25/02/2011 tarihli ve 27857 sayılı Resmî Gazete’nin I. Mükerrer sayısında yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un Değerlendirilmesi.

 

Sendikalı Memura 3 Ayda Bir 45 TL Toplu Sözleşme Primi Ödenecek

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen 4’üncü madde ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye sendikalı kamu çalışanına üç ayda bir 45 TL’lik toplu sözleşme primi ödenmesi öngörülmüştür.

 

Sözleşmeli Personel Aile Yardımı Alabilecek

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen 8’inci madde ile sözleşmeli personele aile yardımı ödenmesi öngörülmüştür.

 

Sözleşmeli Personelden Damga Vergisi Alınmayacak

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun EK-2 sayılı tablonun (a) ve (b) bentlerinde yapılan değişiklikle sözleşmeli personelin hizmet sözleşmelerinin damga vergisinden muaf tutulması öngörülmüştür. Sözleşmeli personelin her yıl imzaladığı hizmet sözleşmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı yaklaşık 150 TL cebinde kalacak.

 

Doğum Öncesi ve Doğum Sonrası İzinler ile Süt İzni Saatlerinde İyileştirme Yapıldı

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104’üncü maddesinde, doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi sekiz haftalık analık izninin kullanılamayan bölümünün doğum sonrası analık izni süresine ilave edilebilmesine imkan sağlanmıştır. Ayrıca, doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken, annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilebilmesi sağlanmıştır.

 

Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilmesine yönelik hüküm; ilk altı ay için 3 saat ikinci altı ay için 1,5 saat olarak yeniden düzenlemiştir.

Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı kadın memurun tercihine bırakılmıştır.

Erkek memurlara verilen 3 günlük doğum izni, 10 günlük babalık izni şeklinde düzenlenmiştir. 

 

Memura kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, ana ve babasının ölümü üzerine verilen 5 günlük izin 7 gün olarak düzenlenmiş ve memurun eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde de izin verilmesine imkân sağlanmıştır.

 

Hastalık ve Refakat İzninde İyileştirme Yapıldı

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 105’inci maddesinde, memurlara hastalık izninde eşitlik getirilerek, herhangi bir çalışma süresi sınırlaması getirilmeden kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilmesi düzenlenmiştir.

 

Memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük haklarına dokunulmaksızın, üç aya kadar izin verilebilmesine imkan sağlanmıştır. Gerektiğinde bu sürenin bir katına kadar uzatılabileceği hükmü getirilerek daha önce bu durumda olan memurların aylıksız izin almaları gerekirken, bu değişiklik ile 3 aya kadar aylık ve özlük haklarına dokunulmadan refakat izni verilebilmesi öngörülmüştür. Ayrıca sağlık kurulu raporlarında kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösterilen hastalığı bulunanların 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde ise 12 aya kadar memurun aylık ve özlük hakları korunarak izin verilmesi imkânı sağlanmıştır.

 

Aylıksız İzin Süreleri Artırıldı

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 108’inci maddesinde, doğum yapan kadın memura verilen 12 aylık aylıksız izin süresi 24 aya çıkarılırken, bunun anne ya da babadan herhangi birine verilebilmesine imkân sağlanmıştır.

 

Kendisi veya eşi 3 yaşından küçük çocuğu evlat edinen memurlara 24 aya kadar aylıksız izin verilebilmesi öngörülmüştür. Ayrıca eşlerden her ikisinin de memur olması durumunda bu sürenin eşlerin talebi üzerine 24 aylık süreyi geçmeyecek şekilde birbirini izleyen iki bölüm halinde eşlere kullandırılması imkanı getirilmiştir.

 

Daha önce 10 hizmet yılını tamamlayan memura 1 defada kullanmak üzere 6 aya kadar verilen aylıksız izin yeniden düzenlenerek, 5 hizmet yılını tamamlayan memura isteği halinde memuriyeti boyunca en fazla 2 defa kullanılmak üzere, toplam 1 yıla kadar ayılıksız izin verilebilmesi düzenlenmiştir.

 

Aylıkla Ödül Uygulamasından Vazgeçilerek Yerine Başarı ve Üstün Başarı Belgesi Getirildi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 122’nci maddesinde, görevinde olağanüstü gayret ve çalışması ile başarı sağlayan memurlara merkezde atamaya yetkili amirler, illerde valiler ve kaymakamlar tarafından takdirname verilebilmesi hükmünde değişiklik yapılmıştır. Söz konusu değişiklikle birlikte görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; yüksek miktarda kamu kaynağında tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının önlenmesinde, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından başarı belgesi verilmesi öngörülmüş ve üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilmesine imkân verilmiştir. Üstün başarı belgesi verilenlere ise merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler tarafından uygun görülmesi hâlinde en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %200’üne kadar ödül verilebilmesi sağlanmıştır. 

 

Disiplin Cezalarına Konu Olan Bazı Hususlar Kanun Metninden Çıkarıldı

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesinde, daha önce aylıktan kesme cezası öngörülen, memurun ikamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz olarak terk etmesi hükmü, toplu müracaat veya şikayet etmek hükmü ile yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmak hükmü yürürlükten kaldırılmış olup, memurların izinsiz olarak ikamet ettiği il sınırları dışına çıkması hali, toplu müracaat ve şikayette bulunabilmeleri ile yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmaları aylıktan kesme cezası verilmesi gerektiren fiil ve hareketler kapsamından çıkarılmıştır.

 

İş sahiplerine fiili tecavüzde bulunma fiili devlet memurluğundan çıkarılma cezası verilmesi gerektiren fiil ve hareketler kapsamına alınmıştır.

 

Disiplin Amirleri Yeniden Tanımlandı

 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 132’nci maddesinde yapılan düzenlemeyle, sıralı sicil amiri ibaresi üst disiplin amiri olarak değiştirilmiş ve valilerin il, kaymakamların ilçe sınırları dahilindeki kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatında görev yapan her düzey personelin üst disiplin amiri olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

Kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin, valilik, büyükelçilik, müsteşar, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamayacaklarına ilişkin hüküm yeniden düzenlenerek, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenlerin, daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamayacakları hükmü getirilmiştir.

 

Disiplin Cezalarına İtiraz Hakkı Getirildi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135’inci maddesinde, memurların almış olduğu uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı doğrudan disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı ise yüksek disiplin kuruluna itiraz edebilmelerine imkan sağlanmıştır.

 

Uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu açılması ile ilgili düzenleme ile birlikte aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarına da itiraz etme hakkı getirilmiştir. Disiplin cezalarına karşı idari yargı yolu açılmıştır.

 

Emekli Olan Memura Ödenecek Harcırahta Düzenleme Yapıldı

631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği emekli olan memura ödenen 500 TL harcırah (12.105) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar şeklinde değiştirilmiştir.

 

6 Yıla Bir Verilen Kademe İlerlemesi 8 Yıla Çıkarıldı

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 64’üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle, madde metni bentleri kaldırılmış, fıkralar halinde yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemeyle, bulunduğu kademede en az 1 yıl çalışmış olmak ve ilerleyebileceği bir kademenin bulunması halinde herhangi bir işleme gerek kalmaksızın kademe ilerlemesinin yapılmış sayılacağı, son 8 yıl içerisinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara aylık derecelerinin yükseltilmesinde 1 kademe uygulaması getirilmiştir. Kademe ilerlemesine ilişkin onay mercii atamaya yetkili amir olmakla birlikte bu yetkisini alt kademelere devretmesine imkân tanınmıştır. Kademe ilerlemesine hak kazanmayan memurlar, kurumlarınca alınacak toplu onayla kademe ilerlemesine müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenler kademe ilerlemelerin yapılmış sayıldığı tarihten itibaren iptal edilir.

 

Kamuya Özel Sektörden Üst Düzey Yönetici Atanması

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68’inci maddesinin (a) bendinin (d) alt bendinde yer alan, sicil bakımından üst derecelere yükselebilecek nitelikte bulunma şartı kaldırılmıştır. Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacakların, kamu kurum ve kuruluşları ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin tamamı dikkate alınarak değerlendirilmesi yönünde düzenlemesi yapılmıştır. Diğer taraftan, yukarıda belirtilen yerlerde çalışanların geçen hizmet sürelerinin alt kadrolara atanacaklar bakımından 6 yılı geçmemek üzere 4/3 ünün değerlendirilmesine devam edilmektedir.

 

Özel sektörden veya serbest olarak çalışanların -belli görevler açısından- memurluğa geçişini (kamuoyunda bilinen adıyla özelden kamuya transferini) kolaylaştıran hüküm ile memurluk görevlerine KPSS’ye tabi olmadan geçiş imkânı sağlanacağı kaygısı oluşturmak yanında, halen kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurların kariyer ve liyakat odaklı olarak üst görevlere yükselmesinde yaşanmakta olan sıkıntının da artmasına neden olacaktır.

 

Kamu personel sistemi içerisinde bulunan personel, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında başarılı olmak suretiyle kariyer elde edebilirken, özel sektörde veya serbest olarak çalışanların müsteşarlık dâhil olmak üzere birçok üst düzey yöneticilik görevlerine doğrudan atanmasının önü açılmaktadır.

 

Bu düzenleme, halen kamu adına hizmet üreten mevcut kamu personelini, bulunduğu kadro ve göreve mahkûm ederken, kamuyla hiçbir bağı olmayan özel sektör çalışanlarını ve serbest çalışanları, kamuyu tanımadan kamu hizmetini yönetme makamına taşımak ve bu sayede kamu hizmetini, kabulü ve tahammülü mümkün olmayacak bir kaosa sürüklemek gibi istenmez ve engellenemez olumsuz sonuçları da beraberinde getirecektir.

 

Aday Memurlara Disiplin Cezası Verilmesi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 57’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “Adaylardan en geç iki yıl içinde Devlet memuru olabilmeleri için olumlu sicil alamayanların sicil amirlerinin teklifi” ibaresi, “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi” olarak değiştirilmiştir.

 

Bu değişiklikle birlikte, adaylık dönemi içerisinde de 657 sayılı Kanun’un ve yürütülen görevle ilgili özel disiplin kanunu hükümlerinin aday memurlar için de uygulanacağı hüküm altına alınmaktadır. Daha somut bir ifadeyle, disiplin cezası yönüyle aday memurluk sıfatı söz konusu olmayacaktır. İzin hakkı, sendika üyesi olma hakkı gibi birçok konuda aday memur olmamak şartına yer veren 657 sayılı Kanun’da henüz devlet memurluğunu, kamu hizmetini, kamu kurumu anlayışını kavramamış ve bu konuda rehberlik yapılmamış olan aday memurlar hakkında disiplin cezası hükümlerinin öngörülmesi ve adaylık dönemi içerisinde disiplin cezası alınması halinde ilişiğin kesilmesi işleminin tesis edilmesi, disiplin cezasına ilişkin uygulamalarla iş güvencesini tehdit etmektedir. Diğer taraftan, henüz devlet memurluğu sıfatına ve yürüteceği görevlerin niteliğine yönelik bir algıya sahip olmayan aday memurlar hakkında disiplin cezalarının çok rahatlıkla tesis edilmesinin söz konusu olabilecek olması nedeniyle, aday memurlar üzerinde keyfi, yersiz ve dayatmacı bir amir olgusunun oluşmasına fırsat verilecektir.

 

Kurumlar Arası Geçici Süreli Görevlendirme

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 8’inci maddesinde yapılan değişiklikle, memurların geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında belli şartlarla geçici süreli olarak görevlendirilebileceği düzenlenmiş ise de; maddenin sonuna eklenen kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde memurların kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığı’nın uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebileceği hükmü ile personelin re’sen geçici süreli görevlendirebileceğine ilişkin yetki, keyfi kullanıma ve mağduriyet oluşturmaya sebep olacaktır.

 

Yürürlük Tarihlerinin Değerlendirilmesi

Söz konusu düzenlemelerin yürürlük tarihleri farklılıklar göstermektedir. Birçok madde, yayımı tarihinde yürürlüğe girerken bazı maddeler ise farklı tarihlerde yürürlüğe girmiştir. Farklı tarih itibariyle yürürlüğe giren maddeler bakımından ise;

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1’inci maddesinin (d) bendi ile aynı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ek madde 4 ve ek madde 8, 1/1/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Bu durumda da, sendikalı personele ödenecek sözleşme primi ve sözleşmeli personele ödenecek aile yardımı ile emekli olan memura ödenecek harcırah 1/1/2011 tarihinden itibaren ödenecektir. Ancak 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, sözleşmeli personelin imzalamış olduğu hizmet sözleşmesinden alınan damga vergisine ilişkin hüküm, yayımı tarihi olan 25/02/2011’den itibaren yürürlüğe girdiğinden, 1/1/2011 tarihinden 25/02/2011’e kadar olan sürelerde sözleşme imzalayan personel damga vergisi ödemişlerdir.

 

Oysaki toplu sözleşme primi, aile yardımı ve harcırah konularında geriye dönük olarak ödeme yapılırken, damga vergisi konusunda devlet bu tutumunu sergilememiştir. Sadece 2 aylık bir süre için hizmet sözleşmelerinden damga vergisi almıştır. Söz konusu 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemenin de 1/1/2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi gerekmekteydi.

 

Diğer taraftan, doğumdan sonra alınan aylıksız iznin düzenlendiği 108’inci maddenin de yürürlük tarihi, yayımı tarihi olduğundan, bu tarihten önce doğum yapan ya da bu tarihten önce doğuma bağlı olarak aylıksız izin alan ve halen aylıksız izinde olan ya da aylıksız izni hak ettiği halde aylıksız izne ayrılmamış olan personelin Kanun’un eski hükümlerine mi yoksa yeni hükümlerine mi tabi olacağı kesinlik kazanmamıştır.

 

Bu konuda ve bu Kanun’da yapılan diğer düzenlemeler hususunda Devlet Personel Başkanlığı’nın tereddütleri giderecek uygulamaya ilişkin geniş kapsamlı bir açıklama yapması beklenmektedir.
 
 
                    Mahkeme: Sözleşmeliye Sürekli Görev Yolluğu Verilmelidir

 
 
Sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken, eş durumu özründen yer değiştirme döneminde naklen ataması yapılan üyemizin yolluk talebinin reddine ilişkin işleme karşı Erzurum 2. İdare Mahkemesi’nde açmış olduğumuz da- vada, mahkeme, dava konusu işlemin iptaline karar verdi.

 

Mahkeme, iptal kararının gerekçesinde, “…Temel ve asli fonksiyonları kamu hizmetini yürütmek olan kamu görevlileri, kamu hizmetinin iyi işlemesi için ya kendi isteklerine dayalı olarak ya da re’sen kanunlarda yer alan kurallar çerçevesinde, yetkili idari makamlarca bulundukları yerden başka bir yere atanabilmekte, bu atamaya bağlı olarak da yeni görev yerlerinde göreve başlayabilmek için bazı giderler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Yolluk ödemesi, kamu hizmetinin gerektirdiği durumlarda bu hizmet için görevlendirilen kişilerin katlanacakları giderleri karşılamak üzere yapılan parasal ödemeyi içeren bir idari işlem olup, atama işlemi sonucunda görev yeri değişen kamu görevlisinin karşı karşıya kaldığı külfetin kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanması nedeniyle, kanun koyucu tarafından bu külfetin kamuca karşılanması amacıyla yasal düzenlemeler yapılmıştır.

 

29.03.2009 günlü 27184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar’ın 5. maddesi ile söz konusu esaslara Ek 3. madde eklenerek, sözleşmeli personelin belirli şartları taşıması koşuluyla naklen atanmasına yönelik düzenleme getirilmiştir.

 

Anılan esaslar ile günün gelişen koşullarına uygun olarak belirli durumlarda sözleşmeli personele nakil olanağı tanınması nedeniyle, görev yeri değişen personele bu esnada katlandığı zorunlu giderlerin karşılığı olarak yolluk ödenmesi gerekirken, sözleşmeli personele yapılan sözleşmede sürekli görev yolluğu ile ilgili herhangi bir ibare bulunmadığı ve yer değiştirme nedeniyle sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle davacının yolluk ödenmesi talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır” ifadelerine yer vermek suretiyle üyemizin hak etmiş olduğu harcırahın tarafına ödenmesine karar vermiştir.

 

Sendikamızın daha önce Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 4. maddesinde yer alan, “Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez” hükmünün iptali için Danıştay’da açmış olduğu dava devam etmektedir.

 

Şimdiye kadar açılmış olan davalar, ‘Hizmet Sözleşmesi’ne karşı açılan davalardır. Bakanlar Kurulu Kararı’na karşı sendikamızın açmış olduğu davanın olumlu sonuçlanması durumunda, bundan sadece Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan sözleşmeli öğretmenler değil, kamu kurum ve kuruluşlarında ve üniversitelerde çalışan sözleşmeli personel de faydalanacaktır.

 

 Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

                                                                                                             İhsan ARICI
                                                                                              Eğitim-Bir-Sen Isparta Şube Başkanı