AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, eski Anavatan Partisi Genel Başkanı hemşerimiz Erkan Mumcu'nun Cumhurbaşkanını halka seçtirme konusunda yaptığı açıklamada yanlış kısımlarının bulunduğunu bildirdi. Zabun, Mumcu'nun başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini de "Sayın Mumcu'nun söylediği şeyler manipülatif şeylerdir" diyerek yorumladı.

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve eski Kültür ve Turizm Bakanı hemşerimiz Erkan Mumcu, telefon bağlantısı ile katıldığı Basın Kulübü programında 'Bugün övündükleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerini isteyerek yapmadılar. Benim zorlamam olmasaydı yapacakta değillerdi" sözlerini yanıt verdi. Açıklamaların tamamını dinlediğini belirten Zabun açıklamalarda kendisine göre yanlış ve doğru yerlerin bulunduğunu bildirdi. Zabun. şunları söyledi; "'Mumcu'nun açıklamalarını takip ettim. Temel olarak ifade ettiği şey şuydu; 2002 yılında Sayın Başbakanla Abdullah Gürle gerçekleştirmiş oldukları bir toplantıda Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde bir düşüncelerinin olduğunu, temel prensipler konuşulurken kendileri ifade ettiler. Ama o dönemde Türkiye'nin bu işe hazır olmadığını ancak önümüzdeki süreç içerisinde hazır olacaklarını söylediklerini Sayın Mumcu da ifade etti.

TÂRİH ONU DEŞİFRE EDECEKTİR

Sonraki gelişen süreç içerisinde 367 kriz dönemi veya Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 367 krizi olmaması için Sayın Başbakanımız o dönemde bir takım siyasi aktörlerle görüşmelerini gerçekleştirmişti. Sayın Mumcu ile de bir görüşme yapmıştı. O görüşmede Sayın Mumcu, 367 ile ilgili bir sıkıntı görmüyoruz ve Meclise bu krizi yaşatmayacağız.

Ama bu ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin artık kriz olmaktan çıkması için halkın seçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçeve içerisinde sizin de hedeflerinizde
olan Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunu ifade ettiğini dönemde de söylemişti. Ama orada eksik olan bir şey var. Sayın Başbakanımız kendisine Cumhurbaşkanını artık halkın seçmesiyle ilgili süreci aşmamız gerekiyor.

Biz de bu görüşteyiz. Sizin de destek vermeniz durumunda anayasa değişikliği ile bunu yapalım şeklinde bir mutabakat sağlanmıştı. Ancak benim gibi
o dönemde birçok arkadaşımızın da bunu yakinen bildiğini düşünüyorum. Sayın Mumcu'ya 367 oylaması için Meclise katılmalarını açık ve net görüşlerle ifade etmişlerdi.

Son dakikaya kadar Sayın Mumcu bu yönde bir yaklaşımı bulunduğunu tüm teşkilata hissettiriyordu. Ama ne olduysa oldu. onu bilemiyoruz, tarih onu mutlaka deşifre edecektir. 367 oylamasının yapıldığı Meclis toplantısında Sayın Mumcu, Anavatan Partisi grubunu partide tutarak. Meclise girmelerini engelledi. Bunun kodlan nelerdir tarih deşifre edecektir diye düşünüyorum.

Ama Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönündeki temel yaklaşım bir defa AK Parti'nin kuruluş ilkeleri arasında yer alan bir meseledir. Burada kimsenin dayatması değil, bunlar birere konjonktür meselesidir. Birçok şey gündeme getirilirken, kon-jenktürel şartların olgunluğu önemli olduğu meseledir. Aksi taktirde sonuç alamazsınız.

2015 SEÇİMLERİNİ CİDDİ ANLAMDA ÖNEMSİYORUZ

Bundan sonraki süreçte Başkanlık meselesiyle ilgili bence Sayın Mumcu'nun söylediği şeyler manipülatif şeylerdir. AK Parti'nin başta genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından biz bunu defalarca dinledik. Artık bu ülkenin başkanlık, hiç olmazsa yan başkanlık sistemine geçmesi yönünde kurumsal ve pani olarak bir talebimizin okluğunu seçimden önceki ve daha önceki dönemde de ve ondan son-i'irekli gündeme getiriyoruz. Bundan sonra da her birisi anayasal değişikliklerini de gündeme getiren hususlar. O yüzden 2015 seçimlerini de biz ciddi anlamda önemsiyoruz. Bu ülkenin 1982 darbe anayasasından kurtulabilmesi ve bu baskıcı, masa başı tezgahlarla oluşturulan operasyonlarla oluşturulan darbe anayasasından kurtulabilmesi, parlamenter sistemle bağlantısı olmayan bu çarpık sistemden kurtulabilmesi için 82 anayasasının rafa kaldırılması gerekiyor. Bunun yolu ve yöntemi de 2015 seçimlerinde anayasayı değiştirebilecek bir sayıya ulaşmaktır ve bunun için çalışacağız.