Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı Ormana köyü, son dönemde yapılan yatırımlarla doğa turizminin göz bebeği oldu. Düğme evleriyle öne çıkan Ormana’da trekking, doğa yürüyüşü, doğanın içinde yoga gibi etkinlikler yapılıyor.

Antalya denildiği zaman ilk akla gelen kumsal, 5 yıldızlı oteller ve deniz olsa da, İbradı ilçesine bağlı Ormana köyü, son dönemde popülerliği oldukça artan bir nokta haline geldi. Toroslar’ın eteğinde olan köy, Antalya merkeze 3 saat uzaklıkta. Özellikle Osmanlı döneminde bölge halkının yaptığı Düğme Evler, restore edildi ve bölgenin en dikkat çekici yapısı halini aldı. Ormana Active’in kurucuları Aydın Özgüven ve oğlu Tolga Özgüven, bölge halkına istihdam sağlamak ve Ormana köyünü tanıtmak için aldıkları eski evleri restore ederek önemli bir turizm organizasyonu geliştirdi. Baba oğul, 2013 yılında başladıkları alternatif turizmde özellikle günübirlik konuk sayısında 30 bin kişiye ulaştı.

Harç kullanılmadan yapılan duvarlar

Düğme Evler’in özelliğini anlatan Tolga Özgüven, evlerde harç kullanılmadığının altını çizdi. Sedir ağacının taşların arasına sıkıştırılarak yapılmasıyla meydana gelen duvarlar birleştiğinde Düğme Evler ortaya çıkıyor. Sedir ağacının bazı noktalarda eğilmesiyle evlerin duvarında meydana gelen eğilmeler ise doğal bir mimari ortaya çıkarıyor. Tolga Özgüven, evlerin ömrünün 250 ila 300 yıl olduğunu belirtti. Hatıllı sistemle yapılan evlerdeki fark, hatılların belli aralıklarla kendisini tekrarlayan ahşap iskelet olması. Evlerdeki taşları hatıllar, hatılları ise dikine giden Sedir ağaçları yani piştuvanlar tutuyor.

Ormana genelinde 300’den fazla Düğmeli Ev olduğunu söyleyen Özgüven, "En eski ev 300 yıllık ama görsel özelliği çok fazla olmayan bir ev. Düğmeli Evler’in en önemli özelliği kuru duvar olması. Duvar kalınlıkları ise 1 metre 20 santim olur. Her 2 kenarı daha büyük taşlardan oluşur, ortası ise küçük taşlardan oluşur. Evler nefes alan evler olduğu için de rutubet olmaz ve bu evlerde yaşamak sağlıklıdır" dedi.

"Erimna Antik Kenti’nin komşusu"

Ormana köyünün, Antik Yunan’da kurulan Erimna Antik Kenti’nin yanı başında bulunduğunu dile getiren Özgüven, "Antik Yunan’da korsanlardan kaçan yerel halk, şehirlerini daha korunaklı olması için yukarılara kurmuşlardı. Ormana köyünün civarında ise Etenna, Kotenna ve Erimna kentleri kuruldu. Erimna Antik Kenti’nin merkezi ile Ormana’nın merkezi çok yakın. Erimna Entik Kenti yıkılmış ve parçaları her tarafa dağılmış. Bazı Düğmeli Evler’de tarihi antik taşlar görebilirsiniz" ifadelerini kaydetti.

’Cemalim’ türküsünün hikayesinin çıktığı köy

Ünlü Cemalim türküsünün Ormana köyüne ait olduğunu vurgulayan Tolga Özgüven, "Karatay Konağı’nın ağası Karatay Ağa, ticaretle meşgul ve at sırtında Manavgat’a ticaret yapmaya giderken eşkıyalar tarafından pusu kurulup vuruluyor. Ağa attan düşüyor ve at dört nala koşup geri dönüp kapılara vuruyor ve ev halkına haber veriyor. Ancak Karatay Ağa kurtarılamıyor. Ondan sonra da bu ağıt yazılıyor. Sonrasında ise Ormana çok göç verdi. İstanbul’a yerleşen Ormanalılar bir lokalde oradaki ses sanatçısına bu türküyü öğretiyorlar ve bu sanatçı her akşam bunu okuyor. Ürgüp’lü Refik Başaran sonrasında albüm çıkartıyor ve bizim buranın türküsü bir anda Ürgüp türküsü oluyor" ifadelerini kullandı.

Yangından korunmak için gözetleme kulesi

Ormana tarihinde 3 kez büyük yangın çıktığını söyleyen Tolga Özgüven, "Burada çok fazla ahşap ev var. Daha önce yaşanan 3 büyük yangında neredeyse köyün tamamı yanmış. Zamanında tabii elektrik yokken evin iç aydınlatmaları, gaz lambalarıyla hatta çıralarla yapılıyormuş. Samanlığa çırayla girdikleri zaman evde yangın çıkıyor ve sonrasında diğer evlere sıçrıyor. 3 yangın sonunda buradaki Karadağ’a bir gözetleme kulesi yapılması kararı veriliyor. 1960’lı senelerin sonunda yapıldı. 2 aile 15’er gün arayla burada yaşarmış ve herhangi bir durum olması halinde bu tepeden 20 dakika gibi kısa bir sürede inip haber verirlermiş. Çıkarken de 45 dakika gibi kısa bir sürede bu yolu çıkarlarmış. Bugün trekking yolu olarak kullanılan bu noktaya çıkmak 4,5 saati buluyor" dedi.