OKUYUCU MEKTUBU…

ISPARTA’DA YEŞİL KATLİAMI!!!

                                                       Zeki TARHAN  -ANKARA

                                                   --------------------------------------

                              SDÜ Öğretim Üyesi,GÜL VADİSİ Proje Yürütücüsü,Biyolog-Ekolog Prof.Dr.Hasan ÖZÇELİK Hocamızdan ÇEVRE’ci bir mektup aldım.Tüm çevre duyarlılığı olan okuyucularımızla bu güzel mektubu paylaşmak istiyorum…

                                Sayın ÖZÇELİK’i de bu çevreci tutumundan dolayı kutluyor ve virgülüne dokunmadan okuyucularımızla kendisini baş başa bırakıyorum:   

                                "Geçen yıl, önce Üniversite ile Gönen Kavşağı arasında asfaltlama çalışmaları yapıldı. Daha sonra da Üniversite ile çevre yolu arasındaki çift şeridin bir tarafı asfaltlandı. Bu arada Gönen yolu üzerindeki ağaçların özellikle kanada kavaklarının kepçe ile dallarının kırıldığını her halde görmeyenimiz yoktur. Eh, iş kazası, olacak o kadar… dedik… Bu yıl Üniversite kampusu ile çevre yolu (Migros Kavşağı) arasındaki diğer şerit asfaltlanacak, öyle görünüyor. Asfaltlama hala başlamadı, sanırım çalışmanın bitmesi gerektiği söylenen tarih çok gerilerde kaldı. Tabi bu arada vatandaş sıkışan trafik zulmünden şu mübarek ramazan günlerinde bitab. En çok da her gün bu yolu kullanmak zorunda kalan Üniversite personeli vs. 

                                Geçen hafta bu yoldan geçerken, mesleğim gereği yol kenarındaki ağaçlara şöyle bir baktım. O güzelim ağaçlar kepçe zulmünden ağlıyor. Kimisinin kolu kırık, kimisinin hilkat garibesi gibi sadece gövdesi kalmış ortada. Kepçe ile ağaç budama tekniği de yeni bir teknik her halde. Biz böyle bir budama, aralama vs. bakım tekniği bilmiyoruz. Bel ki de bu uygulama bir bakım tekniği değil ağaçları toplu imha tekniğidir!!! Bu kepçeci kimse bilmiyorum ama kendisine gıyaben şu soruları soruyorum: Siz hiç maydanoz, menekşe vs.  gibi bir otsu bitki yetiştirdiniz mi ?  Bir fidan diktiniz mi ? Size bu ağaçları kepçe ile dallarını kır, kopartmak için her türlü işkenceyi yap diye bir emir verildi mi ? Verilmişse kim verdi ve bu emri yerine getirirken bu güzelim ağaçların da canlı olduğunu, şu sıcak yaz günlerinde verilen bu yaranın onları kurutmaya kadar götürebileceğini hiç düşündünüz mü ? Bu ağaçlar orada tesadüfen mi bulunuyorlar ? Bu nasıl bir icraat ve anlayıştır. Çocuklarımıza teknolojiyi, yeniliği, asfaltlamayı böyle mi tanıtmalıydık ! 

                              Isparta Belediyesi yetkilileri acaba bu durumu görmüyor mu ? Bir bitki sevdalısı olarak tanıdığımız sayın başkanımız, Belediyenin bitkilerine zarar veren vatandaşlara kesilen cezaları TV.de söylerken bu katliamı görmedi mi ?  Belediye Park Bahçeler Müdürlüğü bir zarar tespiti yaptı mı ? Bu ağaçların yarasını hafifletmek için bir budama yaptıramaz mı ? Budama yapılan yerlere yarayı enfeksiyondan koruyacak önlemler alamaz mı ?  Böyle dili bağlı ağaçların kurumasını mı seyretmeliyiz. Isparta’ya dikilen ağaçların sayısı ile övünmek yanında mevcudu korumayı da ihmal etmeyelim. Koruma önceliklidir. Bir ağaç kaç yılda, ne kadar masraf ve emekle yetişir, ne kadar çevreye hizmet verir. Bir düşünelim. Ben bir vatandaş olarak bu durumdan oldukça muzdaribim. Ağaçlara böyle muamale bir mecburiyetse asfaltı değil, ağaçları tercih ediyorum. Yeni ağaç katliamları istemiyorum. Acele bitkilerin kurtarılmasını istiyorum. Çok sayıda yeri biranda kazıp bitirilemeyen altyapı çalışmaları ve dolayısıyla sinirlerimizi yıpratan, psikolojimizi bozan bu trafik terörünü istemiyorum. Yetkililerden gereğini, sevgili Ispartalılardan, ilgili meslek gruplarından ve konuya ilgi duyanlardan destek ve duyarlılık istiyorum. İnşallah bu son olur. Çok şey mi istiyorum! Farklı düşünen var mı ?

Saygı ve sevgilerimle…”