Süleyman Demirel Üniversitesi İnsan Kaynakları, İş ve Performans Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Yöneticinin Eğitimi Modülleri” konulu seminerler devam ediyor.

Sürekli Eğitim Merkezinde üçüncüsü gerçekleştirilen seminer kapsamında Üniversitemiz İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Lütfi Antalyalı, üniversitemiz bünyesinde faaliyet gösteren akademik birimlerin yöneticilerine “Temel Motivasyon Kaynakları” hakkında bilgiler verdi.

Antalyalı, sunumuna başlamadan önce katılımcılara liderliğe etki eden faktörler arasında yer alan “Temel Motivasyon Kaynakları”nı değerlendiren 24 soruluk bir anket gerçekleştirdi. Bu anket sonuçları üzerinden konuşmasını şekillendiren Antalyalı, bireylerin 7 yaşına kadar bazı şeyleri öğrendiğini belirterek farklı düzeylerde kendini gösteren “güç”, “başarı”, “bağlanma” ve “anlama” motivasyonlarını ele aldı.

Yrd. Doç. Dr. Antalyalı, güç motivasyonu yüksek olan kişilerin etkilemekten, başarı motivasyonu yüksek olan kişilerin en iyisini yapmaktan, bağlanma motivasyonu yüksek olan kişilerin sürekli ikili ilişki içerisinde olmaktan, anlama motivasyonu yüksek olan kişilerin de düşünmekten keyif aldığını ifade etti.

Şirketler ve özel sektörde uygulanan ölçeklerden bahseden Antalyalı, sorunu ortaya çıkararak gelişimi sağlamayı amaçlayan "temel motivasyon kaynakları", "duygusal yetkinlik", "istikrar faktörleri", "sosyal faktörler" ile "bireysel faktörler" üst başlıkları altında toplanan 51 faktörlük anket sonucunda lider olma potansiyeli hakkında ipuçlarına ulaştıklarını söyledi.

Farklı yönelimlerin toplumun yapısını oluşturduğunu sözlerine ekleyen Antalyalı, liderlerin destekleyici olması gerektiğini vurgulayarak bir liderin etkin olabilmesi için başarı, güç ve anlama motivasyonunun aynı oranlarda yüksek olması gerektiğini belirtti ve “Bağlanma motivasyonu kişinin adil olmasını ve alınan kararların sağlıklı olmasını olumsuz etkiler.

Kuralların merkeze konulması gerekir. Başarı motivasyonu yüksek, güç motivasyonu düşükse bu sefer yetkilendirme sorunu ortaya çıkar. Duygu ile yetkinlik kazanan bir insan, nokta atışı kararlar alabilir. Gelişim odaklı bir yönetici de çalışanların gelişimini etkiler.”