Ş.Karaağaç Belediyesi ile Hamideli Kültür ve Dayanışma Derneğinin birlikte düzenlediği, “Tarih ve Kültürümüzde KARAAĞAÇ Bilgi Şöleni” ne katılmak üzere, 13 Eylül sabahı Gazi Üniversitesinin bu etkinlik için bizlere tahsis ettiği otobüsle Ankara’dan hareket ediyorduk…

                        Bir otobüs dolusu bilim insanı, günün ilk ışıklarıyla yola koyulduk. Bir yıl önce gerçekleştirdiğimiz HAMİDELİ SEYAHATİ BİLGİ ŞÖLENİ’nin anıları, hafızalarımızda tazeliğini koruyordu…Hamideli toprağını, Ramazan TOPRAKLI  sayesinde,daha bir yakından tanıyor, bu coğrafyayla daha bir haşır-neşir oluyorduk…Prof.Dr.Refik TURAN hocamızın teorik yaklaşımları ile Ramazan TOPRAKLI’nın mühendis kafasıyla eğildiği ve yer adlarından hareketle yaptığı tarihsel çözümlemeler birleşince, ortaya müthiş bir tarih ve kültür menüsü çıkıyordu…

                     Bu menüye,hep birlikte kaşık sallıyorduk…Çünkü,tarihe hep birlikte tanıklık ediyorduk…16 EYLÜL 2012 Pazar günü, Gelendost-Yenice Sivrisi (Miryokefalon) Zaferinin 836.yılı kutlamalarına da iştirak edecek, Hamideli Derneği adına konuşmalar yapacaktık…

                                                                     ***

                   Atatürk’ün bir sözünü anımsamamak mümkün değildi. Ulu Önder mealen şöyle diyordu:” Askerî zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, o zaferler kalıcı olamaz.” Gelendost Belediyesi,bu seneki Miryokefalon Zaferi kutlamasını, ekonomik zaferle birleştirmişti. Tarih ve Kültür Bilgi Şölenimiz, Elma Şöleni ile daha bir renklenmişti…Gelendost Belediye Başkanı Halim KIYAK’ın; askeri zafer – ekonomik zafer ikilisini bir şölen havasında, düalist bir yapıya büründürmesi, taktire şayan bir postmodern yapılanmayı gösteriyordu…

                Gelendost Ovasının, Eğirdir BOĞAZOVASI ile yarıştığı bu coğrafyada, Gelendost, adeta şu mesajı verir gibiydi: “Türkiye’nin ELMA BAŞKENTİ Isparta ise, Isparta’nın Elma Merkezi Gelendost’tur.” Tabii buna Eğirdir ne der, bilemeyiz. Belki de doğal klimatoloji ile Eğirdir, Gelendost’a bir yanıt verir.

                                                                     ***

                   Konya üzerinden Beyşehir’e ulaşmıştık. Saatler 12.00’yi gösteriyordu. Eşrefoğlu Camisinde yaptığımız incelemelerden sonra, öğle yemeğimizi yiyorduk…Bir yıl aradan sonra, Beyşehir Gölü kıyısındaki Alâaddin Keykubat’ın Sarayı olan Kubadabad Sarayına ulaşmak için acele ediyorduk. Sabah Kahvaltısını yapmadan yola çıktığımız için, Beyşehir’in etli pidesini ve baklavasını büyük bir iştaha ile yiyorduk…

                  …Ve Beyşehir Gölü’nün kıyılarında yol kat ederken, karasallaşan Gölü, büyük bir üzüntü ile gözlemliyor, Göl ekosisteminden kara ekosistemine dönüşen Göl’de otlayan büyükbaş hayvanlara acıyarak bakıyorduk.

                 SDÜ Öğretim Üyesi Doç.Dr.Ayşen DAVRAZ Hocamızın proje yürütücülüğünü ve başkanlığını yaptığı ve üç yıl süren, TÜBİTAK’ın desteklediği, YÖK tarafından da onaylanan Eğirdir Gölü Hidrobiyolojisi ve Hidrojeolojisine dönük Projenin ortaya koyduğu bilimsel verilere göre de EĞİRDİR GÖLÜ, artık %47’lik bir bölümü ile ötrofik bir Göl’dü!!!

                Eğirdir Gölü’nün tamamı, Beyşehir Gölü’nün de 1/3’ü Isparta’nındı.Ve doğa korumacılığında, ne yazık ki, sınıfta kalmıştık.

                                                                    ***

               Selçuklu’nun yaptığı KIZILÖREN KERVANSARAYI’nda mola vermiş ve bol bol da fotoğraf çekiyorduk… Isparta’nın yetiştirdiği değerli işadamı-ihracatçı Ahmet ŞAHLAN, Su Ürünleri potansiyeli üzerine, KEREVİT ağırlıklı bir bilgilendirme yapmak üzere, Zeki TARHAN’ın anonsuyla otobüsün mikrofonuna uzanıyor ve BEYŞEHİR Gölü’ne bakarak, (A)’ sından (Z)’sine KEREVİT’i anlatıyordu.

             …KUBATABAD SARAYI’na gelmiştik. Bir yıl öncesine göre; Saraya giden 1.5-2 km.’lik toprak yol,kilit parke taşlarla döşenmiş, giriş ise, Selçuklu’nun simgesi olan ve iki tane karenin üst üste gelmesiyle oluşan sekiz köşeli yıldızla karşı karşıyaydık. Bu sekiz köşeli yıldıza, “SELÇUKLU YILDIZI deniyordu. Hamideli Derneğinin Logosu da, Sekiz Köşeli Selçuklu Yıldızıydı.

            Beyşehir Gölü’nün kıyısındaki o muhteşem Sarayı inceliyor, adeta saray havasını kokluyorduk. TV Dizisi olan “MUHTEŞEM YÜZYIL” daki Hünkar  da Hürrem de yoktu tabii bu Sarayda. Ama yine de gözümüzün önünde canlandırabiliyorduk…

           Rahmetli Prof.Dr.Emin BİLGİÇ’in kızı Hürriyet OĞUZKAN, Saray’da cep’ten biriyle konuşuyordu. Prof.Dr.Rüçhan ARIK’la konuştuğunu anladım. Rüçhan Hoca, bu sarayın kazı ve restorasyonu ile görevlendirilmişti ve onun bu sarayda çok büyük emeği vardı. Hürriyet Hanımdan rica ettim ve Ben de konuştum Rüçhan Hocayla. Anadolu da tek kalan Selçuklu Sarayı olduğunu söylüyordu Rüçhan Hoca bu satırların yazarına.

                                                                       ***

           Karaağaç’a geliyorduk…Taa Ankara’dan Karaağaç’a dek süren yolculuğumuz boyunca, seyahat ettiğimiz Otobüsü de bilgi şöleninin fiziki mekânına çevirmiştik…Otobüsümüz, tam bir DEMOKRASİ ARENASI olmuştu…”ŞARKΔ kalksın mı, kalkmasın mı tartışması; hem otobüste hem de sempozyum’da devam etti… Otobüsün yarısı “kalksın” derken,diğer yarısı da “kalkmasın” diyordu. Bakalım zaman neyi gösterecekti?...

          …Ve akşam karanlığı çökmek üzere…Karaağaç’a gelmiştik.Ama bizler, KIZILDAĞ’da konaklayacak, yeme-içme Kızıldağ’da, Sunumlar,tebliğler,tartışmaların yapıldığı yer ise Şehir Merkezi olacaktı.

           KIZILDAĞ; Karaağaç’ın güneyinde 1840 rakımlı büyük sivri bir tepeden başlayarak 1180 rakıma kadar inmekte. Şehir Merkezine ise 5 km. uzaklıkta. 631 hektarlık bir alanı kaplayan Kızıldağ Milli Parkı, Beyşehir Gölü’nden esen güney rüzgarlarıyla, bambaşka bir havaya bürünüyor…

         …Ve SEDİR ORMANLARI ile yoğunlaşan bol oksijenli temiz hava, KIZILDAĞ MİLLİ PARKI’nın en önemli özelliği. Bu milli parka; “ OKSİJEN CENNETİ” de diyebiliriz. Allah’ın özene-bezene yarattığı bu doğa harikası, mavi sedirlerle bezenmiş…Bungalov evlerle donatılmış bu Sedir Ormanında Oksijen %78.

                                                                        ***

       Ama, ağlıyordu KIZILDAĞ.                                                                                                      


DEVAM EDECEK BİZİ İZLEYİN…