ÖZÜR DİLEYİP, ‘KUSURA BAKMA’ DEYİP BİR DE ÇİÇEK Mİ VERELİM?

YOKSA AĞZININ ÜZERİNE VURUP 32 DİŞİNİ Mİ DÖKELİM…

Belediye Başkan Yardımcısı Recep Erdem, Basın Kulübü’nün canlı yayın programında ITKM’yi anlattı. Yüklenici firma Kadıahmetoğulları’na yüklenen Erdem, “Uçan kuşa borçları var. Bizim alacağımız var. 20 milyon TL kira kaybımız varken, alacaklarımız dururken, 8 yıl inşaat bitirilmemişken elimizdeki tapuları müteahhide mi teslim edeceğiz. Sonra fino köpeği gibi alacağımızın peşinden mi koşacağız. 2007’den bu yana her türlü mazereti üretiyorlar. Borçlarını inkar ediyor. Belediyeden tazminat istiyor. İnşaatı yapmıyor. İnşaatı yapmadığı için özür dileyip, kusura bakma bu çiçeği al mı demek lazım, yoksa ağzının üzerine vurup 32 dişini mi dökmek lazım. Yeter artık” dedi.

MHP’Lİ MECLİS ÜYELERİNİN DAVASI

İşte Recep Erdem’in açıklamaları:

“MHP’li belediye meclis üyeleri ITKM ihalesinin iptali için dava açmıştı. İdare Mahkemesi, yetkisizlik nedeniyle reddetmişti. Danıştay’dan 4 yıl sonra cevap geldi, ‘dava açabilirler’ denildi. İnşaat yüzde 51 seviyesinde idi. Bu aşamadan sonra ihalenin iptal edilmesi daha karmaşa haline getirirdi.

İhalenin iki tarafı var. Bir tarafı Isparta Belediyesi var, bir tarafı Kadıahmetoğulları. Hırsızın hiç mi hatası yok. Belediye başlangıçta hata yapmış.

ÖNCEDEN SAVUNUYORDU ŞİMDİ İTİRAZ EDİYOR

MHP’li meclis üyelerinin açtığı davayı Belediyeden daha fazla  savunuyordu. Şimdi başladı itirazlara. ‘Yok vakıf arazisi var, yok vatandaş arazisi var. Kamulaştırılması lazım. Trafolar var, halledilmesi lazım’ diyor. Vakıf arazisinin üzerine inşaat yaptın, durduran olmadı. Vatandaş arazisine de yaptın.

HERŞEYİ KENDİ RIZALARIYLA İMZALAMIŞ

Zeyilnameleri Kadıahmetoğulları talep etti. Sözleşmelerin altına imzayı Kadıahmetoğulları attı.

1 ve 2.zeyilnameler kendi rızalarıyla hazırlanmış ve sözleşmeler imzalanmış. Mahkemelerde zeyilnameden kaynaklı borçları inkar eden Kadıahmetoğulları, Isparta Belediyesi’ne yazı yazıyor. ‘ödeme emri işleminin Belediye tarafından geri alınması durumunda ITKM’de C Blok, 27 nolu dükkanı borca karşılık verilecektir’ diyor. 1037 m2 yer için 6 milyon değer biçildi. Kadıahmetoğulları vermekten vazgeçti.

2009’DA FESH EDİLEMEZ MİYDİ?

Şubat 2009’da bitirecektin. Zeyilname istedin, yapıldı. Ne istediysen yapıldı.  Müteahhit firma 30/12/2015’de inşaatı bitirdim diye dilekçe yazıyor. Seçimden sonra direk sözleşmeyi fesh etmeye kalksan ne derlerdi. Şu an ‘engelci, engelleniyor’ deniyor. Gelir-gelmez fesh edilse ne denirdi?

PARALARI YOK, BİZ Mİ KAYNAK BULACAĞIZ

Para olsa inşaat biter. Bu kadar net. Yüklenicinin parası yok. Kayyum heyeti ‘bizim paramız var’ desin. Parasının olmadığı bankadan kredi talebi ile ortada. Sözleşmede bu inşaatı yapma görevi Kadıahmetoğulları’na ait. Sözleşmenin 19.maddesinde diyor ki ‘belirtilen sürede bitirilmediği taktirde sözleşme fesh edilir’ diyor. Biz diyoruz ki ‘ben sana 349 tane tapu vermişim. Kardeş Kadıahmetoğulları bu tapuları bankalara ipotek olarak verebilirsin. Vatandaşa satıp, yapabilirsin. Bunların hepsi senin. Bu verdiğimiz tapularla Antalya’yı yaptılar. Arsamı vermişim, bir de müteahhide kaynak mı bulmak zorundayım. Ben önce Isparta halkının hakkını düşünmek zorundayım.

ÇİÇEK VERİP, ÖZÜR MÜ DİLEYELİM…

Uçan kuşa borçları var. Bizim alacağımız var. 20 milyon TL kira kaybımız varken, alacaklarımız dururken, 8 yıl inşaat bitirilmemişken elimizdeki tapuları müteahhide mi teslim edeceğiz. Sonra fina köpeği gibi alacağımızın peşinden mi koşacağız. Yok böyle bir şey. Biz olsanız verir misiniz. Biz kaynak bulmak zorunda mıyız. Müteahhit firmanın alacağı tek tapu yok. İnşaat bitince alacakları var. Borçlarını inkar ediyorlar. İhaleyi etmeyen bir firma. Mazeretler üretiyor. 2007’den bu yana her türlü mazereti üretiyorlar. Borçlarını inkar ediyor. Belediyeden tazminat istiyor. İnşaatı yapmıyor. İnşaatı yapmadığı için özür dileyip, kusura bakma bu çiçeği al mı demek lazım, yoksa ağzının üzerine vurup 32 dişini mi dökmek lazım. Yeter artık. Belediye inşaatı engelliyorsa ağızları yok mu, çıksınlar konuşsunlar. Isparta Belediyesi olarak benim alacaklarım dururken senin inşaatını filan düşünemem.”