Şöyle bir gerilere gidip,hafızamızı yoklayalım…Süleyman Demirel Hava Meydanı ve Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesinin kuruluş yerinin seçiminde baz alınan kriteri bir anımsayalım…Neydi mantalite? Şuydu: Bu Hava Meydanı ve Organize Sanayi Bölgesinden hem Isparta,hem Burdur aynı oranda yararlanacak. Onun için kuruluş yeri,hem Isparta’ya hem Burdur’a eşit uzaklıkta olmalı. Ve böyle de oldu.
                              DİKKUYRUK olayına pek girmeye gerek yok. BABA’nın “sürdürülebilir kalkınma” anlayışı sayesinde,Burdur’un gösterdiği rezistans aşıldı.Sonunda DİKKUYRUKLAR da uçtu,uçaklarımız da…Yani; DİKKUYRUK’ların ödü falan kopmadı.
                                                              ***
                           Gelelim bugüne.Isparta’mız trensiz kaldı!!! Eğirdir’imiz de!!! Şimdi de HIZLI TREN diyoruz…Öyle ya,neydi iktisat ilminin kuramı: İhtiyaçlar sonsuz,kaynaklar sınırlı. Gerçi Haydar BAŞ’ın milli ekonomi modelinde,bu kuram tam tersine formüle edilmiş. Olsun,biz isteyelim de…
                         …Evet,ne diyorduk, HIZLI TREN İSTASYONU. “Gümüşgün” diye bastırıyoruz…Ee, akıllı –mantıklı olanı da bu.Çünkü Gümüşgün,Isparta ve Burdur kavşağı olan bir yer.Böyle olursa, Havalimanımız da daha aktif hale gelebilirdi. İhaleye çıkacak bir proje üzerinde mi kafa yoruyorduk acaba?...Yoksa, bu bir etüd çalışması olabilir miydi?
                            Hızlı Trenin İstasyon yeri,elbette ki tartışılmalıydı…İhaleyi alan Proje Firmasının uygun gördüğü bir yer olabilirdi.Ama bu yer, her zaman tartışılabilinirdi.
Kendisiyle konuştuğumuz Ulaştırma Bakanlığı Bakan Danışmanı,SDÜ Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN hocamız,olayı bakın nasıl değerlendiriyordu: “…Şu anda, proje çalışması yapılıyor,daha sonra ihale aşamasına geçilecek…Konu üzerinde çalışılabilir,tartışılabilinir…Konuşarak, bilimsel doğrular ortaya konabilir…Bu projenin,hem Burdur’a,hem Isparta’ya hizmet edecek bir proje olması gerekir.”

                                                              ***
                        Mustafa hocamız,bir bilim insanına yakışan yaklaşımı sergiliyordu…Ya BAKA (= Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı) nasıl bakıyordu olaya. Genel Sekreter sayın Tuncay ENGİN; “…Gümüşgün’ü ilk öneren biz olduk. Yakın geçmişte düzenlediğimiz “Batı Akdeniz Bölgesi Lojistik Çalıştayı” nda, çalıştay görüşü olarak yer aldı.” Şeklinde dillendiriyordu olayı.
                                                              ***
                       Bakın ne diyeceğim: BAKA, 404 gibi ya da Japon yapıştırıcısı gibi bir işlev görebilir burada. Hemen TARHAN modeli hayata geçirilmeli.Nasıl mı?...Anlatalım: Havaalanımız; hem Burdur’a,hem Isparta’ya 30 kilometre uzaklıkta. Organize Sanayi Bölgemiz; hem Burdur’a,hem Isparta’ya 26 kilometre uzaklıkta. Gümüşgün ise,Isparta’ya 25 kilometre mesafede bulunuyor.
                 Hak-hukuk-adalet mi diyoruz? İşte burada, istatistik ilmini ve matematiği devreye sokacağız:
               ( 30 + 26 + 25 = 81 )
                              81/3 = 27    
                 Evet, hem Burdur’a hem Isparta’ya 27 kilometre uzaklıkta bir yerde kurulmalıdır HIZLI TREN İSTASYONU.
                Ee Isparta’lılar da, 2 kilometre için kazan kaldırmasınlar canım.
                Pardon, DİKKUYRUK’ların ödü kopar mı acaba?!!!
                Kim bilir?...