25 yıl boyunca Türkiye'nin dört bir yanında bürokrat olarak görev yapan Tuncay Engin, 'BAKA'yı 26 bölge içerisinde Türkiye'nin en başarılı kalkınma ajansı yapmanın ödülünü görevden alınarak gördük. Bu durumu kamu vicdanına havale ediyorum' dedi.

19 Şubat 2010- 20 Kasım 2014 Dönemi’nde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) Kurucu Genel Sekreteri olarak Isparta- Antalya ve Burdur’a hizmet eden Tuncay Engin’i görevden el çektirmek için Torba Kanun’a ek madde konuldu.

ESKİ HALİ: Kalkınma Ajansı (KA) Genel Sekreter atama ve görevden alma işlemi Yönetim Kurulu teklifi ve Kalkınma Bakanı onayı ile gerçekleştirilir.

YENİ HALİ: Kalkınma Ajansı (KA) Genel Sekreteri atama ve görevden alma işlemini Kalkınma Bakanı yapar. (‘- Yönetim Kurulu teklifi’) ifadesi kaldırıldı.

YÖNETİM KURULU’NU BY- PASS ETTİLER. İLK BANA UYGULADILAR

Tuncay Engin: “Kanun’un bir felsefesi, ruhu, vardı: ‘Yerel paydaşların etkin katılımı.’ Bu bağlamda Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri’nin görevden alınması için Yönetim Kurulu’nun teklifi gerekiyor. Ondan sonra Bakan onayına sunuluyor. Torba Kanun’a bir madde koydular. Yönetim Kurulu’nu by- pass ettiler. Bir başka ifade ile Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri’nin görevden alınması Kalkınma Bakanı’na bırakıldı. Yönetim Kurulu niçin devreden çıkarıldı? Yönetim Kurulu, benim görevden alınmamı teklif etmemişti. Bu engeli aşmak için böylesine bir düzenleme yapıldı. İlk uygulama da benim için yapıldı. Oysa ben Milletvekillerimizin Isparta’nın ve ülkenin daha çok hayrına olacak hizmetler için teklifler vermelerini beklerdim. Neyse…”

ESERLER ORTADA ŞİMDİ SİYASET SAHNESİNDE HİZMET ETMEK İSTİYORUM

Hayatının 25 yılını Türkiye’nin dört bir köşesinde ‘Mülki İdare Amiri’ olarak hizmetle geçirdiğini anlatan Tuncay Engin, şimdi de siyaset arenasında bu misyonu sürdürmek istediğini anlattı. Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) Aday Adayı olan Tuncay Engin, şöyle konuştu: “Isparta, Antalya ve Burdur’a yaptığımız hizmetler ortada. Herkes biliyor. Benim için kırılma anı, görevden el çektirilmek için Kanun düzenlemesi olsa da, içimdeki hizmet aşkını söndüremezler. Isparta, ‘Yunus Emre Diyarı’dır. Sevgiyi esas alan bir yaklaşımı hâkim kılmak için tüm benliğimle uğraşacağım. Ben de nefret, kin kültürü yok. Tek bir ölçüm var: Hizmet. Hizmet ederken de Adalet ve Vicdan’dan asla ayrılmayacağım.”

BENİ HAKSIZ ŞEKİLDE GÖREVDEN ALDILAR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Aday Adayı Tuncay Engin, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreterliği’nden haksız şekilde el çektirildiğini söyledi.

Kendisi için kırılma anının işte bu haksızlık olduğunu anlatan Engin, “ancak nefret, kin ve intikam duyguları ile hareket etmiyorum. Ömrünün çeyrek asrını halka hizmet ederek geçirmiş bir milliyetçiyim. Yine hizmet etmek istiyorum. Artık siyaset arenasında hizmet etmek istiyorum.

Ölçüm sevgidir.

‘Yunus Emre Diyarı’ Isparta’dan söylüyorum: Sevgiyi esas alan bir yaklaşımı hâkim kılmak için tüm benliğimle efor sarf edeceğim.

Yine Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’nin söylediği gibi:

‘Bir olalım

İri olalım

Diri olalım’ mesajını vereceğim.”

O MADDE’NİN PERDE ARKASI

Tuncay Engin, 19 Şubat 2010- 20 Kasım 2014 Dönemi’nde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nda (BAKA) Kurucu Genel Sekreter olarak görev yaptı. Tüm ekibi ile birlikte Isparta- Antalya ve Burdur’a çok önemli eserler kazandırdı. Batı Akdeniz coğrafyasına yabancı sermaye çekti. Yatırım yapılmasını, yeni iş gücü oluşturulmasını, katma değer üretilmesini, ihracat yapılmasını sağladı.

Ancak Hükümeti temsil eden irade, siyasi nedenler ile Tuncay Engin’in görevden alınması için çaba göstermeye başladı. Ancak Kalkınma Ajansı (KA) Kanunu’na göre Genel Sekreter’in görevden alınması Yönetim Kurulu’nun teklifi ve Kalkınma Bakanı’nın onayı ile gerçekleşiyordu.

Ancak Isparta, Antalya ve Burdur’da; Valiler, Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları ile İl Genel Meclis Başkanları’ndan oluşan Yönetim Kurulu, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreteri Tuncay Engin’in görevden alınmasını teklif etmemişti.

Hükümet kanadını temsil eden siyasi irade ara formül geliştirdi. O dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Yasama çalışmaları yapılıyordu. Bu bağlamda Torba Kanun’a ek madde eklendi.

Kanun’un eski şekli şöyle idi:

ESKİ HALİ: Kalkınma Ajansı (KA) Genel Sekreter atama ve görevden alma işlemi Yönetim Kurulu teklifi ve Kalkınma Bakanı onayı ile gerçekleştirilir.

Torba Kanun düzenlemesi ile şu şekli aldı.

YENİ HALİ: Kalkınma Ajansı (KA) Genel Sekreteri atama ve görevden alma işlemini Kalkınma Bakanı yapar. (‘- Yönetim Kurulu teklifi’) ifadesi kaldırıldı.

KALKINMA FELSEFESİ’NE AYKIRI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Aday Adayı ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Kurucu Genel Sekreteri (19 Şubat 2010- 20 Kasım 2014) Tuncay Engin, bunun tek kelime ile Kalkınma Felsefesi’ne aykırı bir adım olduğunu anlattı.

Engin, şöyle dedi:

“Ayrıntıları paylaşmalıyım ki daha da açıklayıcı olsun: Kalkınma Ajansı’nın Yönetim Kurulu, Valiler, Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları ve İl Genel Meclis Başkanlarından oluşur. Temel hedef, felsefe, ruh, yerel dinamiklerin, paydaşların, kalkınma sürecine etkin katılımını sağlamaktır.

Bu bağlamda Genel Sekreter’in ataması, görevden el çektirilmesi gibi süreçler de Kanun düzenlemesi altına alınmıştır.

Örneğin Genel Sekreter’in görevden el çektirilmesi için en temel koşul var: Yönetim Kurulu’nun teklifi…

Bir başka ifade ile Valiler, Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları ve İl Özel İdaresi Başkanları teklif edecek. Kalkınma Bakanı görevden alacak.”

YÖNETİM KURULU’NU BY- PASS ETTİLER

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası’nı (ITSO) ziyareti anında bizzat söylediği ‘Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), 26 Kalkınma Ajansı (KA) içerisinde en başarılı Ajans’ olmuştur sözünü anımsatan Tuncay Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ortada benim görevden alınmamı gerektirecek tek bir damla mazeret yoktu. Tek bir gerekçe yoktu. Ayrıca burası çok kritiktir, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Yönetim Kurulu, benim görevden alınmamı Kalkınma Bakanı’na teklif etmemişti. Bu anlamda büyük bir haksızlığa uğradım.

Siyasi gerekçeler sonucu benim görevden alınmamı BAKA Yönetim Kurulu nezdinde gerçekleştiremeyenler, Kanun’a madde ekledi.

Ve Kalkınma Ajansı’nın ruhuna, felsefesine, yapısına tamamen aykırı olarak Yönetim Kurulu’nu; bir başka ifade ile yerel aktörleri by- pass ettiler.

Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri’nin görevden alınması için (‘- Yönetim Kurulu teklifini’) çıkardılar. Kalkınma Bakanı onayını bıraktılar.

Torba Kanun’un yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra da ilk uygulama benim üzerimden yapıldı. Bu şerefe nail oldum…

Oysa ben Milletvekillerimizin Isparta’nın ve ülkemizin daha çok yararına olacak konularda teklifler vermesini beklerdim. Neyse…”

SİYASETTE BENİM İÇİN KIRILMA ANI BU OLDU AMA İNTİKAM DUYGUM ASLA YOKTUR

Hayatının çeyrek asırlık dilimini Türkiye’nin dört bir köşesinde ‘Mülki İdare Amiri’ olarak geçirdiğini anlatan Tuncay Engin, “haksızlığa uğradığım açık. Ama asla ve kat’a intikam, kin, nefret duygum yoktur.

Siyasete giriş kararımda; benim için kırılma anı bu uğradığım haksızlık olmuştur. Ama beni yakından tanıyanlar bilirler. Şiarım hizmettir. Artık ömrüm boyunca inandığım bir davanın genel şemsiyesi altında güzel ülkemin güzel insanlarına, siyaset arenasında hizmet etmek istiyorum.

ISPARTA YUNUS EMRE DİYARI’DIR. SEVGİ DİLİNİ BENİMSİYORUM. VİCDAN VE ADALET’TEN YANAYIM

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Aday Adayı Tuncay Engin, evrensel değerin vicdan ve adalet olduğunu söylüyor. Engin, “Isparta, Yunus Emre Diyarı’dır. Sevgiyi esas alan bir yaklaşımı hâkim kılmak için tüm benliğimle uğraş vereceğim.

Hünkâr Hacı Bektaş-i Veli’nin sözlerine atıf yapmak isterim:

(‘- Bir olalım

İri olalım

Diri olalım’)

Bu söyleşiyi okuyan herkese selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”

İslamiyet’te iftiranın, kul

hakkının bedeli çok ağırdır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Aday Adayı Tuncay Engin, siyasi arenaya çıktığından bu yana hakkında çıkarılan dedikodular için çok üzüldüğünü söyledi: ‘Ben iftiraya atmayacağım. Kul hakkı yemeyeceğim. Sevgi dilini benimseyeceğim. Adil, vicdanlı ve evrensel hukuk ilkelerine her zaman saygı göstereceğim.’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Aday Adayı Tuncay Engin, şöyle diyor:

“25 yıllık Mülki İdare Amirliği hayatımda herkese eşit mesafede durdum. En büyük ölçüm vicdandır

Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) Parlamento için Aday Adaylığı için yola çıktım. Sahaya çıkmam ile birlikte beni yıpratmaya yönelik söylem ve eylem geliştiriyorlar. Millete hizmet ettim. Tarafsız bir şekilde hizmet ettim.

Valilerden, Sivil Toplum Kuruluşları’ndan 100’e yakın ödül alan bir Devlet görevlisiyim.

Millete, Devlet’e yanlış yapanın hep karşısında durdum. Hukuk çerçevesinde işledikleri suçun cezasını almasını savundum. Buna inandım.

Şimdi beni yıpratmak için ‘cemaatçi’ gibi bir takım yakıştırma yapıyorlar. Bu doğru değil.

Şunu açıkça dile getirebilirim: Toplumun değişik kesim ya da gruplarının kategorik olarak suçlu ilan edilmesini doğru bulmuyorum. Çünkü evrensel hukukun en temel ilkesi var: Suç ve cezaların şahsiliği prensibidir

Değişik cemaat ve gruplar içerisinde hata yapanlar, yanlışa düşenler olabilir.

Bu kişiler Hukuk Devleti ilkeleri çerçevesinde yargılanır ve müeyyide görür.

Ama bir cemaat ya da grubun bağlılarının tümünü suçlu ilan etmek doğru bir yaklaşım değildir.

Ben inandığım bir davanın genel şemsiyesi altında bir yola çıktım. Sahaya indiğimden itibaren beni yıpratmak için bazı söylem üretme/ bulunma çabalarını görüyorum.

Ispartalıyım

5 yıl görev yaptım

Beni herkes biliyor. Tanıyor.

Ortaya atılan iddiaların doğru olmadığını herkes biliyor.

(‘- Çamur at, izi kalsın’) yaklaşımı toplumun sağduyusu karşısında asla tutmayacaktır. Tutmamıştır da…

İftira atanlara şunu söylemek isterim ki: Dinimizde iftira büyük günahtır.

Kul hakkı en büyük günahlardan biridir.

Bana bunu yapanları Allah’a havale ediyorum.

Benim siyaset anlayışım şu: Millet ve Devlet’in değerlerine ters olmadığı sürece toplumun tüm kesimi ile barışık şekilde Yasama Organı’nda görev yapmak istiyorum. Ayrıştırmak yerine birleştirmek temel felsefemdir.”