Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, dünya üzerindeki küresel diyaloğa önem verilirken, ülke içindeki diyaloglardan da taviz verilmemesi gerektiğini belirtti.
    
Yılmaz, Isparta'da gerçekleştirilen 1. Uluslararası Davraz Kongresi'nde ele alınan ''küresel diyalog'' temalı toplantının dünya açısından büyük önem arz ettiğini bildirdi.
    
Küreselleşme ve bilgi toplumunun öneminin altını çizen Bakan Yılmaz, ''Mal ve hizmetlerin yanında ekonomik kriz, çevre ve güvenlik sorunlarının da küreselleştiği bir zamanda yaşıyoruz, fırsatlar da tehditler de var. Son yıllarda yaşadığımız ekonomik kriz bunu gösteriyor'' diye konuştu. 
 
Bölümler arasındaki duvarların artık yıkıldığını belirten Yılmaz, ekonomiyi anlamak için coğrafyaya, kültürel ilişkilere ve başka alanlara da bakmak gerektiğini belirtti. Bugünün dünyasında farklı alanlardaki, bilim adamlarını, akademisyenlerini bir araya getirip, tartışmanın son derece anlamlı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: ''Çok farklı uzmanlık alanlarından insanlar bir araya geliyorlar, disiplinler arası etkileşimi doğuracak tartışma ortamı doğuruyorlar. Buna çok ihtiyacımız var. Ülkemizi bu küresel rekabet ortamında, belirsizliklerin olduğu ortamda birinci lige çıkaracaksak, dünyanın ekonomisi en büyük ülke haline getireceksek, bunu ancak bilgi ile yapabiliriz, politikalarımızı bu bilgiler üzerine inşa etmeliyiz. Hükümet olarak buna inanıyoruz, bunu söylüyoruz. Üniversitelerimizin bu anlamdaki rolü kritik, çok önemli. Ekonomiden, hukuka, bir çok alanda üniversitelerimizin düşünce kuruluşu gibi fikir üretmesi, analiz yapması bizim için çok önemli. Üniversitesi kaliteli olan, aydınları, medyası kaliteli olan, tartışma ortamı canlı olan bir ülkenin kalkınması da canlı ve kaliteli oluyor. Biz her zaman şuna inanıyoruz, ekonomiyle farklı alanlardaki ilişkileri çok iyi kurmamız gerekiyor. Ekonomi ile demokrasi arasında güçlü bir bağ görüyoruz. Demokrasinin, ekonominin olmadığı alanda büyümeniz mümkün değil. Demokrasiyle, yeniliklerin, kalkınmanın da önü açılıyor. Ülkenin gelişmesine kalkınmasına büyük katkıda bulunuyor. AK Parti Hükümeti olarak hukuk ve demokrasi alanındaki çalışmalarla, ekonomi alanında çalışmaları paralel götürmeye çalışıyoruz.'' dedi.
    
Ülke içindeki gereksiz tartışmalardan uzaklaşılması, enerjinin kendi içimizde kullanılması gerektiğini belirten Yılmaz, tartışma ortamında her türlü fikrin söylenebileceğini ancak diyalogdan kaçınılmaması gerektiğini bildirdi. Yılmaz, ''Bir taraftan küresel diyalogdan bahsederken, kendi içimizdeki diyalogdan da kaçmamalıyız. Bu ülkemize verilecek en büyük zarar olur. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Bu ülke ve bu devlet hepimizin, hepimiz aynı geminin içindeyiz. Kendi içimizdeki diyaloğu da arttırmak zorundayız'' dedi. 
     
-ORTA VADELİ EKONOMİK PROGRAM- 
Konuşmasının son bölümünde, Orta Vadeli Ekonomik Program'a da değinen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, küresel şartlarını analiz edip, üç yıl içinde ekonomi alanında küresel krize nasıl cevap verilebileceği konusunda çalışmalar yürütüldüğünü anlattı. Ülkenin güçlü yanlarını kullanarak, küresel krizden çıkış sürecinde yeniden sürdürülebilir büyümeye yönelik bir döneme geçiş sağlayacaklarını belirten Yılmaz, şunları söyledi: ''Çok güçlü yanlarımız var, siyasi istikrarımız var, ikincisi mali yapımız çok güçlü, üçüncüsü de finansal yapımız çok güçlü. üç büyük artımızla bu krize girdiğimiz için yapısal anlamda krizden etkilenmiyoruz. Bu yıl için bir küçülmemiz söz konusu. Önümüzdeki yıllarda ise 2010 yılında yüzde 3.5 civarında, 2011'de yüzde 4, 2012'de ise yüzde 5 gibi bir büyüme olacak. Yapacağımız reformlarla daha güçlü bir ekonomik yapıya gideceğiz. Bu üç yıllık dönemde bir milyon 250 bin insanımıza istihdam oluşturmayı planlıyoruz. Sadece büyüme politikaları değil, aktif iş gücü politikaları geliştirmekteyiz. Bu süreçte kalkınma ajansları gibi yapılar son derece önemli. Yerel potansiyeli harekete geçirmemiz gerekiyor. Kurumsallaşma biraz zaman alacak, ancak bizim hedefimiz 2010 yılında kurumsallaşmayı tamamlamak ve en azından bir hibe programını gerçekleştirmek.'' dedi.