Isparta İdare Mahkemesinin, Burdur’da sulak alanlar havzasında mermer ocakları açılmasına izin veren kararın yürütmesini bilirkişi heyeti raporunu sununcaya kadar durdurmaya hükmetmesi üzerine alanda incelemelerde bulunuldu.
Burdur’un Yarıköy, Aşağı Müslümler, Yaylabeli ve Kumluca köylerinde yaşayanların da aralarında bulunduğu 18 kişi, Burdur Valiliği Yerel Sulak Alan Komisyonu’nun sulak alanlar havzasında mermer ocakları açılmasına izin veren kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Isparta İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme, konuyla ilgili bilirkişi heyeti raporunu hazırlayıncaya kadar kararın yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyeti, bu kapsamda mermer ocağı açılmasına izin verilen alanlarda mermer şirketlerinin avukatları ve dava açanlar eşliğinde incelemede bulundu. Bu sırada mermer şirketlerinin avukatları ile davacılar arasında tartışma yaşandı.
“Yeşil Doğa İçinde Yaşamak İstiyoruz”
Davacılardan avukat Ziynet Özçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede çok sayıda mermer ocağı bulunduğunu, ocaklardan hem köylülerin hem de doğal yaşamın zarar gördüğünü ifade etti. Köylerden mermer taşıyan kamyonların geçtiğini, tepelerin mermer tozlarıyla kaplandığını, yeşil alanın zarar gördüğünü belirten Özçelik, “Bu ocaklar açılırken kimse bize gelip sormadı. Köylüye bilgi verilmedi. Henüz ocak açılmamış bölgelere 7 ocak daha açılabileceği yönünde karar verilmişti. Biz buna itiraz ettik. Suyumuzun geldiği bölgeye de izin vermişler. Su kaynaklarımızı korumak istiyoruz. Bu ocaklar yaylalardaki sularımızı aldı, kullanıyorlar. Biz yeşil doğa içinde yaşamak, mermer tozu ve gürültülerinden kurtulmak istiyoruz. Mermer ocaklarının çalışması buradaki bütün dengeyi bozdu. Bu dünya sadece insanlara ait değil. Bölgeye çok sayıda kuş yuva yapıyor. Kuşların da yaşam hakkını korumalıyız” diye konuştu.
Mermer şirketlerinin avukatı Keleş ise, “Bölgede gerekli bilimsel ve yerel inceleme yapılmadan ocakların açılmasına izin verildiği” gerekçesiyle mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini anlattı. Aslında incelemelerin daha önce yapıldığını, dosyayı mahkemeye sunduklarını belirten Keleş, “Tüm incelemeler yapıldı. 4 yıldır incelemeler sürüyor. Sulak alanlarda belirli şartlarda mermer üretimine izin verilmesi konusunda karar çıkmıştı. Davacılar bu yöreye kayıtlı ama burada sıklıkla yaşayan insanlar değil. Daha önce de mermer ocaklarıyla ilgili davalar açılmıştı” dedi. Bilirkişi heyeti, incelemelerin ardından bölgeden ayrıldı.
Burdur’un Yarıköy, Aşağı Müslümler, Yaylabeli ve Kumluca köylerinde yaşayanların da aralarında bulunduğu 18 kişi, Burdur Valiliği Yerel Sulak Alan Komisyonu’nun sulak alanlar havzasında mermer ocakları açılmasına izin veren kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Isparta İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme, konuyla ilgili bilirkişi heyeti raporunu hazırlayıncaya kadar kararın yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyeti, bu kapsamda mermer ocağı açılmasına izin verilen alanlarda mermer şirketlerinin avukatları ve dava açanlar eşliğinde incelemede bulundu. Bu sırada mermer şirketlerinin avukatları ile davacılar arasında tartışma yaşandı.
“Yeşil Doğa İçinde Yaşamak İstiyoruz”
Davacılardan avukat Ziynet Özçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede çok sayıda mermer ocağı bulunduğunu, ocaklardan hem köylülerin hem de doğal yaşamın zarar gördüğünü ifade etti. Köylerden mermer taşıyan kamyonların geçtiğini, tepelerin mermer tozlarıyla kaplandığını, yeşil alanın zarar gördüğünü belirten Özçelik, “Bu ocaklar açılırken kimse bize gelip sormadı. Köylüye bilgi verilmedi. Henüz ocak açılmamış bölgelere 7 ocak daha açılabileceği yönünde karar verilmişti. Biz buna itiraz ettik. Suyumuzun geldiği bölgeye de izin vermişler. Su kaynaklarımızı korumak istiyoruz. Bu ocaklar yaylalardaki sularımızı aldı, kullanıyorlar. Biz yeşil doğa içinde yaşamak, mermer tozu ve gürültülerinden kurtulmak istiyoruz. Mermer ocaklarının çalışması buradaki bütün dengeyi bozdu. Bu dünya sadece insanlara ait değil. Bölgeye çok sayıda kuş yuva yapıyor. Kuşların da yaşam hakkını korumalıyız” diye konuştu.
Mermer şirketlerinin avukatı Keleş ise, “Bölgede gerekli bilimsel ve yerel inceleme yapılmadan ocakların açılmasına izin verildiği” gerekçesiyle mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini anlattı. Aslında incelemelerin daha önce yapıldığını, dosyayı mahkemeye sunduklarını belirten Keleş, “Tüm incelemeler yapıldı. 4 yıldır incelemeler sürüyor. Sulak alanlarda belirli şartlarda mermer üretimine izin verilmesi konusunda karar çıkmıştı. Davacılar bu yöreye kayıtlı ama burada sıklıkla yaşayan insanlar değil. Daha önce de mermer ocaklarıyla ilgili davalar açılmıştı” dedi. Bilirkişi heyeti, incelemelerin ardından bölgeden ayrıldı.
