Hepsi SBS’ye hazırlanıyor. Adı İbrahim. Deneme testlerinde hiç yanlışı yok. İlahiyat profesörü olmak istiyor. Adı Ahmet. Deneme sınavlarında ya tamamını biliyor ya da 1 yanlışı oluyor. Cumhuriyet Başsavcısı olmak istiyor. Adı Mesut, deneme sınavlarını 1-2 yanlışla geçiyor. Özel harekatçı polis olmak istiyor. Adı Mehmet, 1 yanlış yapıyor. O da özel hareketçi polis olmak istiyor. Adı İbrahim, cumhuriyet savcısı olmak istiyor.
ISİAD’ın Gaziantep ve Şanlıurfa’ya yaptığı ziyaretle ilgili son yazım. İsmini yazdığım çocukların hepsinin gözleri parlıyor, gelecekle ilgili hedefleri var. SBS’de dereceye yapıp, iyi okullara yerleşmek istiyorlar.
Şanlıurfa’da Sema Ltd. Şti’nin Isparta’da Altınbaşak Eğitim Kurumları’nın olduğu gibi kolejleri, yurtları var. Türkiye’nin ilk açılan okuma salonu Şanlıurfa’da. Sema Ltd. Şti’nin kurduğu okuma salonu, Şanlıurfa’nın varoşlar diye tabir edilen fakir mahallesinde açılmış. Hedef kitle, dershaneye gidemeyen çocuklar. Bir evde en az 8-10 çocuk nüfusu bulunuyor. Ne kadarı okur, kurtulursa o kadar iyi. Eyübiye Mahallesi’nde açılan Okuma Salonu, dershane misyonunda faaliyet gösteriyor. En büyük özelliği ücretsiz olması. 11 yıl önce kurulan Okuma Salonu’nda şu an 423 öğrenci, eğitim görüyor. Geçen yıl SBS’ye giren 123 öğrencinin 121’i burada gördükleri eğitim sayesinde istedikleri ve tercih ettikleri okullara yerleşmişler. 2010 il birincisi bu mahalleden çıkmış. Mahallenin nüfusu 120 bin, her evde 7-8 çocuk. Çocuklar babaları tarafından iş gücü olarak görülüyor. Pamuk döneminde okul-dershane-okuma salonu-sınavın önemi yok, aile para kazansın diye pamuk tarlasına götürüyor. Okuma Salonu yöneticileri çocuklar sınavına girsin, okusun diye babalara pamuk tarlasında kazanacağı miktar kadar para taahhüt ediyor. Başka çare yok, yoksa çocuk elden gidecek.
Bu çocuklar okuma salonuna gelmese, dağa çıkabilir. Bir görevlinin ‘bu çocuklar ağaç. Bakıp, büyütürseniz altında gölgelenirsiniz, aksi taktirde diken olur, bir tarafınıza batar’ diyerek bu durumu çok güzel özetliyor.
