israil yapti yine yapacagini. gazzeye hava saldirisi duzenleyerek Ahmet el-cebariyi sehid etti.

            islam ummetinin basi sagolsun.

            Ummet dedim de aklima geldi. Televizyonda bir program izlemistim, sanirim Dubai'yi tanitan bir programdi. Ustelik tekrarini da izlemem nasib  oldugu icin duyduklarimdan emin olarak sizlerle paylasiyorum.

            Alti mi yoksa yedi yildizli mi bir otel tanitiliyordu bilemiyorum.Otelde hersey altin kaplamaliydi. iş bununla da kalsa iyi, duyunca kulaklarima inanamadim. Bu otelde altini toz haline getirip pastalarin uzerine dokuyor ve sonra da yiyorlardi.

            Daha dogrusu ziftleniyorlardi.

            Tamam,erkeklerin tamami sakalli, kadinlarin tamami da yuzlerine kadar ortuluydu, ama ruh yoktu.

            islamin verdigi,  vermesi gereken ruh du eksik olan.

            Yoktu cunku, olsaydi altin ziftleneceklerine, luks icerisinde yasayacaklarina filistinli muslumanlari ihya ederlerdi

            Ruh yoktu, cunku onlarda "ummet" suuru yoktu.

            Bence islam olmanin lezzeti "ummet" suurunda gizli, eger yoksa boslugu beseri ideolojiler ve sahte kutsallar dolduruyor.

            O da yoksa nefsani sarhosluklar ve simarikliklar tezahur ediyor.

            Israil son saldirisina "bulut sutunu" adini vermis. Denildigine gore kavram tevrattan alinmis, yani dini bir kavram.

            Anlasilan israil laiklikten pek anlamiyor.Israil dostu Cevik Bir saliverilse de israile gonderilerek bu konuda geri kalmis o ulkeyide egitiverse. Hazret doneminde ihalelerle israil ekonomisini ihya etmisti, simdi de zihinlerini aydinlativerse.

            Basbakan Kahire Universitesi'nde Misirlilara hitab ederken katledilen masum yavrularin hesabi mutlaka sorulacaktir demis. Devamla "Mekke, Medine, Kahire, Iskenderiye, Beyrut, Sam, Diyarbakir, Istanbul, Ankara" nasil birbirlerinin kardesleri ise, tum dunya bilsin ve anlasin ki, Ramallah, Nablus, Eriha, Refah, Gazze ve Kudus de bu sehirlerin kardesidir demis.

            Bu haberi okuduktan sonra bu satirlari yazarken Istanbul, Beykoz'da Yusa makaminda bulunuyordum. basimi kaldirip bogazi ve Istanbul'u seyrettim.

            Istanbul butun hasmetlyle karsimda duruyor ve adeta dimdik ayaktayim diyordu.

            Sonra bulutlara dogru yuzumu cevirip nal seslerini duyabilmek icin kulaklarimi kabarttim... Osmanlinin hayaletini adeta goruyor gibiydim.

            Cunku dunyamizda pek cok zulum isleniyordu ve insanlik Osmanli'ya muhtac durumdaydi... Dedigim gibi Istanbul dimdik ayaktaydi ve bana gelecek icin buyuk umutlar veriyordu.