Kültür ve Turizm ayrı ayrı bakanlık olarak uzun yıllar hizmet vermiştir. Kültürün başında Mehmet Oruç, Turizmin başında ise Durmeş Korkmaz müdür olarak çalıştılar, daha sonra iki kurum birleşerek tek bakanlık haline getirildi ve yeni adı Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak hizmet vermeye başladı.

Bu arada kültür müdürlüğünde uzun yıllar şube müdürü olarak çalışan Abdullah kılıç, dönemin siyasileri tarafından kurumun başına müdür olarak atandı. Neden, nasıl, kimler tarafından atamasına onay verildiğine geçmek istemiyorum. Madem bu göreve atandı, bu koltuğun hakkını vermesi gereken, Ispartanın kültürel, sosyal hayatına katkı sağlayacak, turizm hedeflerini daha ileriye taşıyacak, toplumla barışık, medya ile iyi ilişkiler içerisinde olacak, iktidarla uyum içerisinde çalışacağını umduğumuz müdürün bu özelliklerden yoksun, kendi haline, dediği demiş, bildiğini okuyan bir anlayışla bugünlere geldiğini herkes biliyor.

Son olarak başında bulunduğu kurum tarafından bastırılan ‘Isparta ve çevresindeki türbe ve ziyaret yerleri kitabının 230’ncu sayfasında bulunan bira kutulu resim ‘ onun kaçınılmaz sonunu hazırlamıştır.
Allahtan kitapta yer alan resim sonrasında daha büyük kriz çıkmadan olay kapatılmıştır. Zira kitapta Alevi dedesinin bulunduğu türbede mum, kibrit ve bira kutusu resmi milyonlarca alevi vatandaşımızı rencide etme adına asla kabul edilemeyecek bir resimdir.

Bu rezaletin medyada yer almasından sonra konu siyasilere, bakanlığa ve valiliğe intikal etmiş, gerekli soruşturma ve incelemeler yapılmıştır.
Özellikle medyada yer alan haberler ve resimler bizzat bakanın önüne kadar gitmiş ve bakan bu rezalete duyarsız kalmayarak inceleme başlatmıştır.
Sonrasını herkes biliyor!... Siyasilerle de arası iyi olmayan Kılıç’ın ipini çeken iktidar görevden alınmasına onay vermiş ve görevden alınma yazısı Başbakan Davutoğlu’nun masasına kadar gelmiştir.
Başbakan Davutoğlu’da gerekeni yaparak Isparta kültür ve turizm müdürünü görevden alma yazısını imzalayarak son noktayı koymuştur.
Süreç böyle başladı ve görevden alma ile son buldu.

Şimdi önümüze bakarak Isparta’nın kültür ve turizm hedeflerini hızlı  bir şekilde ileriye taşıyacak bir müdürün göreve getirilmesi ile mümkün kılınacaktır. Bu kişi herkesimle uyum içerisinde çalışacak, iktidar milletvekillerinin desteğini alacak, medya ile uyum içerisinde olacak, Ispartanın kültür varlıklarını bilecek, tuirizm hedeflerini benimseyecek biri olmalı.
30 yıllık gazeteci olarak bu köşeden sürekli yazıyorum. Yazılarımın birçoğunda Ispartanın marka şehir olma adına görüşlerimi belirtiyorum, ilgililerin fikirlerini alıyorum.
‘Size göre Isparta hangi alanda marka şehri olabilir?
Bu sorunun cevabını sizler vermeden ben şahsi fikrimi her yerde belirtiyorum ve birkez daha belirterek neden Ispartanın turizm kenti olması gerektiğini izah etmek istiyorum.
Bana göre Isparta turizmde marka şehri olabilir. Bunun kendimce çok ciddi gerekçeleri var.

1- Isparta yılda 20 milyon yerli ve yabancı turist ağırlayan Antalyanın arka bahçesi olmasıdır.
2- Isparta dünyada eşi benzeri olmayan Ş.karaağaç kızıldağ gibi oksijeni bol bir milli parka sahip olmasıdır.
3- Dünyanın en iyi zeminine sahip ve yılın büyük bir bölümünde kayak yapmaya müsait bir kayak merkezimizin olması. üstelik bu merkez sadece kış sporları için dreğil, yazında spor klüpleri için ideal bir kamp merkezi olmasıdır.
4- İnançı turizmi için Barla ve Yalvaç büyük bir potansiyeldir ve bu potansiyelin turizme kazandırılması ve daha fazla yerli ve yabancı turistin gelmesi için büyük bir imtiyazdır.
5- 7 renkli göl dediğimiz Eğirdir alternatif turizm için biçilmiş bir kaftandır.
6- Sütçüler ve yazılı kanyonu keşfetmek ayrı bir değerdir. Mağaralarımız, ören yerlerimiz, müzelerimiz ve son olarak hizmete açılan Süleyman Demirel demokrasi müzesi Ispartanın turizm hedeflerini en yükseğe çıkartmak için iyi bir fırsattır.

Bu kadar çok tuirizm alternatifimiz ve zenginliğimiz Ispartanın  turizmde marka olması ve yılda birkaç milyon turist ağırlaması için yeterlidir diye düşünüyorum.
Tüm bunları yapacak, kendisine güvenen, çalışkan, idealist, özgüveni yüksek bir müdürle bu hedeflere ulaşmak mümkündür.
Olaya bu açıdan baktığımız zaman kültür ve Turizm Müdürü Kılıç’ın görevden alınmasının ne kadar isabetli bir karar olduğunu anlatmama gerek yok. Siyasiler ilk defa yerinde bir kararla doğru olanı yapmıştır.
Saygılarımla....