SEÇİMİN ARDINDAN…( 3 )

    Seçim analizimizin üçüncüsünü,Isparta Turizminin çekim merkezi olan YEŞİLADA’ya ayırdık.Yeşilada, sadece turizmin çekim merkezi değil,aynı zamanda “MEDENİYETLER ÇATIŞMASI” tezini çürütecek, “MEDENİYETLER İTTİFAKI” yada “MEDENİYETLER UZLAŞMASI”nın somut göstergesi olan bir yerleşim,bir coğrafya.
                         Düşünün, çan sesi ile ezan sesinin bir arada olduğu, Kilise ile Caminin yan yana bulunduğu,Hıristiyan halkla Müslüman halkın kardeşçe yaşadığı sosyolojik bir realizmin adıdır YEŞİLADA.
                                                                   ***
                        Yeşilada’nın tarihsel geçmişini anlatacak değiliz burada.Konumuz,12 Haziran seçim sonuçları. Evet,sandıktan ne çıkmış bir bakalım:

                        AKP……………%47
                        CHP……………%33
                        MHP…………...%18
                        DP……………...%1  
                        DİĞER…………%1

                     Yeşilada’da iktidar Partisi birinci Parti konumunda. AKP’nin Türkiye genelinde aldığı oyun %2.9 altında. Isparta ile karşılaştırıldığında ise,bu fark %6’lara çıkıyor.Eğirdir ise, %7’lik bir üstünlük sağlıyor Yeşilada’ya. ( %54-%47=%7 )
                      Siyaset ve toplum bilimcilerinin yıllardır yazıp-çizdiği ve genel kabul görmüş bir söylemin, Yeşilada’da hayat bulduğunu söyleyebiliriz. Neydi o söylem: “Türk halkının %70’si sağ,%30’u sol”. %18’lik MHP oyları ve %1’lik DP ile %1’lik diğer oyları AKP oylarına katarsak, genel kabul görmüş bu söylemin ne denli doğru bir saptama oduğunu görürüz…

                                                                   ***
                      Şimdi gelelim DERİN ANALİZ’e. Yeşilada halkının 1/3’ü, sol toplumsal güçlerden oluşuyor.Tarihi Kale’den,Kale Burnuna dek uzanan yerleşim ile CANADA ve YEŞİLADA Sit alanı. Tarihi Kale ve civarı Arkeolojik-Tarihi sit, CANADA; birinci derecede doğal sit,YEŞİLADA ise,üçüncü derecede doğal sit alanı.
                       Yeşilada’da neredeyse %70’lere varan bir kaçak yapılaşma var. Bunu Ada halkı da biliyor,Yerel Yönetim de.Bu çarpıklık,yıllardır bugüne dek süregeldi. 2010 yılı,bu çarpıklığın giderilmesinde bir dönüm noktası oldu.Eğirdir Belediyesi, Antalya menşeli bir mimarlık-müşavirlik firmasıyla anlaşarak,Yeşilada’nın Koruma amaçlı İmar Planını yaptırıyordu.
                       Yeşilada’daki hertürlü yapılaşma, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun iznine tabi idi…Ama bir şey,apaçık görünüyordu: Sözünü ettiğimiz Koruma amaçlı imar planı çalışmaları, Koruma Kurulunun bilgisi,denetimi ve gözetiminde yürütülüyordu…

                                                                    ***
                      Yeşilada’da,tarihi ve kültürel dokuyu muhafaza eden eski,metruk evler de vardı.Çoğunun sahipleri de İstanbul’a yerleşmiş,orada iş-güç sahibi olmuşlardı…Planlama çalışmasını yürüten mimarlık firması elemanları,İstanbul’a da gitmiş,orada yaşayan Yeşilada’lılarla da bir anket çalışması yapmışlardı.
                      “Halkı bilgilendirme” adı altında,geçtiğimiz yaz,hem firma mensupları,hem de Koruma Kurulundan bazı yetkililerin katıldığı bir toplantı Ada halkının huzurunda yapılmıştı.Bu toplantıya,bizzat bu satırların yazarı da katılmıştı.
                       Kimi Ada’lılar,anket çalışmasının nasıl yapıldığını sorguluyordu. Ada;SİT statüsünden çıkarılacak mıydı, yoksa Ada’lılar metruk bıraktıkları evlerini yenileyebilecekler miydi?...
                                                                      ***
                      12 Haziran’a gelindiğinde,henüz hiçbir şey belli değildi. Koruma Kurulu “ONAY” verecek miydi? Ada’daki kaçak yapılaşmalar,yasal hale gelecek miydi?...
                      Eğirdir Yerel Yönetimi,Ada’nın “TURİZMİN ÇEKİM MERKEZİ” niteliğini acaba ortadan mı kaldırıyordu? Turistik Tesislerin ADA kıyılarındaki uzantılarının ortadan kaldırılması da,”neyin nesi”ydi?!!! Turizm vizyonu olmayan bir uygulama ile mi karşılaşıyordu ADA halkı?!!!
                       İşte,kafalarda beliren bu istifhamlar ve soru işaretleri, Ada halkını Eğirdir’den,Isparta’dan ve Türkiye genelinden nispeten farklı düşünmeye ve de farklı davranmaya yöneltiyordu.
                                                                     ***
                      Bir belirsizlik de ADA YOLU üzerine idi. “EĞİRDİR GÖLÜ YÖNETİM PLANI”na göre, Gölün su sirkülasyonunu sağlamak üzere ADA YOLU’na ASMA KÖPRÜ’ler yapılacaktı. Şimdiki Isparta valisi Memduh OĞUZ, Köprüden de öte gidiyor,Ada yolunun tamamen ortadan kaldırılacağını söylüyordu…Hatta,turizm mevsiminin dışında,sonbahar ve kışın iş makinalarını ADA yolunda çalıştıracağını da dile getiriyordu…

                                                                   ***
                    …Ve  ADA halkı bekliyordu…Sizce,neyi bekliyordu acaba?!!!

                                                                                                    DEVAM EDECEK…
                                                                              GELECEK YAZI: YENİ YÜZ