Uyku bozukları Isparta Gülkent Devlet Hastanesi"nde incelenecek.


Uyku bozuklukları insan yaşamını olumsuz etkiliyor. Isparta Gülkent Devlet Hastanesi"nde kurulacak olan uyku laboratuarıyla, uyku hastalıkları 52 bulguyla gözlem altına alınacak

Uyku insan yaşamın üçte biri kaplıyor. Uzmanlar uykuyu, yorulan ve yıpranan sinir sisteminin bakıma alındığı bir dinlenme dönemi olarak tanımlıyor. Uyku süreci boyunca, gün içinde öğrenilenler ayıklanıp depolanıyor. Beyin bir sonraki güne hazırlanıyor. Uyku bozuklukları ise insan yaşamının kalitesini olumsuz etkiliyor.

Isparta Gülkent Devlet Hastanesi"nde uyku bozuklukları çekenler için uyku laboratuarı kuruyor. Horlama nedenleri, uyku apnesi, uyurgezerlik gibi hastalıkların tedavi altına alınacağı laboratuarın son baharda hizmete geçmesi planlanıyor. 2 yataklı odalarda Ispartalılara hizmet vermeye hazırlanan laboratuarda 52 bulgu videolara kaydedilerek sonrasında uzmanlar tarafından değerlendirilecek.

Isparta Gülkent Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Halil Beydilli, açılacak olan Uyku Laboratuarı hakkına bilgi verdi. Her insanın uyku düzeninin zaman zaman bozulabileceğini söyleyen Beydilli, yetişkin bir kişinin günlük uyku gereksiniminin 7-8 saat olduğunu söyledi.

GÜNLÜK YAŞAMI AKSATIR

Uyku bozukluklarını anlatan Beydilli, “ Uykusuzluk: Uykuya dalmakta, uykuyu sürdürmede güçlük ya da uyuduğu halde yeterince uyumamış gibi yorgun hissetme şeklinde görülür. Kişi saatlerce uykuya dalamaz, dalsa bile uykusu sık sık bölünür ya da sabah çok erken uyanır ve tekrar uyuyamaz. Diğer bir uyku bozukluğu ise aşırı uykudur, geceleri normal süre uyunduğu halde gündüzleri uyku halinin sürmesidir. Kişinin günlük yaşamını aksatan bir boyuttadır. Ruhsal bir bozukluk ya da bilinen bir organik hastalığa bağlı olabilir” dedi.

EŞLERİDE ETKİLİYOR

Uyku abnesi sendromunu yalnızca kişiyi değil, hastanın eşini de olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Beydilli, “ Uyku apne sendromu: Uyku süresince solunumun nöbetler halinde durmasıdır. Gündüzleri uykuya aşırı eğilim olur ve uyku sırasında horlama gözlenir.

Uyku apnesi uykuda hava akımının 10 saniyeden daha fazla süreyle kesilmesi ile karakterize bir hastalıktır. Tipik olarak horlama, huzursuz uyuma, sabah dinlenemeden kalkma ve sabah baş ağrıları gibi bulgularla kendini belli eder. Uyku bozukluğu sadece hastayı değil aynı zamanda yatağını paylaştığı eşini de rahatsız etmekte ve boşanma gibi sosyal sonuçlar doğurabilmektedir” şeklinde konuştu.

DAHA ÇOK ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜR

Uyku hastalıklarından uyurgezerliğe de değinen Beydilli, “Uyurgezerlik: Uykunun genellikle ilk birkaç saati içinde, yatakta oturma, yineleyici hareketler yapma, kalkarak dolaşma, giyinme, kapıları açma, yemek yeme gibi otomatik davranışların görüldüğü bir uyku bozukluğudur

. Kişinin yüzü ifadesizdir, tek bir noktaya bakarak hareket eder, çevredekilere yanıt vermez, uyandırmak güç olur. Daha çok çocuklarda görülür, erişkinlerde ortaya çıkması nadirdir” ifadesinde bulundu.