Aybatılı, AK Parti listesine girememesinin gerçek nedenini açıkladı: AK Parti’nin birinci derecede istediği konu sadakat. Bu 2 arkadaş sadakatli, partisi için mecliste kavga ediyor ama Isparta için kavga yapmıyorlar. Benim itaatkar olup olamayacağımı kes

AK Parti'ye karşı çıkışı ile hem yerelde hem de ulusalda gündemi sarsan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Aybatılı, eleştirilerine devam etti. Isparta'nın en çok izlenen televizyon programı Basın Kulübü'nün canlı yayın konuğu olan Aybatılı, AK Parti listesini eleştirdi, Isparta'nın geriye doğru gittiğini iddia etti. AK Parti'nin milletvekilliği aday listesi yaparken sadakata çok önem verdiğini belirten Aybatılı, "AK Parti’nin birinci derecede istediği konu sadakat. Bu 2 arkadaş sadakatli, partisi için mecliste kavga ediyor ama Isparta için kavga yapmıyorlar. Benim itaaatkar olup olamayacağımı kestirememişler. Bir de ben Süleyman Demirel'in heykelini diken bir belediye başkanıyım. Bu yüzden dolayı beni aday yapmadılar" diye konuştu. İşte Aybatılı'nın açıklamaları:

ISPARTALILAR BÖYLE BİR AÇIKLAMA İSTİYORDU

"Açıklamalarımız yankı uyandırdı. Bize teşekkür eden tüm vatandaşlara teşekkür ederim. Doğru bir açıklama yapmışım. İnsanların konuşmadığı, söylemediği şeyleri onların ağız dilerliyle bir açıklama yaptı. Esasında Ispartalı bunu bekliyordu. Her dönem bunlar oluyordu ancak hiçbir aday adayı bunları söylemiyordu. Birilerinin bunu çıkıp anlatması gerekiyordu. Burada devamlı suretle yanlışlık yapılıyor. AK Parti bir sistemimiz var. Temayül, kamu yoklaması ve mülakat yapar adayları belirleriz diyorlar. Bunları bilerek Ak Parti’de aday adayı olduk.

DYP, SİYASETTE BİTTİ AMA GÖNÜLLERDE BİTMEDİ

Benim kökenim Adalet Partisi. Orada gençlik kolları başkanlığı yaptım. Daha sonra Doğru Yol Partisi'nde görev aldım. Sonrasında 1994’te Isparta Belediye Başkanı oldum. Herkese hizmet yaptık. Kimseyi siyasetinden dolayı görmemezlik yapmadık, elimizden geldiğince herkesi bağrımıza bastık. Isparta ve bizler kazandık. 2002 yılında Doğru Yol Partisi'nde milletvekili adayı oldum. Resmi ön seçimde birinci sırada çıktım. İyi oy aldık ama ülke genelinde barajı geçemeyince milletvekili olamadık. Kendi partimizde siyaset yapma imkanımız olmadı. Barajın altında kalmış, oy potansiyeli erimiş, milletin gönlünde doğru yol partisi var ama barajı aşma gücü çıkmıyor. Doğru Yol Partisi Türkiye genelinde bitti ancak insanların gönüllerinde bitmedi. Benim de gönlümde bitmedi. Ben 40 yıldır siyaset yapıyorum. Biz belediye başkanlığında güzel hizmetler yaptık. Bu hizmetlerin Isparta’da devam etmesini istiyoruz. Bu sözleri söylemekle olmuyor.  Isparta’yı büyük, güçlü istiyoruz.

5 YIL BOYUNCA YANLIŞ İŞLER OLDU

Yaşanabilir şehir istiyoruz. Yetkili makam olmadıkça yapma imkanı yok. O süreçte AK Parti’nin yetkilileri bize geldiler ve 'aday ol' dediler. 2009’da belediye başkanlığı için görüştüler. 'Aday yapacağız' dediler 'biz hazırlandık aday gösterileceğiz' diye. Daha sonra baktık ki Isparta’nın vekillerini Başbakan çağırdıklarında 'Isparta’da Hasan Balaman’la seçimi alırız' dediler. Sayın Başbakana taahhütte bulunmuşlar. O zaman biz çıkalım halka kendimiz anlatalım dedik ve Demokrat Parti’den aday oldum. 2004’te AK Parti Belediye Başkan adayını destekledik. Mevcut yönetime 10 bin oy fark attı. 10 bin farkı kendilerinden bildiler. O dönemde Doğru Yol Partisi Mustafa beyi aday gösterdi. DYP 4800 oy aldı. CHP’nin adayı da 4300 oy aldı.  Biz o dönemde DYP’nin desteğini Balaman’a verdik. Balaman İstanbul’dan geldi, biz tanımazdık, AK Parti’ye destek verdik. Biz Isparta’ya hizmet gelsin diye destek verdik.

Isparta’da hizmetler olsun diye bekliyoruz. Yanlış işler oldu o 5 yıl içinde. 2009’da ben aday oldum. Nasıl olmayayım? O dönemde zulümler oldu. Esnafımın dükkanının önü kazıldı. Millet başkanım 'bunu sen getirdin sen götüreceksin' dediler. 5 yıldır Balaman’la aramızda hiç sorun olmadı. Burada yapılanları göz önüne alınca gitmesine kanaat getirdik. Beni seven sayan topluma eziyet edilirse orada sessiz kalmam ve gücümün yettiğince o insanlarla uğraşırım ve onların gitmesini sağlarım. Benim belediye başkanlığım dönemim de köy garajında personelimizi dövdüler. Belediye Başkanı olmama rağmen ben de gittim onu dövdüm. Temsil ettiğim personelimi kimse dövemez. Personelime dil uzatanın dilini el kaldıranın elini keserim. Ben o zaman bile tavrımı koymuşumdur. 2004-2009 arasında zulümler yapıldı. 'Balaman’la aram iyi bana dokunmuyor banane' demedim. Arkamdaki kitleyle onu göndermek de bana nasip oldu. Getirmek de bana nasip olmuştu. İki yönüyle kazandı. Birincisi hatayı düzelttik. İkincisi bunun 2-3 bin oyu vardır deniliyordu. 18 bin oy aldık. Partimizin Türkiye ortalamasını oldukça katladık. Bana inanan güvenen insanları hiçbir zaman mahcup etmedim. Biz bu gücü halktan, toplumdan alıyoruz.

BANA 'ADAY OL' DEDİLER

2011’de yine AK Parti’nin yetkilileri 'bizden aday ol' dediler. 2009’da aday edeceğiz dediniz yarı yolda bıraktınız dedim. Bu seferde böyle mi olur dedim. Yok dediler. Ispartalı seni seviyor, sana ihtiyacımız var dediler. Gel müracaatı yap dediler. O dönemde de müracaat yaptık. Temayül yoklaması olduk. SD Kongre Merkezi’ne gittik. Ak Partililerin bakış açılarını gördük. Herkes bize öcü gibi bakıyordu. Mülakatlara gittik. Sonra neticeye baktık aday gösterilmedik. Biz de itiraz etmedik. '2009’da bunları yıktık, 2011’de aday oluyoruz bize bedel ödetecekler' dedik. Sineye çektik. '2014 belediye seçimlerinde aday ol' dediler. 'Peki' dedik. İl Başkanı Nuri Uzaktaş’tı. Kendisini ziyaret ettim. 'Adınız geçiyor adaysanız aday olmayacağım' dedim. Siyasi ahlakımıza bu sığmazdı. Sayın Uzaktaş, 'adaylığım belli değil, bana soruyorsan adaylık müracaatını yap' dedi. Saygısızlık olmasın diye 2 milletvekiliyle görüştüm. Aday olayım mı olmayayım mı' diye sordum. Kendileri bize 'Uzaktaş’a söz verdik onu göstereceğiz. Genel merkez izin vermezse bu yolu senle yürürüz' dediler. 'Müracaat etmen lazım, müracaat yap ki elimizde bulunsun' dediler. Bunlar dediklerini yaptılar tam açıklanmadı, aday olacağı belli oldu. O zaman yine konuştuk. Isparta halkı benimsemedi. Yüzü gülmüyor, soğuk insan, acaba Balaman gibi olur mu dedikoduları yayıldı. 'Gelin bu yanlıştan dönelim birlikte yürüyelim' dedik. Genel merkezde '70 bin oyumuz var 10 bini vermese 60 bin oy alırız bu oy da bize yeter' dediler. Sayın vekiller böyle hesap yaptılar. Bizi göstermediler Sayın Uzaktaş’ı aday gösterdiler. Gösterdikleri gün patladılar. 'Herkes olmaz' dedi. Ispartalı bunu kabullenmedi. Esnaf da 'başkanım senin için bunu yaparız ama bu insanı tanımıyoruz geçmişte zulüm gördük Balaman gibi olur mu' dediler? 'Olmaz' dedik. Ama halkın tercihi oldu. Yanlış bir tercihti. 2009’daki hatayı 2011’de yaptılar. Göz göre göre bir hataydı.

3.SIRAYI İSTEDİM ÇIKACAĞIMI BİLİYORDUM

2015’te yine aynı senaryolar. 'Birlikte olacağız' dediler. 'Hay hay' dedik. Vekillerle konuştuk. İl teşkilatıyla konuştuk. Ben '1-2’yi istemiyorum beni 3’e yazın. Ben halka güveniyorum' dedim. '3. Sıradan geleceğim' dedim. 'Isparta’da 3 vekil çıkartacağız' dedik. Bunu boşuna söylemedim. Ben kendime ve bu insanlara güvensem söylemem. Ankara mülakata çağırdığında Beşir Atalay’a da aynı şeyi söyledim. 'Isparta’da bir barış sağlayacağız, Isparta’ya hizmet etmek istiyorum' dedim. Notunu aldı. Bana teşekkür etti. 'Hiçbir adaydan bunu duymadık sen iddialı bir adaysın' dedi. Bizim dosyamızı aynı gün üst komisyona çıkardılar.

3. sırayı bile bile istedim. İnanıyorum 3. sıradan çıkardım. 'Ben genç ve yeni bir siyasetçi değilim' dedim. Ben inanıyorum. Bu halk ve toplum kendisine hizmet edecek insanı nerde olursa olsun seçerler getirirler. Hizmet edeceğine inandırırsan bu halk sana oy verir. Bu halka inanmasam ve güvenmesem bu sözü söyler miyim? AK Parti bugüne kadar 2 vekil çıkardı. Bundan sonra çıkartır mı bilemem de 3. Sıradan Ispartalı beni seçip Ankara’ya gönderseydi Başbakanın ve Cumhurbaşkanının karşısında konumumuz ne olurdu? Oy artıran, gücüyle gelmiş bir aday, diğer vekillere göre daha sıcak bakacaklardı bize. Daha güçlü olacaktık. 'Halk beni seçti bu hizmetleri Isparta’ya götürmem lazım' diyecektim. Direnecektim. Halkın oyu ve tercihi ile gelen vekiller güçlüdür. Genel Başkanların bakış açıları değişik olur onlara. 1-2’yi isteseydi m'zaten biz 2 çıkartıyoruz' diyeceklerdi. Ama 3’ü hiç çıkartamamışken oraya gidiyorsam güçlü olacaktık. Hizmetleri alıp getirecektim. Ben kolay yere talip olmadım. Zor yere talip oldum.

AK PARTİLİLERİN DE HAKKINI SAVUNUYORUM

Ben AK Partililerin hakkını da savunuyorum. AK Partililer bu defa ilk kez STK’ları çağırdı. Hangisine uydunuz? Hiçbirine uymadınız. Uymayacağınız şeyi neden yaptırıyorsunuz? Temayülde köylerden ilçelerden geldiler. Onların hakkını da yok sayıyorsunuz. Onların da hakkını savunuyorum. Geldiniz burada STK’lara oy kullandırdınız. Benim en çok kızdığım nokta bu. Burada CHP, MHP’li diğer partiler, insanlar geldiler oy kullandılar. 'Biz çağırdığımızda o partinin kapısından girmeyiz' dediler. 'Isparta için gelin' dedik. Bu insanlar geldiler oy kullandılar. Bizim teşkilatımıza 28 kooperatifimiz var. 300’e yakın idarecimiz var. 300 idarecimizde yüzde 10 AK Partili yok. Uymayacağınız sistemi neden koydunuz?  AK Partili olabilirsin de bu insanlarla neden oynuyorsun. Oy kullananları ben sana oyuncak yapmam. Biz olmasaydık 300 kişiye oy kullandıramazlardı. Çoğu tek oy kullandı. Biz burada birinciyiz. Temayül yoklamasında ikinciyiz. Birinci sırada orada Pınar Topsakal geldi.

'Biz bunları yapmıyoruz genel merkezce belirleyeceğiz' deseler o zaman ben istifa edersem haklılar. Ben bunları söylemekte haklıyım. Ben temayülde oy kullananları savunuyorum. Onlar teşkilatta olduklarından bir şey söyleyemiyorlar. Hem de STK’lar için konuşuyorum. Biz üzerimize düşeni yaptık. Söylediklerimizin arkasındayız. Öyle söylenmesi gerekiyordu. O gün için şartlar öyleydi.

BENİ SADAKATSİZ GÖRDÜLER

Son güne kadar Ankara’dan da bildirdiler '3. sıradasın' dediler, 'tamam' dedik. Sonra tablo değişti. Bizi çıkardılar İsmail Özdemir’i koydular. 4’e de Ayşe Usta’yı koydular. Bir gün önce sayın vekil Recep bey bir arkadaşımızı arıyor 'beni silmişler ben yokum' diyor. O da beni bilgilendiriyor. Sonra baktık ki seçim kuruluna giderken o aralarda bu işler olmuşlar. Tekrar Recep beyi yazmışlar. 3’den bizi çıkarmışlar. Bu meseleler olduktan sonra Ankara’ya sorduk. 'Bu işler neden böyle oldu' diye sorduk. 'AK Parti’nin birinci derecede istediği konu sadakat. Bu 2 arkadaş sadakatli, bizim için mecliste kavga ediyor. Bize bağımlılık testleri yapılmıştır. Yüzde 100 bizim yanımızda olan insanlardır. O yüzden yazdık' dediler. 'Benim sadakatsiz olduğumuzu nereden ortaya koydunuz' diye sorduk.  Sen belediye başkanlığı yapmışsın gücün ve imkanın var. Hele hele 3’ten geleceksin. 'Başkanlık ve Anayasa değişikliklerinde itaat edersin ya da etmezsin, zapdedemeyiz' diye düşünmüş genel merkez. Başka olumsuz tavrımız var mıymış? Belediye Başkanlık döneminde Süleyman Demirel’in heykelini dikmem. 'Isparta’da Süleyman Demirel’in heykelini diken bir belediye başkanıdır. Şimdi sadakatla karşılaştırdığımız zaman bize ileride itaat eder, etmez, o yüzden gerek yok demişler. Bu Süleyman Demirel’in heykelini diken, belediye başkanlığı yapan, buradaki arkadaşlarımıza da sormuşlar doğruya doğru yanlışa yanlış de'r demişler. 'Bize öyle değil mecliste el kaldıracak indirecek adam lazım.' Bunları Isparta’ya iyi hizmet ettiklerinden dolayı değil sadakatten koymuşlar. Mecliste iyi kavga ettikleri için koymuşlar. Ben mecliste kavga ederim. Isparta’nın kavgasını yaparım. Bu arkadaşlar Isparta’nın kavgasını yapmışlar mı? Kendi aralarında kavgaları var.

BEN ISPARTA'YA HİZMET ETTİM

Sayın milletvekillerine söylüyorum; hizmet edin. Sizin için de güzel sözler söylesinler. 15 yıl oldu belediye başkanlığından ayrılalı. İnsanlar 15 yıl önce yapılanları anlatıyor. Ben bunun için aday oluyorum. Parayı, unvanı her şeyimi bu memlekette kazandım. Tecrübeyi de bu memlekette kazandım. Bu halk bana bunu verdi ben de Isparta’ya hizmet getireyim. 13 yıl oldu. Neler yapıldı? Benim temsil ettiğim esnaf ve sanatkar çok zor durumda. Düzeltirler diye sesimiz çıkmadı. Bire bir görüşmelerimizde konfederasyon toplantılarında bunları dile getirdik. Sanayiye bakın esnafın işi yok. Herkes borçlu. Sigortalarını vergilerini ödeyemiyorlar. Seslenmiyoruz bu dönem mi diğer dönem mi yaparlar diye bekledik. Isparta’nın bir ağabeyi yok. Isparta’nın ağabeyi olalım diye uğraşıyoruz. Isparta’yı yönlendirebilecek, önünü açabilecek kimse kalmadı. İktidar partisine soruyorum; Isparta’nın istikameti nedir? Biz nereye gidiyoruz. 'Biz kuzeye ya da güneye gidiyoruz' diye bir deyin. Isparta köy, kasaba oldu. Isparta terk edildi. Isparta’nın günahı ne? 'Biz aday olalım bunların yapamadıklarını biz yapalım' dedik. Üniversite bir şey yapmak istiyor ona engel oluyorlar. Belediye yapmak istiyor ona engel, STK’lar bir şey söyledikleri zaman bu bizden değil diyorlar. Kendi çabalarıyla STK’lar bir şeyler yapacaklar sonra milletvekilleri yaptı onlara teşekkür ediyoruz diyecekler. Bunlar olmaz. Bunlar bir söz söylediğinde hasım ilan ediyorlar. Milletvekilleri bir şey söylüyorlar hemen hasım ilan ediyorlar.

BEN BELEDİYE BAŞKANIYKEN 520 TRİLYON HİBE GETİRDİM

Sayın Milletvekilimiz Bilgiç, 'bugüne kadar ki en büyük yatırımı tek kalemde Isparta’ya biz getirdik' dedi. Şehir Hastanesi’nden bahsediyor. 17-18 yıl ben önce belediye başkanıyken 520 trilyon para getirdik. 135 milyon dolar raylı sistem. Bugünkü rakama göre 350 trilyon. Dış kaynaklı aldım geldim.

Bunlar çıkıyor diyor ki; Cumhuriyet tarihinin tek kalemde en büyük yatırımını biz getirdik diyorlar. Teşekkür ederiz. Ben büyük hizmetler getirdim. Bunları getirdiğimde milletvekili değildim ve muhalefetteydim. Hafif raylı sistem projesinde Erkan Mumcu’nun katkısı çok büyük oldu. Süleyman Demirel’de destek verdi. Bakanlar Kurulu’nda çıkartamadık. Sayın Mumcu Başbakan Mesut Yılmaz’a çıkarak kararı aldı. 20 yıl önce Isparta’ya 520 trilyon hibe getirmişim. Sen milletvekilleri olarak neyle övünüyorsunuz? Hastane getirdik diyorlar. Sadece Isparta için değil ki, 17-18 yerde var. Bir çok ilde hastane bitti. Biz halen temel aşamasındayız. Ziraatta yaptıkların Isparta’ya özel yapmıyorlar. Özel olarak Isparta’ya yapılan yok. Buraya bir lira geliyorsa diğer iller 100 lira gidiyor. Kulağımızın dibinde Konya var. 5’inci OSB’yi yapıyorlar. 4 tane üniversite var. Biz bir üniversiteyle yatıp kalkıyoruz. Bizim ikinci üniversiteyi kurmamız lazımdı, 2. OSB’yi kurmamız lazımdı. Havaalanı var Vali bey olmasa uçak da gelmeyecekti. Kara Havacılık Okulu vardı. Soruyoruz firma iflas etmiş, inşaat kaldı. Isparta 13 yılda ne kazandı? Ben belediye başkanıyken 3 projeyle muhalefette 520 trilyon getirmişim. Burada ödüllendirip 3. Dönemde bu vekiller konmaz, benim isyanım budur.

4 milletvekilinin üstüne çıkar otururum dedim. Bu sözü durduğum yerde söylemiyorum. Yaptığım hizmetler için söylüyorum. 20 yıl önce 520 trilyon getiriyorum. Bu arkadaşlar 13 yılda 500 trilyon getirdiler diye övünüyorlar. Bana yetki verecekler 520 trilyon değil dünyanın hizmetini getiririm. Isparta mübarek topraklardır. Bunların yaptıkları işi ben elime, ayağıma yaptırırım. Bu kadar iddialı konuşuyorum.böyle vekillerin üstüne 50 kez çıkar otururum. Kimse alınmasın. Halka insinler. Halk ne istiyor, toplumun hangi hizmetlere ihtiyacı var, bunlara baksınlar. Tek çabam Isparta’dır. Isparta’ya bir taş taş üstüne koyma fırsatı verilirse bu taşı koyacağım. Bugüne kadar koydum bundan sonra da sürdüreceğim.

Isparta’dan 10 km Dereboğazı yolunu başlattık diyorlar. Bayram Özçelik’in Burdur için aldırdığı çift yol Ağlasun kavşağına kadar geliyor. Bu yapılan da orası. Burada bir yalan var. Isparta Dereboğazı’ndan bir çift yol çalışması yok. Hep kaybeden Isparta oldu. Bundan sonra da Isparta olmaya devam edecek. Isparta’ya bir fırsat düşüyor. Bunlar oy vermeyin. "

Akdeniz