Sevgili dostlar, insanoğlu az yâda çok yaşasın hayat bir gün bitiyor ve “darül bekaya” göç ediyor.  Yaşam denilen bu olguyu hatıralar ve anılar süslüyor. Hemen 1xbet üyelik açarak en iyi bahissitesi deneyimi yaşa. Bu hatıra ve anılar “gök kubbede bırakılan hoş bir seda” olsa da, olmasa da çocuklara, torunlara kadar uzanan bir miras gibi kala kalıyor. Sonradan ne siliniyor, ne de yok edilebiliyor.

Günümüz teknoloji çağında hayatlar adeta canlı yayındaymışçasına kayıt altına alınıyor. Teknolojik bellek, hafıza her şeyi dakikası dakikasına kaydediyor.

Şaşar, beşer insanoğlu işte… Rollerin sürekli değiştiği yalan dünyada nefsine söz geçiremeyen garip insanoğlu. Bazen “şer” ile “hayrı” ayırmakta acze düşebiliyor. Yarının küçük menfaatleri uğruna kızgınlıkla, öfkeyle kalkıyor; “hak” ile “batılı” karıştırabiliyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; 20 Ocak’ta Ordu’da aday tanıtım toplantısında şunları söylemişti; “Ne çektiysek hesabi olanlardan çektik. Onlar yol ve dava arkadaşı olmadılar, bizi yolda bıraktılar. Bakan oldular, başkan oldular ama trenden indiler. Trenden inenler bir daha bu trene binemeyecekler.”

Evet, sevgili dostlar Isparta’da da trenden inenler oldu.  Trenden indiler ve arkadan gelen başka bir trene bindiler. Tren bulamayanlarda son ana kadar beklediler ve saatler 5’e 5 kala bağımsız aday oldular.

Amaçları; Kazanmak değil, kaybettirmek…

“Cürümleri” kadar yeri yakarlar ancak,

Onlara âcizane bir tavsiyede bulunacağım, gitsinler mezarlıkları gezsinler… Kimler gelmiş, kimler geçmiş… Kendisini vazgeçilemez sanan insanlarla dolu orası, hepsi geldi ve geçti…

Ömer Hayyam’ın dediği gibi;

Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına,

Bizden birkaç kadeh önce sızıp gittiler.

Evet, hepimiz bir gün sızıp gideceğiz. Burada önemli olan sonradan eyvah diyeceğimiz bir şeye önceden eyvallah diyebilmektir.

Sevgili dostlar trenden inenlerin isimlerini tek-tek sıralamaya gerek yok. Eğirdir’de, Gelendost’ta, Hüyüklü’de ve daha birçok yerde. Yerini, sırasını, makamını beğenmeyenler bir saniyede eskiyi sildiler ve Ak Parti’den ayrılıp yeni “mecralara” atıldılar.

Ahlakı, merhameti olmayan siyasetin ne millete faydası vardır, ne de ülkeye. Bu kazanmak için değil, kaybettirmek için yola çıkanların kulağına küpe olsun. 

Dediğim gibi, her yapılan iş, her atılan adım sonradan er ya da geç önümüze çıkmaktadır. Hatta çocuğumuza, torumuza kadar sirayet etmektedir.