PROF.BENLİ İLE EĞİRDİR GÖLÜ ÜZERİNE, ESKİMEYEN SÖYLEŞİ…

    Zaman zaman, Kütüphanemin arşivine şöyle bir göz atarım…Dün akşam da öyle yaptım. 2004 yılından beri muhafaza ettiğim söyleşi metni. 9 Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof.Dr.H.Avni BELLİ ile Eğirdir Gölü üzerine çok güzel bir söyleşi yapmışım.Yıllar sonra da,öneminden ve de değerinden hiçbir şey kaybetmemiş.
                      2004’de,  TAGEM ve Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsünün birlikte düzenledikleri, Nafiz Yürekli Turizm Okulunun salonlarında ve Uygulama Otelinin fiziki mekânlarında yapılan “Su Ürünleri Araştırmaları Değerlendirme Toplantısı”na katılmış ve Prof. BENLİ ile o toplantıda tanışmıştım.
                                                   ***
                      Bakın,söyleşide neleri ele almışız:
• İsviçre Gölleri mi güzel,Eğirdir Gölü mü güzel?...
• Göl suyunun yenilenme süresinin kısalması,Düdenler nedeni ile mi?..
• Gölümüzün süratle kirlenmesini,Düdenler mi önlüyor?...
• Göl çevresindeki 81 yerleşim biriminin Lâğımlarının arıtılmadan Göle verilmesi, bu bölgenin geleceğini karartır mı?...
• Göl ekosistemi,Göle verilen kirliliği,ne ölçüde gidermekte?...
• Göl ekosisteminin kaldırma kapasitesinin aşılması halinde ne olur?...
• Gölümüzün ötrofikasyon sorunu var mı?...Gölde,mikro alg nüfus patlaması olayını nasıl izah edersiniz?...
• Gölümüz, 7 renkli Göl olarak anılıyor…Bu sıfatın bilimsel bir dayanağı var mı?...
• Göl ekosisteminin,geçici bir süre de olsa,kirlilikten kurtulması mümkün mü?...
                                     ***
          İşte gördünüz değil mi?...O tarihlerde, bırakın ”EĞİRDİR GÖLÜ YÖNETİM PLÂNI” nı, Göl Yönetiminin lâfı bile edilmiyordu.Ama Prof. BENLİ,2004 yılında TARHAN’a bakın neler diyordu:
          “…Gölün etrafındaki 81 yerleşim biriminin Lâğımlarının,Göle arıtılmadan verilmesi,bu bölgenin geleceğini karartmaktadır. Şu anda Göl ekosistemi, Göle verilen kirliliği bir ölçüde gidermektedir.Ancak; Göl ekosisteminin kaldırma kapasitesinin aşılması halinde,Göl,süratle kirlenebilir.Ve tekrar eski haline gelmesi mümkün olamaz!!!”
…Ve bakın Prof.BENLİ, yıllar önce ne önermiş:
“…Bu nedenle,vakit geçirilmeden Göl yöresinde,Göl’den yararlanan tüm 81 yerleşim biriminin bir araya gelerek, GÖL YÖNETİM KOMİTESİ kurulmalıdır…Şimdiden,gerek çevre kirliliği bazında,gerekse Göl’de yaşayan canlı varlıkların yaşamlarının ve stoklarının sürdürülebilirliğinin temin edilmesi,Bölge açısından yaşamsal önem taşımaktadır…”
                                       ***
        Hani hep, Eğirdir Gölü’nü İsviçre Gölleriyle karşılaştırır ve “Eğirdir Gölü,İsviçre Göllerinden güzel” deriz ya,işte tam da bunu sormuştum BENLİ hocaya.Bakın ne yanıt vermişti:
         “…Güzellik konusu görecelidir.Herkesin neyi beklediğine bağlı.Eğirdir Gölü’nün çok değişik özellikleri var.Bir kere; Karstik yapısı var Gölün.Bu karstik yapı dolayısıyla,dipte DÜDEN’ler oluşmuştur.Bu Düdenler aracılığıyla,Göl suyunun yenilenme süresi kısalmıştır.Bu nedenle,Gölün süratle kirlenmesi önlenmektedir.Ancak;Gölü, “KİRLİLİK ALICI ORTAMI” olarak görmemek lâzım.”
                                        ***
      “ 7 RENKLİ GÖL” diye,dilimize pelesenk ettik…Hatta,Gölümüzle ilgili projelere bile bu adı taktık.Gökkuşağı’ndaki renkleri biliyorduk da,acaba Gölümüzdeki bu renk cümbüşü neyin nesiydi?!!! Bilimsel bir dayanağı var mıydı?...Bakın bu sorumuza,Prof.BENLİ nasıl bir yanıt vermiş:
        “…Göl suyuna yapılan Kanalizasyon deşarjları nedeniyle,azot ve fosfor miktarları (=Besin Tuzları) aşırı derecede artmaktadır…Bu ise,ÖTROFİKASYON’a yol açmakta ve bir tür MİKRO ALG nüfus patlaması olayına sebep olmaktadır…Bu nüfus patlaması yapan MİKRO ALG’in (=FİTOPLANKTON) rengi ne ise,suyun rengi,bu alg’in rengini almaktadır…”
                                       ***
          Bakın,Göl ekosistemi,geçici bir süre de olsa,bu kirlilikten nasıl kurtulmakta.Prof.BENLİ’yi dinliyoruz:
         “…Bu Alg’ler,kısa ömürlü olduğu için,sudaki azot ve fosforun tamamını kullandıktan sonra çoğalma,besin kalmadığı için durmakta ve öldükten sonra da sedimente (=Dip çamuru=Göl tabanı) çökmektedir…
          Bu sayede; Göl ekosistemi,suda artan azot ve fosforun Göl tabanına bu şekilde taşınmasıyla,geçici bir süre de olsa,bu kirlilikten kurtulmaktadır.”
                                      ***
          Kafanızda bir şimşek çaktı mı acaba? Ben inanıyorum ki,bundan böyle,EĞİRDİR GÖLÜ’ne bir başka gözle bakacaksınız…
          Eğirdir Gölü ile birlikte yaşamaya var mısınız?...Haydi o zaman…