Erkekler arasında ''kabus'' olarak yorumlanan, akciğer kanserinden sonra 2. sırada görülen prostat kanseri tedavisinde cerrahi müdahale yapılmadan tümöre müdahale edilebiliyor.

HIFU (High Intensity Focused Ultrasound) diye isimlendirilen yöntem, özel bir ultrason probunun bilgisayar eşliğinde makata yerleştirilerek kanserli dokunun odaklanması ve ses dalgalarıyla tedavi edilmesi prensibine dayanıyor. Kanserli dokunun üstüne odaklanan ultrasonun etkisi, ısı etkisiyle dokuyu tahrip ediyor ve yapısı bozulan doku kademeli olarak vücuttan atılıyor, yerine iyileşme dokusu geliyor.

Tedavinin en önemli avantajı, hastalarda herhangi bir ameliyat izi olmaması ve anesteziye bağlı risklerin görülmemesi olarak gösteriliyor ve hastalık tekrarladığında yeniden uygulanabiliyor.

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Üroloji ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, yaptığı açıklamada, genelikle 60 yaşın üstündeki erkeklerde görülen prostat kanserinin, erken dönemde belirti vermediğinden sinsi şekilde ilerlediğini ve ilerlediğinde kendini gösterdiğini belirterek, idrardan kan gelmesi, meniye kan karışması gibi bulguların hastalığın ilerlediğine ilişkin belirtiler olduğunu vurguladı. Biri, metastaz halinde ise kemiklerde ağrı olduğunu dile getirdi.

Hastalığın erken teşhis edilmesi halinde tedavi başarısının da o kadar artacağını vurgulayan Biri, ''Teşhis anında kanser sadece prostatta sınırlı ise kanser hastalığından tamamen iyileşme şansı çok yüksektir'' dedi.

Bu nedenle hiçbir işeme şikayeti olmasa bile erkeklerin 50 yaşından itibaren yılda bir kez prostat kanseri değerlendirmesi açısından doktora başvurmasını önerdiklerini anlatan Biri, ''Amaç hastalığın prostatın içinde sınırlıyken yani hiçbir klinik belirtisinin olmadığı dönemde tespit edilmesidir'' diye konuştu.