ŞAKİR KARDEŞİMİZ HAKSIZ VE

          SUÇ İŞLEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL

 

                      

                                         Zeki TARHAN - ANKARA

 

 

                      Şakir kardeşimiz,”Isparta’lı açık havada düğün yapamayacak” başlıklı bir yazı kaleme almış. Okur-yazar olduğumuz için okuduk tabii. Okuduktan sonra;” Ah, n’aptın be kardeşim?” dedim.

                       Kardeşimizin hukuk bilgisi ve hukuk anlayışının ne denli çarpık ve de yetersiz olduğu,bu yazısıyla bütün çıplaklığıyla sırıtıyordu adeta. Neymiş efendim; Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü, SDÜ Konukevi ile Öğretmen Evi’nin açık mekânlarındaki düğün etkinliklerinde, yaratılan gürültü kirliliği nedeniyle haksız yere ceza kesmiş. Kesilen ceza da, 18.847 lira imiş.

 

                                                          ***

                      Hemen şunu söyleyelim ki; söz konusu cezaimüeyyideyi uygulayan merciin yaptığı bu eylem ve işlem yasaldır ve hukuka uygundur. Yasal dayanak şudur: 2872 sayılı ÇEVRE KANUNU’nun 20.maddesinin (h) bendi. Tabii birde, Çevre Kanununun uygulama esaslarını belirleyen Yönetmelikler var. Burada söz konusu olan Yönetmelik ise, GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ. Bu yönetmelik, gürültü kirliliği parametrelerini belirlemiş,desibel olarak azami limitleri koymuş.

                     Vatandaşlar şikâyet ediyorlar…Gürültü kirliliğine maruz kaldıklarını, bu nedenle de sağlık sorunları yaşadıklarını,yaşam kalitelerinin düştüğünü,kalitesiz uyku sendromuna girdiklerini dile getiren şikâyetler.

                     Bunun üzerine ilgili ve yetkili merciler de şunu yapıyor: İki yerde ölçüm yapılıyor. Gürültü kaynağında ve gürültüden rahatsız olunan yerlerde. Gürültü kaynağı; Öğretmen evi ve SDÜ Konukevi bahçesi. Rahatsız olunan yerler ise, gürültü kaynağına yakın çevrede ikâmet edenler.

                   Burada şunu da belirtelim ki; sözünü ettiğimiz yerlerin CANLI MÜZİK RUHSATI da yok.

                                                    ***

                  Gelelim, zurnanın “zırt” dediği yere. Ah sevgili kardeşim ah. Açık havada düğün yapılırken kesilen 18.847,- liralık cezayı haksız buluyorsun öyle mi? “…yazılı olmayan vicdani ve toplumsal yasalar da vardır” diyorsun öyle mi? Böyle bir yasak, doğru değildir diyorsun. Bak hele, yahu sen hukuk devletine nasıl karşı çıkarsın? Bak,bak ne diyor:” Siz ceza keserseniz, milleti ayaklandırırsınız.”

                 Bu nedir biliyor musunuz? Halkı toplu isyana teşviktir. Ve bu, büyük bir suçtur. “Cezaları geri alın” diyor yahu. Ve ekliyor: “…Haksız mıyım sayın valim,sayın Müdürüm, sayın Milletvekillerim, değerli okurlarım?”

                Haksızsın sevgili kardeşim ve de suç işliyorsun. Biraz “ÇEVRE MEVZUATI” oku.

Medeni kanununun “KOMŞULUK HUKUKU “ ile ilgili hükümlerini de şöyle bir gözden geçirsen iyi olur…

               Kamuoyunu yanlı değil,yansız oluşturmaya çalış. Örf-adet-gelenek ve göreneklerimizi elbette ki sahipleneceğiz. Bu sahiplenme; kanun dışına çıkılarak olmaz. Kamuoyu, objektif bir şekilde oluşturulmalıdır, hukuk devletinden sapmadan.

                                                       -----------  0  ----------