GENÇLİK 

Gençlik, yaşamın en güzel çağı. Hayatın en hareketli, dinamik, bir o kadar da önemli dönemi. Kişinin fizyolojik, ruhi, duygusal bakımdan değişip geliştiği bir dönem. İyi kötü alışkanlıklar kazandığı, faydalı ve zararlı bilgiler edindiği, çevresini ve arkadaş gurubunu oluşturduğu, kişilik ve karakterinin yerleşmeğe başladığı bir zaman dilimidir. Gençlik, ömrün koşar adım yaşanan ve kaybedilmek istenmeyen zamanı. Gençlik o kadar önemli bir dönemdir ki, Yaratanın razı olacağı bir hayat içerisinde olunması halinde bu dönem için müjdelerin en büyüğü vardır. Bu müjdeyi Sevgili Peygamberimiz şöyle haber vermektedir: “Yedi sınıf insan vardır ki, Yüce Allah hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşının gölgesinde gölgelendirecektir. Bu yedi sınıftan biride Allah’a ibadet ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen gençtir." 
Gençlerin büyük bir çoğunluk teşkil ettiği toplumumuzda son zamanlarda giderek artış gösteren şiddet olgusu, alkol ve uyuşturucu kullanımı, büyüklere ve değerlere olan hürmetsizlik, cinsel davranış bozuklukları ve benzeri birçok sorunlar kaygı verici durumdadır. Öte yandan çocuk ve gençlerin kontrolsüz ve ilkesiz internet kullanımı, toplumun temel değerlerini sarsacak noktaya ulaşmış bulunmaktadır. Dünya genelinde olduğu gibi bizim toplumumuzun da manevi bir değer kaybına uğradığı ve ahlaki çöküntü yaşadığı sık sık dile getirilmektedir. Bu durumda idealsiz ve  gayesiz, haz ve hız peşinde koşan gençliğimizin bir an önce özüne dönmesi gerekmektedir. Bu da milli ve manevi değerlerin güçlendirilmesi, gençlere örnek oluşturacak model şahsiyetlerin öne çıkarılması, ayrıca planlı ve sistemli bir din eğitimi ile mümkün olacaktır. İstekleri kadar idealleri olan, milli ve manevi değerlerine bağlı, ahlaklı ve erdemli bir gençlik temennisiyle.
                            


Hayvanların zekâtı yerine değeri verilebilir mi?

Malın zekâtı, kendi cinsinden verilebileceği gibi belli olan başka maddelerden de verilebilir. Buna göre, hayvanların zekâtını vermek isteyen kimse, kendi cinsinden verebileceği gibi, değerleri üzerinden de verebilir. Ancak fakirin yararına olanı
tercih etmek daha uygundur.

Ziynet eşyasına zekât verilir mi?

Altın ve gümüş dışındaki ziynet eşyaları zekâta  tabi değildir. Altın ve gümüşten yapılmış ziynet eşyaları ise, zekât için gerekli diğer şartları da taşıdığı takdirde zekâta tabidir. Bu itibarla altından yapılmış ziynet eşyaları, 80.18 gr. veya daha fazla ve üzerinden bir yıl geçmiş ise zekâta tâbidir.

Emlakçılar, mülkiyetlerindeki dairelerin zekâtını vermekle yükümlümüdürler?

Emlakçıların ticari amaçlı olarak alıp sattıkları daireler zekâta tabidir. Buna göre, büro, ikamet gibi kullanım amaçlı olmayıp alıp satmak için emlakçıların ellerinde bulunan dairelerin, borçları çıktıktan sonra piyasa değeri nisap miktarına ulaşmış ve üzerinden bir yıl geçmiş ise kırkta bir oranında zekâtının verilmesi gerekir.

Şirket ortakları nasıl zekât verirler?

Fiilî olarak bir şirketin ortağı olan kişi, şirketin  büro, alet vb. duran varlıkları dışındaki dönen varlığından kendi hissesine düşen miktarın, nisaba ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtını vermesi gerekir. Sanayi sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin; duran varlıkları (üretim aletleri, makine vb.) zekâttan muaf; borçlar, malzeme, işçilik, üretim, pazarlama, yönetim, finansman vb. giderlerin maliyet hesapları yapılıp çıkarıldıktan sonra dönen varlıkları (yarı mamul ve üretilmiş mallar, hammaddeler, nakit para, çek vs.) ise net kâr ile birlikte % 2,5 (Kırkta bir) oranında zekâta tabidir.

 Hazırlayan : Isparta İl Müftülüğü