Finansbank Özel Bankacılık Merkez Yöneticisi Murat Sağlam dolar- euro- altın dengesine bağlık olarak Türkiye’nin ve dünyadaki birçok ülkenin ekonomik durumunu katılımcılara anlattı.

Sağlam, TCMR döviz rezerve bankaların sermayeye yeterlilik resyoların iyi durumda olduğunu belirtti.

Türkiye faiz avantajlarının kaybetse de hala daha iyi faiz verdiğini dile getiren Sağlam,  Dünya’da en çok faiz veren ülkelerin arasında  Pakistan, yüzde 14, İzlanda yüzde 12, Mısır yüzde 97,5,  Hırvatistan yüzde 9,  Rusya yüzde 7, 75,  Ukrayna,  yüzde, 75, Türkiye yüzde, 6,25 söyledi.

Öte yandan finansal piyasa ve sermaye piyasası hakkında bilgi veren Sağlam sözlerine şu şekilde devam etti :  “Kaynak ihtiyacı olan girişimciler ile birikim sahibi yatırımcılar arasındaki kaynak alış verişini sağlayan kurumlar, yatırım ve finansman araçları ile bunları düzenleyen kurallardan oluşan yapıya finansal piyasa denir. Finansal piyasalarda yapılan yatırımlar ileride olacak olayların belirsizliğinden ötürü yatırılan paranın kaybedilme riskini içermektedir. Anaparanın geri dönmeme riskinden başka, faiz riski, döviz riski gibi yatırım aracının fiyatını ve dolayısıyla getirisini etkileyen riskler de bulunmaktadır. Genel olarak, beklenen getiri yükseldikçe, risk de artmaktadır. Sermaye piyasası, temel olarak orta ve uzun vadeli araçlardan oluşur. Vade genelde bir yıldan uzundur. Sermaye piyasası araçları hisse senedi, tahvil, hazine bonosu, finansman bonosu gibi menkul kıymetlerdir. Etkin bir finansal piyasa, tasarrufların verimli yatırım alanlarına yönlendirilmesinde önemli rol oynar. Sermaye piyasasında yatırımcılar, birikimlerini belli bir getiri beklentisi ile yatırım araçlarında değerlendirirler. Girişimciler ise hisse senedi veya borçlanma senedi ihraç ederek finansman ihtiyaçlarını karşılarlar. Tüm bu işlemler aracı kuruluşlar (Bk. Soru 3) vasıtasıyla gerçekleşir. Sermaye piyasası birincil piyasa ve ikincil piyasa olmak üzere ikiye ayrılır. Fon ihtiyacı olan özel sektör ve kamu kesimi ile, tasarruflarını değerlendirmek isteyen kişi ve kurumlar, sermaye piyasasında karşılaşmaktadır. Finansman ihtiyacını borçlanma veya özelleştirme yoluyla karşılamak isteyen devletin, borç senedi çıkararak borçlanmak isteyen özel sektörün ve hisse senedi çıkararak sermayesine ortak olacak yeni kişi ve kurumlar arayan şirketlerin karşılaşacakları yer birincil piyasadır. Menkul kıymetleri ihraç edildiği zaman alanlar, bunları tekrar paraya çevirmek istediklerinde, hisse senetlerinde hiç bir zaman, tahvillerde ise vadeden önce bunları ihraç eden kuruluşa başvuramazlar” şeklinde konuştu.