Sizlere bir soru: ABD’de birileri kalkıp da CIA’nin TIR’larını durdurabilir mi?
Dahası basın organlarında TIR’ların taşıdığı yükün diyelim ki silah olduğunu duyurabilir mi?
Yetmedi! Muhalefet partileri CIA TIR’ları üzerinden yürütmeyi vurarak prim yapabilir mi?
Asla! Neden? Çünkü ABD ciddi bir devlettir de ondan!
Peki ya biz de? Bizde olur, oluyor da nitekim. Zira bizler “devlet”in ne olduğu hakkında yeterli bir kanaate sahip değiliz.
Ya tapınırız, ya da yaşadığımız coğrafyayı devletsizleştirmeye çalışırız.
Özgürlük adına, milliyetçilik adına, Kemalizm adına hep yaparız. Hatta dünya egemenlerinin bunu istediklerini bile bile yapar devleti itibarsızlaştırırız. Devletsizleşmenin Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de nelere sebebiyet verdiğini de bilerek yaparız. Lakin bir şartla: helvadan putu yemek sadece elitlere aittir. Tapmaksa halka.
Alın size MHP Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’NİN bu bağlamdaki sözleri.
Komşu coğrafyalardaki iç savaşa taraf olan, teröristleri, isyancıları, ahlaksızla silahlandıran Erdoğan ve Davutoğlu vatana millete ve devlete ihanet etmiş olmayacak mıdır? Demokratik ve Medeni bir ülkede MİT TIR’ları ile yaşanan benzeri bir felaket tablosundan sonra hiçbir hükümet ayakta kalamayacaktır”
El İnsaf! Birçok kez sokak olaylarını engellediği için açık yüreklilikle taktir ettiğimiz , BAHÇELİ böyle diyorsa varın düşünün  artık  siz gayrisini.
Evvela şu “hain”lik yaftasını siyasi literatürümüzden çıkarmanın vakti geldi geçiyor bile, bu bir.
İkincisi bu TIR’larla ne taşınmasını bekliyordunuz Sayın BAHÇELİ. Dondurma külahımı?
Üçüncü olarak da birileri Sayın BAHÇELİ’YE  şu demokratik ve medeni ülkelerin ahvalini anlatsa hiç fena olmaz. Silah üreten ve silah pazarını kızıştırmak için savaşlar çıkaran o dediğiniz demokratik ülkeler. Hatta bu işleri daha rahat yapalım, kara paramıza güvenli alanlar bulalım diye İslam Coğrafyasının bir kısmını devletsizleştirmeye çalışan ülkeler de sizin o “medeni” diye vasıflandırdığınız ülkeler.
Artık Türkiye bu gidişten ve küresel kandırmadan memnun olmadığını ortaya koymaya başladı. Batı elbette bunun farkında ve çareler arayışında.
Peki, o TIR’LAR kime malzeme taşıyordu? Suriye’de ki Bayırbucak Türkmenlerine. Suriye Türkmen Meclisi eski başkanı Semir Hafız TIR’ların durdurulmasını, sonra da resimlerin yayınlanması ile Türkiye’nin teröre destek veren ülke olarak gösterilmek istendiğinin altını çizerek devam ediyor: Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı”
Evet, Türkiye artık bölgesinde bende varım diyor ve bu da dünya müstekbirlerini çok rahatsız ediyor:
New York Times Gazetesi bir süredir Cumhurbaşkanımız aleyhine yayın yapıyor. Türkiye’nin üzerinde kara bulutlardan söz ederek lafı döndürüp dolaştırıp darbeye kadar getiriyor:
ABD ve Türkiye’nin diğer NATO müttefikleri, onu bu yıkıcı yoldan geri döndürmeye çalışmalı”
Ne buyurursunuz Sayın BAHÇELİ? Bir dış gücün önemli bir yayın organı, Türkiye’ye, NATO bazında ders verilerek yolundan döndürülmesini istiyor... Kendi açısından haksız da değil hani. Türkiye tehlikeli sularda yüzüyor. Osmanlı gibi davranıyor. Buda BATILILARIN hiç hoşuna gitmiyor.“Ne güzel BATI’ YA öykünüp laiklik üzerine kırk türkü yakarlarken bu da nereden çıktı şimdi”  gibilerden endişeleniyorlar. ..Ya bize ne oluyor?
Guardian gazetesi de tempoya ayak uydurdu. İçimizde ve dışarıdaki bazıları gibi “ERDOĞAN’IN daha fazla güç kazanmaması gerektiğini” tensip buyurmuş. Neymiş Anayasayı tek başına değiştirecek ve Başkanlık sistemi getirebilecek kadar güçlenmemeliymiş.
Olur!..Sana mı düştü bizim meselelerimiz.
Ama olay başka! Tarihi ve devleti ile barışan Türkiye dünyanın bütün mazlumlarının gönlünde parlayan yıldız olmaya başladı sıkıntıları bundan.
Asli hüviyetini kazanan bir Türkiye, hepimizin hayalinde yaşattığı  Türkiye’dir.
Bu nedenle hayallerimizi TIR’lara yüklemeye kalkmayalım Sayın BAHÇELİ. Zira bu milletin gayreti TIR’lara sığmayacak kadar engin ve geniştir.