bu bir evlat. Lütfen verici olacaksınız gidip donör olun. Lütfen sizi Kızılay aradığında ‘Ben verici olmaktan vazgeçtim’ gibi bir cevapla çocuğun hayatını elinden almayın.”


Türk Kızılay Genel Başkanı KINIK'tan 'Kan Bağışı' Çağrısı  


Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu endişenin kan bağışlarının ve kan stoklarının azalmasına yol açtığını söyledi. 
 Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık yaptığı açıklamada, koronavirüsün yol açtığı tedirginliğin, yurt genelinde kan bağışının ve depolardaki kan stoklarının azalmasına neden olduğunu belirtti.


 Kan bağışında yaşanan azalmanın, kritik stok seviyesini zorladığına dikkati çeken Kınık, "Türkiye genelindeki kan ihtiyacımız normal zamanlara göre hafif azaldı. Rutin ameliyatlar durdurulurken sadece efektif vakalar yapılıyor ancak talasemi hastaları, lösemili çocuklar, trafik kazaları gibi ihtiyaç duyulan kanı tedarik etmek durumundayız." ifadelerini kullandı.  

"Kan bağışı merkezleri toplumun en sağlıklı insanlarının geldiği noktalar" Türkiye genelinde 300 civarında Kızılay Kan Bağış Merkezi bulunduğunu bildiren Kınık, "Seyyar kan bağışı ünitelerimiz, tırlarımız, platformlarımız ve kan bağışı merkezlerimiz... Buralar hastane değil. Hastanelerin içinde de değil. Buralar sağlıklı insanların geldiği, toplumun en sağlıklı insanlarının geldiği ve kan bağışında bulunduğu ortamlar." değerlendirmesinde bulundu.