6 Mart 1930'da Atatürk'ün Antalya'ya gitmek Üzere İlimizden geçerken konaklaması ve tüm detaylar, Isparta'nın ansiklopedisi rahmetli Sümer Şenol'un 2016 yılında derlediği yazısından Haber32'ye özel analiziyle siz değerli okuyucularımız için...

ATATÜRK ISPARTA'DA (6 Mart 1930)

(06 MART 1930'UN KRONOLOJİSİ)

05 MART 1930 - İZMİR - AYDIN - SÜTLAÇ (DENİZLİ) İstikametinde ATATÜRK'ün özel Beyaz -vagonu ile yola çıkışı. Hedef; ANTALYA'ya kara yolu ile inmek.
05 MART 1930 - (Akşam) - ATATÜRK'ün Sütlaç İstasyonun da nefes darlığı geçirmesi.
Doktorlarının göl havası tavsiye etmesi.

05 MART 1930 - (Gece) - Keçiborlu-Baladız (Gümüşgün) İstasyonu'ndan geçiş.

05 MART 1930 - (Gece) saat 02.00, Eğirdir'e gelip, Eğirdir girişindeki Demirköprü üzerinde
istirahat.

06 MART 1930- (Sabah) Eğirdir eşrafının özel vagona "HOŞ GELDİNİZ" ziyaretleri.
ATATÜRK'ün göl güzelliğini övmesi, CAN-ADASI'mn Tapusunun ATATÜRK'e armağan
edilmesi.
06 MART 1930- (Saat Yaklaşık 10.00) Eğirdir'den Kuleönü'ne hareket.
06 MART 1930- (Saat yaklaşık 11.00) Kuleönü'nde iniş, vagondan özel otomobilinin
indirilmesi. Atabey ve Isparta eşrafı ile tanışması.
06 MART 1930 - (Saat 11.30) Isparta'ya giriş. Şimdiki 6. Mart Caddesi boyunca yürüyüş.
Tümen binasına geçiş.
(Saat 12.30) Tümen binasında öğle yemeği. Bilahare sohbet ve milli oyunları seyir.
(Saat 13.00) Tümen balkonuna çıkış. Halkı selamlama ve (Halka hitabı) O anda 1914
depreminde yıkılmış Ulucami minaresini görüp, "Yapılsın" emrini vermesi.
(13.30) Ispartalılara veda. Burdur istikametinde yola çıkış.
06 MART 1930-Burdur İlini ziyaret. 06 MART 1930- Antalya İlini ziyaret.

GEZİDE YER ALANLAR
Dahiliye Vekili Şükrü KAYA, Prof. Afet İNAN, Prof. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI,
Fahrettin Altay Paşa, Emniyet Genel Müdürü Şükrü SÖKMEN SÜER ve Yaveri Cevat Abbas PAŞA.

6 MART 1930 ATATÜRK VE ISPARTA
S. ŞENOL
Eğirdir'den cepheye uzanan demiryolu
Erat - erzak naklinde cephenin eli - kolu
Dönüşünde yaralı taşır yorgun vagonlar Çayboyunda hastane, devaya koşan onlar.
Hastanede bir hekim, sormayın Mim Kemal kim?
10 Kasım'da ATA'nın başında duran hekim
Halide Edip Adıvar, hastanede hemşire Kep takınmış o hali konu olur şiire21
Savaş sona erince ATATÜRK Isparta'da
"Vefa" duygusu nedir, icraatı ortada
Maddede ve mânâda O zaten Ispartalı Tapulu mülk sahibi, Eğirdir - Canadalı
ATABEY Bey'e ata, ATATÜRK Türk'e ata
Soyadının kaynağı yine canım Isparta
Belediye önünde yükselen güzel ANIT, Bu il, işgal görmedi; aklığı buna kanıt.
Sanki bunlar söylenir, 6 Mart Caddesi'nde
ISPARTA'ya selam var, bir fotoğrafın sesinde
O'nu bağrına basan, şanlı şehir ISPARTA, Doyasıya bayram et, sahipsin 6 MART'a...
21 Halide Edip Adıvar'ın hemşire giyimli fotoğrafı, "Milli Miicadele'de Isparta" bölümündedir. 



O DEMİRYOLU Kİ...
- Şiirimizin başında da belirttiğimiz gibi Eğirdir’den İzmir’e uzanır gider.
- 1911 yılı yapımıdır. Üç Avrupa ülkesi (Almanya, Fransa, İngiltere) dinlerinde birlik
içerisindedirler. Kiliselerine direk gerektir. Bu yolu döşemişlerdir (Elbette, Saray izniyle).
- Aksu - Zindan Mağarası önünden kestikleri Toros dilberi Sedir ağaçlarını bu yolla
ülkelerine iletmişlerdir. Sonrası, demiryolunu bize devretmişlerdir.
- Nereden bilsinler ki, bu yol Çanakkale Savaşı'nda başlarına bela olacaktır. (Bkz.ÇANAKKALE SAVAŞI ve ISPARTA Bölümü).
- (Milli Mücadele - Erat ve Erzak nakli) konusunu şiirimizde söyledik. Tekrarına gerek
yok...

"GAZİ DEMİRYOLU"NUN BUGÜNKÜ HALİ
Acınacak durumdadır.
Abdullah YÜCE(merhum)un "Uzayıp giden şu tren yolları" diye başlayan bir şarkısı var.
Onu, manevi izinleriyle kullansak, "Çürüyüp giden şu tren yolları" desek doğru olur, sanırım.

KUTLAMADAKİ İLK İSİMLER
UYSAL, Ali Rıza; "Isparta'da Atatürk'e Ait Bir Hatıra" - Ün Dergisi - C. 5, Sayı. 56 - 57,
Kasım 1938, s.804.
ORAL, Fuat Süreyya; (Gazeteci - yazar) Geliş'in 47 yıl sonrası Kutlamayı Valiliğe arz eden
kişi (6 Mart 1977).
ÇAKMAKÇIOĞLU, Sabahattin; Teklifi kabul eden vali (6 Mart 1977).
ŞENOL, Sümer; İlk kutlamayı organize eden/ilk geliş şiirini yazan/Arşivlemeyi başlatan İl
Kültür Müdürü (6 Mart 1977).
KAYIŞÇI, Yalçın; Geliş fotoğrafını büyük boy tablolaştıran ressamı (6 Mart 1979).
ŞENOL, Hasan; Gelişin ilk fotoğrafını çeken ve saklayan fotoğrafçı (6 Mart 1930).
ÇAKMAKÇI, Hilmi; Ağırlamada görevli ilk Belediye Başkanı (6 Mart 1930).
DİLMEN, Hilmi; Ağırlamada görevli ilk ortaokul Müdürü (6 Mart 1930).

KUTLAMAYI YAŞATAN YERLEŞİM YERLERİ
6 MART CADDESİ; 2.Dünya Savaşı'nda Isparta'ya sığınan Fransız, Alman ve İtalyan
askerlerinin barındığı PAVYONLAR CADDESİ isim değiştirmiştir. Bu ismi almıştır.

6 MART BEDEN TERBİYESİ SALONU.

VEFAYI VEFAT ETTİRMEM Sümer ŞENOL


6 Mart'ta bir geliş peşinden üç fabrika
Gül, kükürt, bir de iplik, üretimi harika
Beş yıl geçti geçmedi, yırtılan toprak örtü
Fabrikayla buluştu Keçiborlu kükürtü
Dede, baba ve oğul çalıştı yıllar boyu
Sofralara bereket, öptüğüm her bir kuyu
Sümerbank nam fabrika, Emre yolu üstünde
İndin gittin yerinden, biraz bize küstün de... 
Gönüllü Demiralay ve şehit torunları
Armağan fabrikada, dokudu yarınları
İplik ağlarla ördü, Anayurdu dört baştan
Ata'ya şükran duydu, önüne konan aştan
Şöyle yana çekilsin, konuşsun Belediye
Yerimde misler kokan fabrika vardı, diye
Gülyağı fabrikası, 6 Mart abidesi
Halkı işe davette, bacasının gür sesi
İşsizlik mi? Kim demiş? Haşa, huzurdan öte
Seherde kalkmış Güller, gül koyuyor sepete
"Vefayı vefat ettirmez, bendeki vefa ruhu
Bu gerçeği sen de gör, vefasızlar güruhu
22 Isparta Şiirleri, Isparta Valiliği Yayınları, 2002, s.

ATATÜRK ANITLARI
Mayıs 2003'ün son haftasında S. D. Üniversitesi; MYO Radyo - Televizyon Bölümü'nde
okuduklarını söyleyen üç genç, Final Dergisi Dershanesi'ndeki Müdür odama geldiler.
Kameraları ellerinde...
Kaynak bulamadıklarının hüznü, dillerinde...
"Kolay!" dedik. Çaylarımızı söyledik...
" - Yazınız, bakalım!... diye ekledik. Bu bilgilere göre kamera çekimlerini yapmalarım, tembihledik..."
Yazdılar;



BİRİNCİ - AK ATATÜRK ANITI
Yapım Yılı: 1931
Dikiliş Yeri: Cumhuriyet Parkının tam ortası
Yontu Niteliği: Beyaz mermerden, tek parça... (Mermerin Girit'ten geldiği söylenir)
Yontu: K. Hakkı YONTUÇ
Yontu Proje: Atatürk'ün 6 Mart 1930 günü Isparta'ya gelişleri, halka hitap için Tümen
binasının balkonuna çıkışları. Yarım beden boy balkon korkuluğuna el dayamaları... Bu
görüntünün foto İstiklal Hasan ŞENOL tarafından çekilmesi...
İşte bu görüntü, Anıt projesini oluşturmuştur.
Özellikleri: Türkiye'de 1/1 boyut, tek Atatürk anıtı, bu anıttır. Boy, 167 cm aynıdır. Omuz
başı genişlikleri, el, kol ve bacak boyları aynıdır. Yüz ve alın genişliği
aynıdır. Göğüs ve bel ölçümü aynıdır. Her şeyden evvel sivildir.
Anıt üç yer değiştirdi:
Birinci yeri söyledik. Anıtın açılışını vali Durmuş Bey yapmıştır. Dönemin Belediye başkanı,
Hilmi Çakmakçı'dır.23
Anıtın ikinci yeri; 30 metre berisinde Cumhuriyet Meydanı'dır. Yönü, Valilik Makamına
doğrudur. Etrafı, havuzlu iken, sonra bahçeye dönüştürülmüştür.
Anıtın üçüncü yeri; Belediye binası önüdür(Şimdiki yeri). 23 Haziran 1983 yılında yenisi 
yapılan Asker Atatürk Anıtı'na zemin olması için nakledilmiştir. Ne var ki, yönü halka ve
belediye binasına terstir. Önünde havuz vardır. Varlığı, halkın dikkatini çekmez. Mutlaka,
ama mutlaka 180 derecelik bir döndürmeyle dikkat çekici kılınmalıdır.
21 Fotoğrafları:
I. ANIT: Isparta Valiliği - 1880 - 1980 Albümü, s. 129
II. ANIT: Isparta Valiliği - 1880-1980 Albümü, s. 65
III. ANIT: 1983 - ISPARTA İL YILLIĞI, s. 339
YENİ ANIT: 1983 - ISPARTA İL YILLIĞI, s. 84

AK ATATÜRK ANITI VE HALKIN YORUMU
"Belediye önünde dikili beyaz ANIT şehir işgal görmedi, aklığı buna kanıt" diyen dizelerim,
halkın yorumunun özetidir, tâ kendisidir...
Unutulmasın, unutturulmasın...

VE ASKER ATATÜRK ANITI
Yapım Yılı: 1983
Dikiliş Yeri: Cumhuriyet Alanı (Ak Anıt'ın yeri)
Yontu Niteliği: Buna, dökme tunç niteliği demek daha doğru olur.
Anıt'ın tüm özelliklerini şu şiirime havale etsek nasıl olur ki?



ANIT'IN AÇILIŞI
Sümer ŞENOL24
Bazen durdurmak gerek akıp giden zamanı
Hep birlikte yaşadık, şehre şeref bir anı
Uzadı saniyeler, sanki yıla eş oldu
Meydanlıkta onca halk, inanın kardeş oldu.
Bin dokuz yüz seksen üç yılının Haziranı
O ayın 23'ü, kafi gördü hicranı
Saat l 130'da yükselen yeni Anıt
Atatürk sevgimize yürekten oldu kanıt
Süreyya Yüksel Paşa, yapınca açılışı
Görmeliydin halktaki, heyecanı, alkışı
MAREŞAL GAZİ KEMAL, göründü heybetiyle
Yoluna halı seren, gül veren hey'etiyle
Kızımız gülden güzel, gülümüz kızdan güzel
Şükran buketi sunar, Ata'ya uzanan el
Hamasi yorum yapmış Mimar Hüseyin GEZER
Bir anda, bin ayrı göz, değişik şeyler sezer
Düşman görmeyen şehre, hatıra olsun diye
Gül kokan bu Anıt'ı, yaptırdı BELEDİYE 
(ANIT), alana değil, gönüllere dikildi
Genç, ihtiyar, kadın, kız, heybetiyle irkildi
Kalemimiz durdurdu, akıp giden zamanı
Bir sade şiir ile, ömre bedel o anı...
23.06.1983 Isparta
24 ŞENOL, Sümer, Demokrat Gazetesi, 27 Haziran 1983, Isparta
ATABEY
Bazı beldelerin tarihi yazılamaz. Coğrafyası da öyledir. Bağrındaki bir beldenin varlığıyla
birlikte verilir. İslamköy ovasına komşudur, denilir.
O belde ki;
M.Ö. 8 veya 9. yüzyılda kurulmuştur. Pisidya döneminde Büyük İskender İmparatorluğu'na
katılmıştır. Kumandan Ertokuş döneminde Selçuklu imarı görmüştür(Medresesi, isme vefadır.
Ertokuş Medresesi denilmesi bundandır).
1280 yılında Hamitoğlulları yönetimine, 1381'de de Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine
geçmişti.
1908 yılında Belediye olmuştur.
1926 yılında Agros adı, Atabey olmuştur. Anlamı: "Selçukluların kumandanlarına verdiği ad"
karşılığıdır. Bu söz ATATÜRK'ün armağanıdır. Kendileri, soyadını bu yerin adından
almışlardır.
O günlerde nahiye olan ATABEY, l Nisan 1960 tarihinde ilçe olmuştur.

ATATÜRK SOYADI 47 YAŞINDA
Konya milletvekili Naim Hazım'ın "Büyük Gazimize Atatürk diyelim, bu soyadını verelim"
teklifini Mustafa Kemal pek yerinde bulmuş, kanun 24 kasım 1934'te kabul edilerek 27 kasım
1934'te Resmi Gazete'de neşir ve ilan edilmişti (Tercüman, 24 Kasım 1981).

"ATATÜRK" SOYADINI ATABEY YER ADINDAN ALDI
24 Kasım 1981 tarihli Tercüman gazetesinde yayınlanmış makalemde konuyu dile getirdim.
6 Mart 1930 gelişlerinde Gazi Mustafa Kemal'in Atabey nahiye Müdürü Bekir Bey'e
" - Atabey adı ne anlama gelir?" şeklinde bir soru sormuştur. Cevap alamayınca, kendileri
orada bulunanlara,
" - Atabey, Selçukluların kumandanlarına verdiği addır." Açıklamasını yapar.25
Şöyle ki: Osmanlı Sultan adaylarını nasıl Trabzon, Amasya, Manisa gibi eyaletlerde eğitmişse
Selçuklular da aynı işlemi Başşehir Konya'ya yakınlığı nedeniyle Atabey'de yapmışlardır.
Emekli Subaylar tecrübelerini gençlere aktarmışlardır. Bu gerçekleri bilen Gazi Mustafa
Kemal Paşa, Soyadı Kanunu teklifi üzerine kendisine verilmesi düşünülen, ETİL, ETEALP,
ARIZ, KORKUT gibi soyadlarını kabul etmemiştir.
Konya Milletvekili Hazım ONAT'in ifadesine göre "Gazi Paşa, Atabey (=Beyin Atası),
Atatürk (= Türk'ün Atası) benzeşimiyle ATATÜRK soyadını bahsettiğimiz mukayeseyi yaptıktan sonra almıştır."26
Ne mutlu, Atabey, yer adına...
25 Bu ifadeyi, 1979 yılında Vilayet İl Planlama Kurucu Müdürlüğü görevim sırasında Atabey
girişine yazdırttık. S. Ş. 26 Karar, 24 Kasım 1934 gün ve 2687 sayı ile TBMM kayıtlarına geçmiştir. 27 Kasım 1934 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

ATATÜRK HİÇ ISPARTA’YA GELDİ Mİ?

Geldi!. Atatürk, 1930 yılının mart ayında Ankara’dan çıkacak İzmir, Aydın yolu ile Antalya’ya gidecekti. Yolunun üstünde bulunan Isparta’ya da uğraması kesinlik kazanmıştı. O yıllarda tren Isparta’nın içine dek gelmiyor, Bozanönü istasyonundan Eğridir’e geçiyordu. Isparta halkı coşku ile büyük Atatürk’ü beklemeye başladı. Atatürk’ü getiren tren gece saat ikide geldi; doğru Eğridir’e geçti.

Sabahleyin büyük Atatürk yanındakilerle birlikte trenle Kuleönü istasyonuna  geldi. Isparta halkı Ata’sını büyük bir sevgi gösterisi ile karşıladı. Isparta Milletvekili İbrahim Bey çevreden gelen temsilci kurulları tanıtmaya başladı. Sırası gelen kurula:

                - Atabey temsilcileri paşam! Dedi.

Atatürk kendi kendine konuştu:

İşte Isparta'nın Gülcülük Serüveni.. İşte Isparta'nın Gülcülük Serüveni..

-Atabey, Ata, Eta, Eti…

Atatürk’ün ne dediğini öğrenmek isteyen halk merakla çevresine toplandı, yanına daha da yaklaştılar. Atatürk sordu:

                -Eti, Eta, Ata ne demektir?

Isparta’lı bir genç karşılık verdi:

                -Eta hükümet ya da devlet demektir paşam!

Atatürk, gencin yüzüne anlamlı anlamlı baktı:

                -Ne demektir, ne demektir?

Genç ikinci kez aynı şeyleri söyledi:

                -Eta Fransızca hükümet anlamına gelmektedir paşam!

Atatürk yüzünü kırıştırdı, başını iki yana çevirerek:

                -Hayır, hayır!. Dedi.

Yine üstüne basa basa:

                -Eti, Eta!.

Diyordu. Karşısında bulunan Ispartalı genç

                -Efendim Atabey orayı alanın adıdır…

Atatürk sordu:

                -Kimlerden almış?

                -Bizanslılardan.

                -Buralarda daha önce kimler vardı?

                -Etiler, Frikyalılar, Lidyalılar.

                -Frikyalılar kimlerdir?

                -Anadolu’da yaşamış, devlet kurmuş olanlardan bir topluluk.   

                -Anadolu’ya nereden geldiler?

                -Orta Asyadan

Atatürk gülümsedi

                -Evet dedi evet, Orta Asyadan geldiler ya… Ankara’daki Ahiler de Etilerdendirler . Atabey Selçukluların komutanlarına verdikleri bir unvandır. Kesinlikle burada yatanın bir adı vardır.

Karşısındaki Ispartalı genç:

                -Var efendim dedi, adı Ertokuş!.

Bu konuşmadan sonra Atatürk 1930 yılının mart ayında, karşılamaya gelenlerin içinde Isparta’ya gelenlerin içinde Isparta’ya geldi. Kenti gezdi; bazı incelemelerde bulundu; halkın sorunlarını öğrendi. Onuruna verilen yemekten sonra, Antalya’ya geçti.

Kaynak: Tüm Yönleri İle İsparta - Mustafa Koç (1938 Yılı Ün Dergisi sayı 56-57, sayfa : 804-805)

  

ATATÜRK ISPARTA’DA

Milli Mücadelenin zaferle sonuçlanmasıyla Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Isparta, yeni kurulan Cumhuriyetin idari yapısında güzide bir şehir olarak yerini aldı.

Milli Mücadele’de gayret ve başarıları Mustafa Kemal Paşa tarafından sürekli taltif edilen Isparta halkı 6 Mart 1930 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ü Cumhurbaşkanı olarak ağırladı. Bu ziyareti törenlerle kutluyor ve Ulu Önder saygı ile anılıyor.

Atatürk, hastalığına deniz havası tavsiyesi ile 5 Mart 1930 tarihinde, kendi özel vagonuyla İzmir, Aydın, Denizli istikametine doğru yola çıktı. Denizli’den sonra karayoluyla Antalya’ya ulaşılacaktı. Ancak, Sütlaç istasyonunda nefes darlığı geçirmesi, göl havası iyi geleceği tavsiyesiyle Eğirdir’e doğru hareket etti.

6 Mart 1930 günü sabaha karşı, Atatürk’ün vagonu demir köprü üzerindeydi. Beraberinde, Prof. Afet İnan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Ordu Müfettişi Fahrettin Altay, Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmensüer, Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı ve Yaveri Cevat Abbas bulunuyordu.

Isparta Milletvekili Hafız İbrahim Demiralay ve Vali Ekrem Bey, Atatürk’ün vagonuna girerek hoş geldiniz diyerek isteklerini sundular.

Gölün güzelliğini uzun uzun seyreden Atatürk, beğenisini yanında bulunanlara ifade etti. Bunun üzerine kendisine Can Ada Eğirdir Belediye Encümeni kararıyla hediye edildi. Daha sonra Kuleönü istasyonuna ulaşıldı. O tarihte tren yolu Kuleönü istasyonunda son buluyordu. Saat 11.30’da coşkun tezahüratla bugün 6 Mart Atatürk Caddesi olarak adlandırılan yoldan tümen binasına kadar yürüdü. Saat 12.30’da öğle yemeği yedi, Ispartalılarla sohbet etti, kendisi için hazırlanan gösterileri seyretti. 13.30 sıralarında Burdur’a gitmek üzeri şehrimizden ayrıldı.

Kaynak: Isparta İl Yıllığı 1996