SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Organ ve Doku Nakli Merkezi, Temmuz 2015'ten bu güne kadar 15 böbrek ve 9 karaciğer olmak üzere 24 kişiye başarılı bir şekilde organ nakli gerçekleştirdi. Merkez ekibi ve Tıp Fakültesi öğrencileri ˈˈOrgan Nakli ve Bağışında Son Gelişmelerˈˈ başlıklı konferansta buluştu.

Organ ve Doku Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mahmut Bülbül, kısa zaman zarfında ulaşılan başarı değeri nedeniyle tüm ekibini tebrik etti. Organ ve Doku Nakli Merkezi’nin ˈˈSağlık’ta Isparta’yı Süper Lig’e yükselttiğiniˈˈ anlatan Prof. Dr. Mahmut Bülbül, önemli mesajlar verdi. Organ ve Doku Nakli konusunda halkın daha çok bilgilendirilmesi ve aydınlatılmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Prof. Dr. Bülbül, ˈˈBağış var ise nakil var. Nakil var ise hayat varˈˈ dedi. Organ ve Doku Nakli konusunda Dini açıdan her hangi bir sakınca olmadığını Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) açıkladığına vurgu yapan Prof. Dr Bülbül şöyle devam etti: “Organ Nakli açısından Türkiye’de pek çok merkez Avrupa ve hatta dünya norm ve standartlarını geçmiş durumda. Organ Nakli konusunda kanuni normu da pek çok Avrupa ülkesinden daha önce düzenledik. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da İslamiyet açısından sakınca olmadığı yönünde paylaşımları var. Geriye toplumun daha çok bilgilendirilmesi, aydınlatılması düşüyor. Bu da bizim görevimiz. SDÜ olarak biz çok önemli bir ivme yakaladık. Yine dünya çapında da başarılı bilim insanları var. Örneğin Prof. Dr. Münci Kalayoğlu. Karaciğer nakli konusunda Dünya’da otoriter. Ve Isparta (Senirkent) doğumlu. Biz SDÜ olarak kendilerini de ağırlamıştık. Başarılı şekilde yolumuza devam ediyoruz. SDÜ Tıp olarak çok büyük bir aileyiz. 24 başarılı operasyon içerisinde görev alan herkese teşekkür etmeyi bir borç bilirim.”

KADAVRADAN DONÖR ÇOK ÖNEMLİ

SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı (AD) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu, 2011 yılı verilerine göre Türkiye’de 55.587 kişinin böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz cihazına bağlandığını söyledi. Bunun bireylerin yaşam kalitesini, üretkenlik ve verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Türkiye’de ˈˈCanlı Vericiden Organ Nakliˈˈnin önemli bir sayıya ulaştığını kaydeden Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu, “Organ Nakli bir hayal ile başladı. Türkiye ilk organ naklini 1975’te gerçekleştirdi. kanuni normu açısından da önde koşan ülkelerden biriyiz. Zira 1980’de kanun yapıldı. Canlı vericiden organ naklinde de önemli bir sayıya erişmiş durumda. Ancak Batı toplumlarına kıyasla kadavradan donör az. Bunun yükseltilmesini arzu ediyoruz. Bu konuda Türkiye için en güzel örnek, İspanya’dır. Hepimizin de bildiği üzere Yoğun Bakım Ünitesi şartlarında beyin ölümü gerçekleştiği an Organ ve Doku Bağışı konusu gündeme gelir. Şimdi sizinle bir veri paylayacağım. 2010 yılında Yoğun Bakım şartlarında 985 beyin ölümü gerçekleşmiş. 716 aile izin vermedi. Aile izni olan vaka 269’ta kaldı.  Oysa ortalama 56.000 kişi böbrek yetmezliği nedeniyle Diyaliz’e girmek zorunda kalıyor.  Kadavradan donör verilerini artırmak için hepimiz daha çok çalışmalıyız.” dedi.

Doç. Dr. M. Zafer Sabuncuoğlu, Ulusal Doku ve Organ Nakli Koordinasyon Sistemi’nin (UKS) güzel çalışmalar yaptığını; oldukça şeffaf şekilde yönetildiğini sözlerine ekledi.

TÜRKİYE ÇOK İYİ DURUMA GELDİ

Genel Cerrahi Anabilim Dalı (AD) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İhsan Yıldız, Organ ve Doku Nakli konusunda Türkiye’nin çok önemli sayısal değerlere eriştiğini kaydetti. Dünya’da bu kadar karaciğer nakli yapan merkezin olmadığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Yıldız, ˈˈTürkiye olarak çok öndeyizˈˈ dedi. Organ ve Doku Nakli konusunda canlı vericiden ziyade kadavra donörün olması gerektiğine vurgu  yapan Yıldız, “Bunun için özen ve gayret göstermeliyiz. Tüm çabamız kadavradan donör bağışı olmalıdırˈˈ şeklinde konuştu. Yıldız, SDÜ Organ ve Doku Nakli Merkezi’nin çalışmalarını da şöyle değerlendirdi: “Dünya’da ilk böbrek nakli 1954 yılında gerçekleştirildi. Türkiye’de ise Dr. Mehmet Haberal tarafından 1975’te yapıldı. SDÜ ise bunu Temmuz 2015’te gerçekleştirdi. Bu güne değin SDÜ’de 15 böbrek nakli yaptık. Tamamı başarılı oldu. 8’i kadavradan 7’si canlı vericiden gerçekleştirildi. Bu istatistikte kadavro donör rakamı daha çok artmalıdır. Dünya’da Karaciğer nakli 1967’de Dr. Thomas Starlz tarafından yapıldı. Türkiye’de ise ilk karaciğer nakli Dr. Mehmet Haberal tarafından 1989’da yapıldı.  SDÜ’de ilk karaciğer naklini Ağustos 2015’te gerçekleştirdik. Bugüne değin SDÜ’de 8+ 1 karaciğer nakli yaptık. Neden + 1 diyorum. 1 hastamıza yapılan nakil başarısız oldu. Anılan hastamız için Ulusal Doku ve Organ Nakli Koordinasyon Sistemi’ne (UKS) tekrar giriş yaptık. Uygun donör çıktığı için ikinci kez nakil gerçekleştirdik. Şu anda Yoğun Bakım Ünitesi’nde ve çok sağlıklı. Sürecini takip etmeye devam ediyoruz.”

Organ Naklinde Son Gelişmeler Konferansı’na SDÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Âlim Koşar, Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi  Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, Prof. Dr. Altuğ Şenol, Prof. Dr. Barış Afşar, Doç. Dr. Onur Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Filiz Alkaya Solmaz katıldı.