Gençlik ve Spor Bakanlığı, İzmir Alsancak Stadyumu'nun yerine inşa edilecek 15 bin kişilik yeni stadın yükleniciliğini Ispartalı firma Metro Mühendisliğe verdi. Alsancak, Türk profesyonel futbol hayatının ilk başladığı yer olması açısından 'manevi miras' olarak kabul ediliyor.

İzmir Alsancak Stadyumu, Türk profesyonel futbol hayatının ilk başladığı yer olması açısından önemli bir değere sahip. Türk futbolunun kültür mabedi olarak da nitelendirilen Alsancak Stadyumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yeniden inşa ediliyor. Alsancak'ın yerine 15 bin kişilik yeni stad yapılacak. Aydınlatma direkleri ve çim zemini yenilenecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Alsancak Stadı'nın yenileme işi için Ispartalı firma Metro Mühendislik'i seçti. Yaklaşık maliyeti 71 milyon 884 bin TL olarak açıklanan ihaleye en yüksek teklif 99.7 milyon TL, en düşük teklif ise 51.6 milyon TL olarak verildi. Ancak Bakanlık, 54 milyon 880 bin TL fiyat atan Metro Mühendisliği yüklenici olarak ilan etti. Türk futbolu için manevi miras kabul edilen Alsancak'ın yenilenmesinin altında Ispartalı firmanın imzası olacak. 

Tüm Spor Adamları Federasyonu (TÜMSAD) İzmir Şube Başkanı ve Ülküspor Sosyal Yardımlaşma Derneği Kurucu Başkanı olan Erdoğan Gezer, Ticaret Gazetesi’ne Alsancak Stadı’nın taşıdığı manevi değerlerin yok olmaması için  verilen mücadeleyi anlattı. İşte o haber;

Türk futbolunun kültür mabedi: Alsancak Stadı

Oynayanları, seyredenleri, çalıştıranları ve yardımcı elemanları ile günümüzde büyük bir endüstri haline gelen futbol, ülkemizde ilk kez İzmirli Levanten Giraud, Chernaud ve Whittal aileleri tarafından 1877’de İzmir'de Alsancak stadında oynandı.

1910 yılında futbol alanı olarak kullanılan, 1929 yılında ise tam anlamıyla stat olarak kullanılmaya başlanan tarihi statta, skorbord, yedek kulübeleri, elektronik turnikeler kullanılamaz durumda bulunuyor.

Türk futbol tarihinde çok önemli bir yere sahip olan İzmir Alsancak Stadı, 21 Şubat 1959'da İzmirspor'un Beykoz 1908'i konuk ettiği karşılaşmayla Süper Lig'in ilk resmi maçının oynandığı, aynı maçın 11’inci dakikasında İzmirspor forması giyen Özcan Altuğ'un ilk resmi golü ağlara gönderdiği kültürel bir mirastı.

İzmir Alsancak Stadı’nın bir manevi miras olarak  yeterli değeri görmediğini ifade eden Tüm Spor Adamları Federasyonu (TÜMSAD) İzmir Şube Başkanı ve Ülküspor Sosyal Yardımlaşma Derneği Kurucu Başkanı olan Erdoğan Gezer, Ticaret Gazetesi’ne Alsancak Stadı’nın taşıdığı manevi değerlerin yok olmaması için  verilen mücadeleyi anlattı.

Erdoğan Gezer, birkaç ay öncesinde yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini yaparak izleyenleri tarihte yolculuğa çıkaran 'Alsancak Kimler Geldi Kimler Geçti' belgeseli için bir gala gecesi düzenledi. Yaklaşık olarak 37 dakika süren belgeselde Altaylı eski futbolculardan miço lakaplı Mustafa Kalpakaslan, Bilal Yaşar, KSK'li Uğur İpekkan, Altınordulu Hikmet Orhunbilge, Göztepeli, Özer Yurteri gibi İzmir futbolunda efsaneleşen isimlerin yanı sıra 19 yıl kesintisiz İzmir İl Spor Müdürlüğü yapan Bahri Vreskala, Ege Tv Spor Müdürü Suavi Yardımoğlu gibi isimlerin anılarına yer verilirken Alsancak Stadı'nın İzmir için önemine değinildi.

Futbol tarihimiz, İzmir’de başladı

Futbol, ülkemizde ilk olarak İzmirli Levanten Giraud, Chernaud ve Whittal aileleri tarafından 1877’de İzmir'de oynandı. 1894'ün Football Club Smyrna’sı oldukçs önemli bir yere sahip. 1906 Ara Olimpiyatlarına, Osmanlı Devletini temsilen katıldı ve Danimarka’nın ardından ikinci oldu. Aynı yıllarda İzmirli Rumlar’ın kurduğu ve bugün Yunanistan liginde mücadele eden Panionios takımı maçlarını 1910’dan itibaren Alsancak stadının bulunduğu alanda oynadı. Köklü geçmişe sahip olan Alsancak Stadı, yıllarca Altay, Göztepe, Karşıyaka, Altınordu ve İzmirspor takımlarına ev sahipliği yaptı. Bunların yanı sıra, Avrupa’nın birçok kulübü bu statta ağırlandı. Alsancak Stadı adını, Panionios’un Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türkiye’den ayrılmasıyla buraya kapalı ve açık tribün inşa eden  İzmir Valiliği verdi. 

Türkiye Liglerinin ilk maçı Türkiye Futbol Ligi’nin ilk karşılaşması 21 Şubat 1959 yılında İzmirspor ile Beykoz arasında Alsancak Stadı’nda oynandı. İlk Türk Futbolcusu olarak kabul edilen Selim Sırrı Tarcan ve Sait Altınordu, Vahap Özaltay, Fuat Göztepe, Bayram Dinsel, Metin Oktay, Turgay Şeren, Lefter, Mustafa Denizli, Fatih Terim, daha nice futbolcu bu statta ekmeğini kazandı.

Avrupa’daki ilk büyük başarı

Göztepe, şimdiki adı UEFA Avrupa Ligi olan Avrupa Fuar Şehirleri Kupası yarı finalini 1969’da Alsancak Stadı’nda oynadı. Bu maç aynı zamanda Türk Futbolunun Avrupa’daki ilk büyük başarısı oldu. Milli bayramların, uluslar arası gösterilerin, dev konserlerin mekanı Alsancak Stadı, Türk Futbol tarihinde yüz yıl boyunca futbol oynayan, tarihimize adını yazdırmış sporcuların ter döktüğü stat olmasının yanı sıra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gösteri ve kutlamalarının yapıldığı, bir tarih hazinesi, İzmir’in ayrılmaz bir parçası da oldu.
“Dünyaya mal olan stat için tartışmalar yetersizdi”

Dünyada ve Türkiye’de en popüler spor branşlarından biri olan, geniş kitlelere mal olmuş, milyonlarca insanın ilgi odağı haline gelen futbol ülkemizde ilk olarak İzmir’de oynanmış, şu an yenilenmekte olan Alsancak Stadı pek çok önemli sporcuya, tarihi maçlara ev sahipliği yaptı. Gezer, Alsancak Stadı’nın manevi bir miras olduğunu dile getirdiği konuşmasında şunları kaydetti:

“Çok yakın bir tarihte film galamız gerçekleşti, kültür bakanlığı destekli olarak Alsancak Stadyumu belgesel filminin galası pek çok kişiyi geçmişe götürdü. Şu anda TÜMSAD’da ki görevim 8 ay önce bana tebliğ edildi, burada sağlıklı bir yönetim oluşturmaya çalışıyorum. Aktif olan veya olmayan pek çok sporcu var. Örneğin bir atlet, bir basketbolcu zirvede olmasa da bizimle olmalı. Spor dallarında faaliyet gösterip yer almış olan herkese kapımız açık. Bu kapı açıklığı ile aynı zamanda dezavantaj da yaşıyoruz; insanların bu işlerde konuşmaktan öte icra kısmında olmamaları bizim için üzücüdür. Sporu aktif yapmış, bırakmış çok fazla insan var. Hepsinin önemli konularda dahil olması, üzerine düşenleri icra etmeleri gerekmektedir. Maalesef bizler çok iyi konuşan, eleştiren, tahlil eden, ama icrasının içinde bulunmayan bir toplumuz. Bu spor kamuoyunda da böyle ilerlemektedir. Nitekim, belgeseli yaptığımda, iyi biliyordum ki bu belgesel ile ilgili bir başkasının bir çabası, atağı, projesi olmayacak, tahminimce Türkiye’de bir belgesele ilk defa gala yapılmıştır. Bu belgesel Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuştur.”

“Anısı olmayan İzmirli yoktur”

Gezer, “Alsancak stadyumu 1959 yılında ilk de kurulan Türkiye profesyonel futbol liginin ilk santra vuruşunun yapıldığı stattır. Alsancak Stadı’nın yıkımında, aynı durum Avrupa’da olsa çok ciddi tartışmalar çıkardı. Proje yarışmaları yapılabilirdi. Hatta bunun dışında ülke ayağa kalkardı. Avrupa manevi miras konusunda bu kadar hassas. Burada ciddi anlamda bir tarih yatıyor. AVM olup olmayacağı bile tartışıldı. Alsancak Stadı’nda, İzmir’de yaşayan ve 50 yaş kuşağında olup da anısı olmayan insan yoktur diyebiliriz. Herkesin bir anısı vardır. Futbol dünyanın en büyük seyir oyunudur, büyük bir endüstridir. Bir forma reklamı, bir futbolcu transferi ne kadar büyük maliyetler ile yapılmaktadır. Böyle bir endüstrinin tarihi bir mirası olan Alsancak Stadı maalesef, biraz gayretim ile gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ile yapabildik. Gönül arzu ederdi ki galadan sonra stadın durumu ile ilgili bir platform kuralım ve bu konuyu konuşalım. Maalesef galadan sonra da bu konuya vakıf olan insanlar bir platformda bir araya gelmedi. Galadan sonra stadyum için, Spor İl Müdürlüğümüz ile konuştuğumuzda, galadan 15 gün önce stadın taşeron bir firmaya 15 gün içerisinde verdikleri söylendi fakat bu duyurulmamıştı. Alsancak Stadı’nın zemini Türkiye'nin en iyi zeminlerinden bir tanesiydi, çim tutuyordu, bir çok yapılan statta Orijinal çim tutmadığı için suni çimler yapılmaktadır. Bunun önemli bir konu olduğunu, sporla ilgilenenler bilirler. Stadın çimlerinin çok iyi olduğu defalarca konuşulurken, o çim şu anda belki de bozulmak üzeredir.  Şu anda üzerinde yabani otlar var” dedi.

“Müze önerilmişti”

Alsancak Stadı’nda bir tarihin çirkin bir şekilde yattığını ifade eden Gezer, “İzmir’de federasyon başkanlığı yapan bir kaç kişi var, bu insanların çocukları var, torunları da olacak, onlara Alsancak stadındaki anılarını anlattıklarında nereyi gösterebileceklerini merak ediyorum” dedi.

Stat ile ilgili güzel bir proje önerisi geldiğini söyleyen Gezer, “Mimari olarak, nereye uygunsa açık veya kapalı olarak mimari tirübünün altına bir müze yapılması önerilmişti. Örneğin, Türkiye’nin tartışılmaz en büyük futbolcusu, Metin Oktay bu sahada yıllarca top oynadı. Trabzonspor 3 büyük dediğimiz kulüpten sonra Anadolu takımı olarak ilk defa şampiyon olan kulüptür, şampiyonluğunu ilan ettiği stat Alsancak Stadı’dır. Sordaki bir çok önemli gelişme ülkemizde, bu statta gerçekleşmiştir. Var olan gerçekliğin farkında olan yok, yüz bin saatlerce futbol oynanmış önemli bir stadın manevi değerini yeteri kadar koruyamadık” dedi.

Manevi miraslara sahip çıkılmadığını belirten Gezer, “Telafisi mümkün olmayan değerleri kaybetmemeliyiz. Örneğin, Ali Sami Yen Stadyum’nun olduğu yer şu anda beton yığınıdır. Başarılı bir Türk takımının stadını muhafaza edebilmek zor olmamalıydı. Yenidenele alınarak, uygun bir mimari ile yapılması için kimse mücadele vermedi” diye konuştu.

Statta son durum

100 yıldan fazla bir zamandır İzmir’in futbol maçlarına ev sahipliği yapan ve kent kültürüne katkıda bulunan Alsancak Stadyumu, 2014 yılında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boş bırakılarak 2017 yılında ise yıkımına başlandı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gerçekleşen ve yaklaşık maliyeti 71 milyon 884 bin 349 TL olarak açıklanan ihaleye en yüksek teklif 99 milyon 792 bin 614 TL ile Polimeks İnşaat, en düşük teklif 51 milyon 680 bin TL ile İntim İnşaat'tan gelmişti. Teklifleri değerlendiren bakanlığın 54 milyon 880 bin TL'lik fiyat veren Isparta firması Metro İnşaat'ı yüklenici firma olarak belirledi.

Alsancak Stadı'nın yerine inşa edilecek 15 bin kişilik yeni stadın ihalesi için son aşama da tamamlanmış oldu. Emektar tesisin aydınlatma direkleri sökülüp yerine yeni aydınlatma sistemi kurulacak.

Son aylarda bakımı yapılmayan çim saha ise tamamen yenilenecek. İzmir'in futbol mabedi olarak gösterilen tarihi Alsancak Stadı'nın 2018-19 sezonunda futbola yeniden kapılarını açması bekleniyor. İnşaat süresi 18 ay olarak belirlenen yeni statta açık ve kapalı tribünün yanı sıra, güney yönünde misafir seyirci için kale arkası tribünü yer alacak, ayrıca üç tribünün de üstü kapatılacak.

Aydınlatma direklerinin yerine yeni aydınlatma sisteminin kurulacak ve çim zemini de yenilenecek. Tarihi stat 2018-19 sezonunda kapılarını açacak.