Isparta Barosu Başkanı Ünsal Çankaya, yeni avukatlık meslek yasası çıkarılacağı, bu yasa ile illerde alternatif barolar kurulacağı, baroya kayıt zorunluluğunun kalkacağı yönündeki spekülasyonlar üzerine şu açıklamayı yaptı:

“Bilindiği üzere Avukatlık Kanununda değişiklik yapılması yönünde çıkan bir takım haberler bir süredir gündemi meşgul etmektedir. Basın ve yayın organlarında; hazırlığı yapılan kanun değişikliği ile, illerde belli sayı ve kritere ulaşan avukat gruplarının ayrı baro kurabilmelerinin önünün açılması, avukatların barolara kayıt mecburiyetlerinin kaldırılması, baro organlarının seçim usullerinin değiştirilmesi, delege seçiminde nisbi usule geçilmesi, Türkiye Barolar Birliği başkan ve organlarının seçim usullerinin değiştirilmesi gibi bir çok maddenin gündemde olduğu yer almaktadır.

Öncelikle belirtmek isterim ki bir şehirde birden fazla baronun kurulması ve avukatların barolara kayıt zorunluluğun ortadan kaldırılması gibi hususlar yargının kurucu unsuru olan avukatlık mesleğine çok ciddi zararlar verecek, adil ve meşru yargılamaya gölge düşürecektir. Bir avukatın baroya kayıtlı olmaması halinde o avukata baro tarafından herhangi bir disiplin işleminin uygulanması söz konusu olmayacak, herhangi bir hak kaybı halinde bu durumdan direk hak kaybına uğrayacak vatandaş zarar görecektir. Bir şehirde birden fazla baro kurulabilmesi halinde bu baroların siyasallaşması kaçınılmaz bir hale gelecek, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkesinden uzaklaşılacaktır. Alternatif baroların kurulması halinde bu baroların bütçelerinin ne şekilde oluşturulacağı bilinmemektedir.

Mevcut barolarımızın bütçelerinin bölünerek oluşturulacak barolara bütçe aktarımı yapılacak ise, bu halde üyelerine ve stajyerlerine gerekli eğitim, gerekli personel hizmeti, gerekli fiziki imkanları sağlayamayan bir çok yetersiz ve zayıf baronun oluşmasının yolu açılacaktır. Yine bir şehirde birden çok baronun kurulması halinde CMK ve Adli Yardım hizmetlerinin eşit ve adil dağıtılmasında bir çok çözümsüz sorun meydana gelecek olup bu sorunların zarar göreni yine öncelikle vatandaş olacaktır. Unutulmamalıdır ki  avukatlar adliyelerde, icra dairelerinde ve hak aranan her türlü mecrada kendileri için değil temsil ettikleri vatandaş için gayret sarfetmektedirler. Avukatlık mesleğini zayıflatacak her türlü girişim hak arama mücadelesinde vatandaşı zayıflatacaktır. Barolar avukatlar için avukatlarda vatandaş için vardır. Dolayısı ile baroların sadece avukatların meslek örgütü olduğunu düşünmek yetersizdir, barolar aslında hak arayan vatandaşında örgütüdür. Bu anlamda gündemde olan bir şehirde birden fazla baro kurulması ve avukatların baroya kayıt zorunluluklarının ortadan kaldırılması hususlarının tarafımca kabulü mümkün olmayıp bu hususlar hem avukatlar için hem de hak arama mücadelesi veren vatandaşlar için kırmızı çizgidir.

Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin seçim usullerine gelince; bu hususta kapsamlı bir çalışma yapılması ve çalışmanın hem barolar birliği hemde barolar ile istişare edilerek yapılması gerektiği kanaatini taşımaktayım. Mevcut seçim usulünün özellikle sayıca kalabalık barolarda tüm avukatları kapsayacak şekilde bir temsil imkanı getirmediği eleştirisine katılmak ile birlikte, nisbi seçim sistemininde yine özellikle sayıca kalabalık barolarda hızlı, etkin ve uyumlu bir çalışma ortamı sağlanabilmesi yönünden sakıncalar doğurması mümkün görünmektedir. Bu yönüyle Isparta Baromuz listesiz seçime giren en çok oy alanların baro organlarına seçildiği, her düşünceden meslektaşın baromuz bünyesinde uyum içinde çalıştığı, üyelerinin eksiksiz bir şekilde temsil edildiği, demokrasi kültürünün özümsendiği Türkiye’ye örnek bir Baro’dur.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”