Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Burak Hoşcan, ’mesane iltihabı’ olarak bilinen sistitin tedavi edilmediğinde böbreklerde kalıcı hasara yol açabileceğini söyledi.

Medstar Topçular Hastanesi Üroloji Bölümünden Doç. Dr. Mustafa Burak Hoşcan, sistit ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Bakteriyel sistitlerin genellikle 20-40 yaşları arasındaki genç kadınlarda daha sık görüldüğünü belirten Hoşcan, "Her 5 kadından biri yaşamının herhangi bir döneminde en az bir kez sistit geçirmektedir. Kadınlarda sistitin daha fazla görülmesinin en sık sebebi üretranın daha kısa olmasıdır. Normalde kalın bağırsakta bol miktarda bulunan koli basilinin, bazı risk faktörlerinin devreye girmesiyle mesaneye ulaşması sistitin en sık görülen nedenleri arasındadır" dedi.

Sistite neden olan risk faktörleri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Mustafa Burak Hoşcan, "Risk faktörleri Genital bölge temizliğine dikkat edilmemesi, idrar akımının engellenmesi, üriner sistemde taş, tümör, sonda gibi yabancı cisimler, nörolojik olarak mesanenin boşalamaması, şeker hastalığı, hamilelik, ileri yaş, düzensiz cinsel ilişki, menopoz dönemi, erkeklerde prostat ve üretra hastalıklarıdır. Sistit, idrar yaparken yanma, sızı, ağrı, sık idrara çıkma ve az idrar yapma, acil idrar yapma hissi, tam boşalamama hissi, kötü kokulu ve bulanık idrar, cinsel ilişki sırasında ağrı, kasıklarda ve göbek altında ağrı durumu, kanlı idrar gibi birçok belirtiyle ortaya çıkabilmektedir. Sistit tanısında, en önemli bulgu hasta şikayetleridir. İdrarın mikroskopla incelenmesi ve idrar kültürü, yapılması gereken ilk tetkikler arasındadır. Sistite sebep olan bir hastalık düşünülüyorsa, üriner ultrason, ilaçlı böbrek filmi olarak bilinen IVP ve sistiskopi de yapılabilir. Sistit ve altta yatan neden tedavi edilmezse, hastalık kronikleşir ve kişiyi, zayıf ve bitkin bırakabilir" ifadelerini kaydetti.

İdrar tutma enfeksiyon riskini artıyor"

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Burak Hoşcan şöyle devam etti:

"Su, bakterilerin mesaneye tutunmasını engelleyerek dışarı atılmasını sağladığı için günlük su tüketimine dikkat edilmelidir. Mesane üzerine uyarıcı etkileri bulunan kahve, koyu çay, alkol gibi içecekler ve acılı baharatlı yiyeceklerin tüketimi en aza indirilmelidir. İdrarı tutmak mesanedeki bakterilerin mesane duvarına yapışmasını ve enfeksiyon oluşmasını kolaylaştırdığı için mümkün olabildiği kadar sık idrara çıkılmalıdır. Tuvaletten sonra temizliğin doğru yapılmasına dikkat edilmelidir. Sistit oluşmamasında kıyafet seçiminin de önemi bulunmaktadır. Sıkı, dar pantolonlar yerine daha rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Bununla birlikte naylonlu iç çamaşır yerine pamuklu iç çamaşırlar tercih edilmeli ve her gün değiştirilmelidir. Kışın tercih edilen kapalı havuzların kullanımına dikkat edilmesi, cinsel ilişki sonrası idrara çıkılması, menopoz döneminde östrojen kremlerinin kullanılması gibi önlemler, bakterilerin yayılımına engel olur ve sistite karşı koruyucudur."