SİYASET BİLİMCİMİZ KİRİŞ,ISPARTA’NIN YEREL SİYASETİNİ SORGULUYOR:

  • MART/2014’TE,ISPARTA MERKEZ’DEKİ SEÇMEN SAYISI 150 BİNDEN FAZLA OLACAK…
  • KIYI SOL,İÇ BÖLGELER SAĞ İSE,ISPARTA;İÇ BÖLGELERLE DAHA ÇOK BENZEŞİYOR…
  • KONJONKTÜR,OLAYLARIN AKIŞ VE SIRALANIŞINI DEĞİŞTİREBİLİR
  • YÖRENİN OKUMUŞ ÇOCUKLARI; YARI SİYASAL ELİT,YADA YEREL SİYASAL ELİT Mİ?...
  • SOSYAL MEDYA VE YEREL BASIN,YEREL SİYASETİ BELİRLİYOR MU,YOKSA ETKİLİYOR MU?...
  • ISPARTA’LI GENÇ SEÇMENE,SOSYAL MEDYA’DAN ULAŞMAK,DAHA KOLAY VE DAHA ETKİLİ BİR YOL…
  • BOMBA 32 VE HABER 32 İNTERNET SİTELERİ,İZLENİRLİĞİ YÜKSEK,YEREL ELETRONİK MEDYA ORGANLARI.

“BU ŞEHİR ARKANDAN GELECEKTİR…”

                                          Zeki TARHAN – ANKARA

                                                                    --------------------------------------------

                        “MART/2014’E DOĞRU SİYASET SÖYLEŞİLERİ…” Yazı Dizimizde,zaman zaman siyaset bilimcimiz SDÜ Öğretim Üyesi Hakan KİRİŞ Hocamızın değerlendirmelerine ve siyasal analizlerine de yer vereceğimizi söylemiştik. İşte bugün de; Isparta’nın yerel siyasetini mercek altına alıp,sorgulayan Hakan Hocamız,köşemize misafir oldu.

                       Sabrınızı taşırmadan,Hakan Hoca ile sizleri baş başa bırakıyorum…Gelecek siyaset söyleşimizi,sosyolog Suat KOLUKIRIK ile yapacağımızı da buradan okuyucularımıza duyurmuş olalım…

Sevgili Zeki Ağabey,

Yaşadığımız dahası aidiyet hissiyle kendimizi borçlu hissettiğimiz topraklara olan borcumuzun bir kısmını sanırım yaptığımız işi iyi yaparak, kamusal fayda yaratarak ve bunların bir bölümünü yerele de yansıtarak başarabiliriz. Hani meşhur hikayede olduğu gibi, bütün dünyayı daha iyi hale getirmek istiyorsan önce kendi evinden başlamalısın! Bu bağlamda ben de, Isparta’da yerel seçimler konusunda eklenebilecek bazı konu başlıklarından kısaca söz ettikten sonra söyleyeceklerimi tamamlamak istiyorum. Tabii burada daha ziyade belediye başkanlıkları mevzu bahis ediliyor olsa da il genel meclisi, belediye meclisi ve muhtarlık seçimlerini de unutmamak gerekli. Isparta gibi orta büyüklükte olduğu söylenebilir bir seçim bölgesi için rakamların, seçim tarihinin, araştırmaların söylediği bazı ipuçları var. Bunlara kısaca bakmak yararlı olacaktır diye düşünüyorum.

Öncelikle son dört yerel seçimde Isparta Belediye Başkanlığı seçimlerinin sonuçlarına bakalım (Tabloyu Isparta Siyaset ve Yönetim Araştırmaları kitabımızın 72. Sayfasından aldım). Isparta merkezdeki seçmen sayısı 2014’te muhtemelen 150.000’den fazla olacak. Bu da belediye başkan adayının giderek büyüyen bir seçmen kitlesine ve aynı oranda büyüyen bir kente hitap etmek durumunda olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 1994’ün yetmiş bin seçmenlik Ispartası bugün iki kattan daha fazla büyümüş ve çeşitlenmiş durumda.

Tarihsel sürece bakıldığında sağ partilerin Isparta Belediye Başkanlığı’nı kazanmada başarılı oldukları görülüyor. Buna bir de özellikle son birkaç on yılda ikinci partinin de yine bir diğer sağ parti olduğu eklenince tablo netlik kazanıyor. Daha açık bir deyişle, KIYI ŞERİDİ diye tabir edilen ve son dönemde CHP’nin güçlü olduğu seçim bölgeleri ile İÇ BÖLGELER diye tabir edilen iktidar partisinin ve MHP tabanının güçlü olduğu seçim bölgeleri arasında konumlanmış bulunan Isparta, bu bakımdan iç bölgelerle daha çok benzeşiyor denilebilir. Bu da, MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR bir seçmen tabanına işaret ediyor ki, bu tabanın sosyoekonomik ve kültürel özellikleri oldukça ayrıntılı çalışmalara konu edilebilir.

Bilindiği gibi Isparta’da 1994’te DYP’li, 1999’da MHP’li, 2004’te AK Partili ve 2009’da MHP’li aday seçimi kazanmıştı. Bu veriler, 2014’te yapılacak yerel seçimler için bir izdüşümü olarak görülebilir. Ancak elbette ki, HER SEÇİM BAŞKA BİR HİKAYEDİR, eldeki veriler bize bazı tahminler yürütmek konusunda olanak verse de, daha önce sözünü ettiğim gibi konjonktür yani içinde bulunulan zaman ve ortam gibi şartlar olayların akış ve sıralanışını değiştirebilir. Örneğin 1999 seçimlerine giderken Türkiye’de yaşanan ve seçim sonuçlarını değiştiren olağanüstü koşulları bir kere daha düşünmek gerekir.

Bir de son olarak üzerinde durulması gereken birkaç noktayı da özetleyip bitirmek istiyorum: Isparta gibi seçim bölgelerinde belediye başkanlarında ve/veya başkan adaylarının YÖRENİN OKUMUŞ ÇOCUKLARIoldukları göze çarpıyor. Bunlar bir yandan mesleki kariyerleri dolayısıyla dünyayı ve Türkiye’yi dolaşmış görgü – bilgi arttırmış kişilerdir diğer yandan da yerelle olan bağlarını yitirmemiş bir tür yarı siyasal elit ya da yerel siyasal elit özelliğine sahip kimselerdirler. Bundan kastım da, yerelde vizyon hazırlayacak ve uygulayacak birikime sahip olmakla birlikte, yerelin de kendisine kolayca ulaşabileceği, diyalog kurabileceği bir çizgide yer almalarıdır. Bunlar, adayın iletişim becerileri, hitabet gücü, imajı gibi KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ile de yakından ilgilidir. Örneğin siyasetçilerin yerel konuşma dilini kariyerleri boyunca saklayıp kullanmaları bu yüzdendir. Hatırlayın, hemşerimiz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu konuda verilebilecek en iyi örneklerden biridir. Kendisi okumuş, mühendis olmuş, yurtdışına gitmiş, kamu bürokrasisinin tepe noktalarında çalışmış, siyasete girmiş, başbakan ve cumhurbaşkanı olmuş ama Isparta – İslamköylü tarafıyla söylediği kimi sözler, karmaşık durumların en basit izah tarzı olarak ulusal siyaset tarihimize kazınmıştır. Vatandaş da Demirel’e BABA diye seslenecek şekilde kendini yakın hissetmiştir.

Bir diğer nokta, son zamanlarda da çok tartışılan, SOSYAL MEDYA ve YEREL BASINın da yerel siyaset üzerinde belirleyici olmasa da etkileyici bir özelliği olduğudur. 2009 yerel seçimlerinde Isparta’da oluşturulan FACEBOOK grupları ve TWİTTER konuları Isparta belediye başkanlığına aday olan taraflar, destekleyen kitleler hakkında epeyce bilgi veriyordu. (Bu konudaki ilginç detaylar için Isparta Siyaset ve Yönetim Araştırmaları Kitabının 53 – 56. Sayfalarına bakılabilir.) Dolayısıyla özellikle genç seçmenlere sosyal medya üzerinden ulaşmak hem daha kolay hem de daha etkili bir yol olarak ortaya çıkıyor. Yerel basının da önemli bir bilgi edinme kaynağı olduğu düşünüldüğünde önemi oldukça fazla bir şekilde var ve bu önem özellikle de seçimler yaklaştıkça artacaktır. Özellikle de internet ile yerel basını buluşturan teknolojilerin giderek basılı yayınları geride bırakacağı kolaylıkla öngörülebilir. Örneğin Isparta’da da BOMBA32 veya HABER32 gibi internet haber sitelerinin önemli bir izlenme oranı olduğunu tahmin edebiliriz. Bu da, kamu hizmeti gören bu tür haber sitelerinin daha ciddi ve özenli çalışmaları gerektiği ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Haber kaynakları ne kadar sağlıklı olursa vatandaşların bilgi düzeyleri o kadar artacak ve bu da sonuç itibariyle yerel siyaset ve demokrasi kalitesini arttıracaktır. (Dünyada kendilerine “demokrasi” diyen yönetimler arttığından son zamanlarda literatürdeki önemli tartışma konularından biri demokratik olup olmama değil, o demokrasinin kalitesinin ne olduğu üzerinde yürütüyor.)

Kısacası, “yerellik” dünyanın genel gidişatı göz önüne alındığında giderek önem kazanan bir kavram olarak hayatlarımızda yer alıyor. Bizler dünyada ve ülkede olup bitenlerin etkisini hergün yaşadığımız kentlerde, kasabalarda, mahallelerde hissediyoruz. Aynı şekilde kendimizi dünya üzerinde tanımlarken ve hatta kişiliğimizi biçimlendirirken hep üzerinde yaşadığımız toprağın izlerini yansıtıyoruz. Sanırım bu durumu en iyi Konstantin Kavafis’in Şehir (ya da Kent) adlı şiiri anlatıyor. Onunla da bitirelim:

“Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.

Bu şehir arkandan gelecektir.

Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,

aynı mahallede kocayacaksın;

aynı evlerde kır düşecek saçlarına.

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.

Başka bir şey umma-

Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,

öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.”

 

Sevgiler, saygılar…

 

Dr. Hakan Mehmet Kiriş

SDÜ İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi