Eline kalem alıp,bir şeyler karalamakla yada bilgisayarın başına geçip,kafasından geçenleri akıl süzgecinden geçirmeden döktürmekle gazeteci olunmuyor.Rasyonellik,gazetecinin adeta pusulası olmak zorunda.
                                       Bakın n’oluyor?...Isparta yerel medyasında,bir yerel gazetenin köşe yazarı,Isparta İl Milli Eğitim Müdürü’ne bir yıldır adeta topçu atışına tutmuş,”atış serbest” komutuyla.Bir yıldır suç üstüne suç işlediğinin ne yazık ki farkına varmadan…Kişi haklarına basın yoluyla saldırıdan tutun,hakaret,iftira,karalama,basın yoluyla alenen tahkir ve görevini kötüye kullanmaya kadar varan zincirleme suçlar…

                                                               ***
                                      Ekmek kesmek için yararlı bir alet olan ekmek bıçağını,eğer ekmek kesmede değil de insan kesmede kullanırsanız, o alet,artık bir suç aletidir.İşte kalem de; gerçeğe aykırı yayınla itibar ve haysiyeti zedeleme aracı olarak kullanılırsa,bir suç aletine dönüşüverir.
                                     Basın ve haber alma özgürlüğü,özgürlük alanının elbette ki olmazsa olmazlarından.Ama bu özgürlük kullanılırken; kişilerin haysiyet,şeref ve haklarına tecavüzü önlemek de kanunla sınırlanmıştır.
                                      Üniversite sıralarında iken,Anayasa Hukuku ve İdare Hukuku hocalarımız,bize şunu bellettiler:” Ahmet’in özgürlüğünün sınırı,Mehmet’in özgürlüğü’nün başladığı sınıra kadardır.”
                                      Sınır aşılırsa ne olur?...Başta Anayasa olmak üzere,Basın Kanunu,Türk Ceza Kanunu,Yargıtay kararları devreye girer…Ve tabii,kamu davası ile yetinilmez,maddi ve manevi tazminat  davaları da açılır…İlin en büyük mülki amiri,Devletin ve Yürütmenin temsilcisi olarak, Gazete hakkında da işlem yapabilir…
                                      Zaten, konu ile ilgili yargı süreci de başlamıştır…

                                                                ***
                                      Kalemini,nokta atışı ile silah olarak kullanan kardeşimizin şöyle düşünmesini öneririm:        Isparta Milli Eğitimi, Bakan dahil,Bakanlığın üst düzey bürokratlarınca yakın zamanda Isparta’ya bizzat gelinerek masaya yatırılmış ve Isparta Milli Eğitimine olumlu rapor verilerek,gösterilen üstün performans,taktire şayan bulunmuştur.
                       Yine,Isparta valimiz sayın Memduh OĞUZ, ilk altı ayını değerlendirmek amacıyla,Isparta Öğretmen Evi Bahçesinde düzenlediği “Kahvaltılı Basın Toplantısı”nda; Isparta’nın Eğitimde kat ettiği mesafeyi övgüyle anlatmış ve Isparta’nın kent kimliğini “EĞİTİM ŞEHRİ” olarak tanımlamıştır.Yine sayın valimiz,”ISPARTA EĞİTİMİNDE TED GERÇEĞİ” yazı dizimiz bağlamında,bizimle yaptığı söyleşide; “Isparta Eğitimi,olumlu yolda hızla ilerliyor…” demişlerdir…

                                                               ***
                                    YÖK Yürütme Kurulu üyesi hemşerimiz,değerli bilim insanımız Prof.Dr.Durmuş GÜNAY hocamız da; Isparta’nın Eğitimde çok iyi durumda olduğunu,Eğitim şehri olmanın yanında,ayrıca “SAĞLIK BİLİMLERİ KENTİ” olma yolunda ilerlediğini,öğrencinin en rahat adebileceği ilin Isparta olduğunu,iklim yönünden de Isparta’nın bir cazibe merkezi olduğunu dile getirmektedir…
                                  Kalemini silah olarak kullanan sevgili kardeşimiz ise,tam 180° zıt bir söylem geliştirerek kalem oynatmış ve iş yargı sürecine taşınınca da,topçu atışını kesmiştir.
                                  Ne diyelim,pusulamız,rasyonellikten sapmışsa?!!!