SDÜ tarafından 7 milyon 200 bin TL, BAKA trafından ise 800 bin TL kaynak aktararak kurulan ’Gül ve Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’nda Türkiye’de satış ve Avrupa Birliği’ne (AB) ihracat aşamasında aranan ’İyi Üretim Uygulamaları (GMP)’ için analizler yapılabilecek. Kozmetik şirketlerinin daha önce İtalya, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Fransa’da yaptırabildiği bu testler artık Isparta SDÜ’de gerçekleştirilebilecek. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (GÜLAR) hazırladığı proje Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylandı.

’Gül ve Tıbbi- Aromatik Bitkiler ve Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’ başlıklı çalışma Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) ’Güdümlü Proje Adımı’ndan destek kapsamına alındı. Proje kapsamında mesleki ve ticari örgütlerde ’Kurucu Ortak’ olarak yer aldı. Böylelikle ’Üniversite- Sanayi- Kamu’ işbirliğinin en güzel örneklerinden biri daha hayat buldu. SDÜ’nün 7 milyon 200 bin TL; BAKA’nın ise 800 bin TL fon aktardığı ’Gül ve Tıbbi- Aromatik Bitkiler ve Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’, Yenilikçi Teknolojiler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde konuşlandırılıyor.Proje Koordinatörü GÜLAR Müdürü Doç. Dr. Sabri Erbaş, ’Aromatik Bitkiler Vadisi’ olan Göller Bölgesi’ne sağlanacak artı değerleri anlattı.

600 tür, tıbbi ve aromatik bitki değeri taşıyor

Türkiye’nin tıbbi bitki ihracatı yapan 110 ülke arasında 18’inci sırada bulunduğunu ifade eden Proje Koordinatörü Doç. Dr. Sabri Erbaş, "Isparta’nın da dâhil olduğu Göller Bölgesi’nin imkânlarını şöyle analiz etti: ’’Türkiye, Doğu ve Güneydoğu Avrupa ülkeleri arasında tıbbi bitki ihracatında ilk 5 içerisinde yer alıyor. Ancak ithalatta 8’inci durumdadır. Dünya uçucu yağ pazarında Türkiye ilk 15 ülke arasında yer almaktadır. Son yıllarda uçucu yağ ihracatı 35 milyon Dolar’a, uçucu yağ ve türevleri (aroma, saflaştırılmış bileşenler, enkapsüle saf bileşenler vb.) ithalatı ise 450 milyon dolara yaklaşmıştır. İhracat ürünleri arasında özellikle gül, kekik ve defne yağı yer almaktadır. İthalat ürünleri arasında ise turunçgil (portakal, limon) nane, sitronellol, lavanta yağı en başta yer almaktadır" dedi.

"Ham şekilde ihraç ediyor, yüksek fiyata işlenmiş olarak geri alıyoruz"

Türkiye’nin ham madde olarak ihraç ettiği ürünleri işlenmiş olarak daha pahalı halde geri aldığına savunan GÜLAR Müdürü Doç. Dr. Sabri Erbaş, "Türkiye, ürünleri ’ham’ şeklinde ihraç ettiği tıbbi bitki ürünlerini ilaç, kozmetik ve gıda sanayinde kullanmak için ’işlenmiş’ halde yüksek fiyatlara geri alıyor. Bu ciddi miktarda Milli servet kaybına yol açmaktadır. Ayrıca da dış ticaret açığı ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Isparta’nın da aralarında yer aldığı Göller Bölgesi Havzası, çok önemli bir Aromatik Bitkiler Çeşitliliğine sahiptir. 700’den fazla endemik taksonun yetiştiği ve halen yenilerinin keşfedilmeye devam ettiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Sadece Isparta florası için yapılan tarama çalışmalarında bugüne kadar toplam 2 bin 600 değişik bitki taksonunun yayılış gösterdiği saptanmıştır. Bunların 600’a yakınının tıbbi, aromatik, parfüm ve baharat değerinin yüksek olduğu bilinmektedir. Diğer taraftan Göller Bölgesi’nde yaklaşık 25 Rosa Damescana ve Aromatik Yağ Tesisleri bulunmaktadır. Bu endüstrisinin Isparta’da konuşlanması Göller Bölgesi’nin ’Aromatik Bitkiler Vadisi’ olması için önündeki engelleri kaldırmaktadır" ifadelerini kullandı.

SDÜ, tıbbi ve aromatik bitkilerin Ar- Ge bahçesi oluyor

Doç. Dr. Erbaş şöyle devam etti; "4 aşamadan oluşan bir projeyi hayata geçiriyoruz. 1. aşama; Isparta’da tarımı yapılan ve Doğa Ana’da kendiliğinden yayılış gösteren ekonomik öneme sahip kokulu bitki türleri geliştirilecek. Proje kapsamında 50 Dekar’da (da.) Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma- Geliştirme (AR- GE) Bahçesi kurulacak. 1’i tam olmak üzere 4 otomasyonlu Ar- Ge Serası’nda bu bitkilerin üretim yöntemleri geliştirilecek. İleriye dönük ıslah projeleri gerçekleştirilecek. Ve Türkiye’ye yeni aromatik bitki çeşitleri kazandırılması sağlanacaktır.

Göller Bölgesi’de 25’e yakın tıbbi- aromatik yağ tesisi bulunuyor. Bu fabrikalarda gül ve diğer bitki uçucu yağları ve aromatik suları, ’Distilasyon Sistemleri’’ ile elde ediliyor. Ayrıca konkret, absolüt ve feniletil alkol ise Ekstraksiyon Sistemleri kullanılarak çıkarılıyor. 2. aşama; Hâlihazırda tarımı yapılan veya keşfedilecek yeni bitki türlerinin yukarıda anılan yöntemlerle üretiminin yanı sıra ’’Süperkritik, Ultrasonik, Mikrodalga distilasyon ve Ekstraksiyon’’ gibi modern ve ileri teknoloji kullanılarak elde edilmesi sağlanacaktır. Bu yöntemlerle yüksek kalitede ve verimlilikte aromatik ürün edilmesi için çaba gösterilecektir. Diğer taraftan elde edilen aromatik yağlar ’’Moleküler ve Fraksiyon Distilasyon Sistemleri’’ ile koku moleküllerine ayrışması çalışmaları gerçekleştirilecektir.

Isparta’da Kozmetik Endüstrisi’nde faaliyet gösteren ortalama 40 firma bulunmaktadır. Avrupa Birliği (AB) 2010 yılında Kozmetik Tüzüğü kabul etti. Türkiye’de de hâlihazırda Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yayımlanan ’Kozmetik Ürünlerde Güvenlik Değerlendirme Klavuzu’ uygulanıyor. Avrupa Birliği (AB) Temmuz 2013’te Kozmetikte İyi Üretim Uygulamaları başlıklı bir uyum zorunluluğu getirdi.

Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde satışı yapılan ve ihracat için ’İyi Üretim Uygulamaları (GMP)’ Sertifikası mutlaka aranmaktadır. Firmalar, imalâtını gerçekleştirdikleri ürünlerin kalite kontrolünü yaptırmak mecburiyetindedir. Kozmetik firmaları bu tür testleri İtalya, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Fransa gibi ülkelere yaptırmaktadır. Isparta, SDÜ ile bu Akreditasyon Laboratuvarı’na kavuşuyor

3. aşama; SDÜ’de ’Gül ve Tıbbi- Aromatik Bitkiler ve Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’ kuruluyor. Firmalar ’Mikrobiyoloji’, ’Kozmetik Ürün Geliştirme’, ’Test ve Analiz Laboratuvarı’ sayesinde Avrupa’ya gitmek zorunda kalmayacak. İyi Tarım Uygulamaları’na (GMP) uygun analiz yaptırabileceği ve proje sonunda ’Akreditasyon’ çalışmalarının başlatılacağı bir değerler bütününe kavuşmuş olacaktır.

4. aşama; Süleyman Demirel Üniversitesi GÜLAR öğretim üyeleri ve lisansüstü eğitime devam isteyen öğrenciler için çok önemli bir Ar- Ge alanı olacaktır. Ayrıca Tıbbi- Aromatik Bitki, Koku ve Kozmetik/ Parfümeri Endüstrisi’nin ihtiyacı olan kalifiye, donanımlı personel yetiştirilmesi sağlanacaktır. Bu durum üniversite ile sanayinin ilişkisini daha da güçlendirecektir.’’