Okullar açıldı.

Çocular yine mutsuz ve kaygılı.

Öğrencileri mutlu, istekli, özgüvenli olmalarını sağlayacak ortam, davranış ve anlayıştan uzakta;  değişmeyen okul sosyolojileri.

Bu olumsuz etkenlerin, sadece en basit ikisinden sözedeceğim ki gerisini ve asıllarını yazmaya yerim kalmayacak.

--------------------------------------                                                                                                                                              

Bütün kış boyunca, sabahtan akşama kadar, okul müdürünün belirlediği (okul aile birliğinin belirlediğini söyleyecekler, mevzuatta öyledir. Ama realiteye bakın) tek tip kıyafeti giyerek başlayacaklar okul hayatına.

Bunun ne zararı var diyeceksiniz.

Birkaçını sayalım.

Okul idarelerinin bir çoğu, çok sık kıyafet rengi değiştirir. Öyleki; içlerinde açılalı 4 yıl olup, 3.cü defa rengini değiştirenler vardır.

Sormak lazım; geçen yıl yeşil olan renk bu yıl niçin mavi oluyor. Bunun öğrencinin öğretimine katkısı nedir.

Ne hikmetse genellikle, değişen kıyafetleri değiştiği yıl Isparta’da sadece bir satış noktasında bulabilirsiniz. O satış noktasının belirlediği rekabetsiz fiyattan, hiç bir kalite sorgulaması yapmaksızın, almak zorunda bırakılırsınız.

Ayrıca sık sık renk değiştirmenin maksadı nedir. Okulun sembolü bir renk belirlemekse amacınız, ilk belirlediğiniz renk dursun onyıllarca. Beşiktaş, Fenerbahçe 1905’lerde belirlemiş rengini, bir daha değiştirmiş mi?

Okul idarelerince belirlenen okul kıyafetlerinin, en ucuza satılabilmesi için genellikle kalite, kullanım rahatlığı aranmaz.

Orta öğretim çağındaki çocuklar gelişme çağında olduğundan fiziksel yapıları çok farklıdır.Bir çocuğun yıl içerisinde dahi, bedensel yapısı okullar açılıken aldığı kıyafeti giyemeyeceği şekilde değişir. Belirli beden aralığında üretilen bu kyafetleri, giyemeyecek fiziksel yapıda ki bir çok öğrencinin, kıyafet temin etmedeki zorluğunu bir düşünün.

Çocuklar okula belirlenen bu kıyafetlerle gidemediğinde, okulda duyacağı azarı bilmeyen yoktur. Arkadaşları içerisinde azarlanan bir öğrencinin okulu sevmesi mümkün mü?

Bu konuda düşüncem şudur.

Serbestlik asıldır. Bu serbestliğin öğrencinin faydasına sınırları oluşturulur. Örneğin denilir ki; dar pantolon, kısa etek ve kot giymek (Amerikan kültürünün sembolü olduğu için) uygun değildir. Bunun dışında istediğiniz renkte, sade giysiler giyebilirsiniz. Bu öğrencilerin rahatlığı ve özgüveni için faydalıdır.  Bu seçim aynı zamanda; hergün okul kapılarında,  kıyafet kontrolü amacıyla, eğitim subayı gibi görevli  dikmekten, okul idarelerini kurtarır ve bu insanların gerçek görevi olan öğretmenlik yapmasını kolaylaştırır.

Eğer illaki okulun bir sembolü olsun ısrarıyla,  bir kıyafet biçimi ve rengi belirleyecekseniz de, bunun uygulamasında  çok ısrarcı olmamalısınız.  Bırakın öğrenciler belirlediğiniz rengi de giysin, diğer benzer kıyafet ve renkleri de. Göz zevkinizi mi bozacaklar?

Bu konuda söylenecek çok şey var ama burada bırakalım.

----------------------------------------------------

Okullar açılırken ikinci bir sorun; yasaklanmış olmasına rağmen,  ısrarla yardımcı kitap adı altında, bir çok okul, devletin ücretsiz dağıttığı kitaplar yanında, adeta velilerden intikam alırcasına “sizin cebinizden okullar açılırken nasıl para çıkmaz” deditircesine, bir çok  ders kitabı aldırtmasıdır.

Bu kitabı aldırtanlara sormak lazım.

Okul müfredatları neredeyse her yıl güncelleniyor. Devletin kitapları, önceden birçok uzmanın yer aldığı komisyonlarca, değişen müfredata uyumlu hazırlanıp kontrol edilirken, tek yada iki kişinin hazırladığı bu yardımcı kitapların daha mı yeterli olduğu iddiasındasınız. Eğer bu iddiadaysanız; bırakın bu okulları, istediğiniz özel okulların kapılarını zorlayın.

Kaldı ki; öğrenciler bu müfredattan ve bu kitapların içeriğinden oluşan bilgilerle hazırlanmış, soruların yer aldığı imtahanlara giriyorlar. Her bir okulun, ayrı belirlediği yardımcı kitapların  (nasılsa bu kitaplar genellikle anlaşılmış bir kitapçıda bulunur.)  öğretimde kullanılmasıyla, ne iyi bir okul olunur, ne de öğrencilere iyilik yapmış olursunuz. Bununla ancak; çocukların  ek yük ve ödevlerle okuldan soğumasına, velilerine de gereksiz bir maddi  külfet yüklemiş olmaktasınız

--------------------------------------------------------

Okullar açılırken, birkaç cümleyle değindiğimiz bu proplemler;  biliyoruz ki yine yaşanmaya devam edecek. Çünkü şikayet edemeyen ve sorgulamayan veliler ile denetlemeyen, hesap sormayan mili eğitim idaresinin tutumu devam ettiği müddetce, bir çok okul idaresi  bu problemleri, başarının altın anahtarları olarak görmeye ve sunmaya devam edecektir.