Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Ali Koç, futbolda şike davasında gelinen noktada Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nda güven tazelenmesinin yararlı olacağını düşündüklerini ifade etti.

Ali Koç, Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir ile Lig TV'de yayınlanan ''Futbol Gündemi'' programında, futbolda şike davasında gelinen süreci değerlendirip, yaşanan gelişmelerle ilgili düşüncelerini aktardılar.

Sürecin, Futbol Federasyonu'nun yönettiği gibi gidemeyeceği konusunda bir kanaate vardıklarını anlatan Koç, ''Biz kendi genel kurulumuzda kendi üyelerimizle tarihi bir karar ve yol haritası için buluşma ihtiyacı duymaktayız. Ama diğer tarafta bizimle ilgili verilecek karar bizim kontrolümüzde olan bir karar değil. O yüzden bu süreçte bizim düşüncemiz, Futbol Federasyonu'nda yönetim kurulunun bir güven tazelemesi... Ve ciddi anlamda yarar olduğunu düşünüyorum. Çünkü baktığımız zaman bir özgüven kaybı var. Eylem, söylem farkı var. Karar alma yetkisi azalmış, kullanılmıyor. Tüm bunları söylerken onların yerinde olmak istemezdim. Zor bir iş. Ama inanın bizim yerimizde olmak hiç istemezdim'' ifadelerini kullandı.

Sürecin yaşandığı yaklaşık 7 aydır önlerini göremediklerini anlatan Koç, ''Sokaktaki taraftardan, içerideki arkadaşlarımızdan, aileleri ve çocuklarından, yönetimden, üyelerden, Fenerbahçe'ye gönül vermiş, borsadaki küçük yatırımcıya kadar herkesten bahsediyorum. Bu çocuk oyuncağı değil, yeter artık. Biz artık bu işten bıktık. Bizim rahatsız olduğumuz bir konu vardı, onun için mümkün olduğu kadar sessiz kalmayı tercih ediyorduk. Çünkü ne söylesek polemik yaratacaktı. Ülkemizde halkımızı ayrıştıran o kadar çok konu var ki. Futbol 3 Temmuz öncesinde de bu konuların başında olmasa da üst sıralarda yer alıyordu. 3 Temmuz'dan sonra sürecin yürütülüş şekline baktığımız zaman futbol ciddi anlamda toplumumuzda bir ayrıştırma nedeni haline gelmiştir. Biz buna katkı sağlamamak için de mümkün olduğunca konuşmuyorduk. Konuşmadıkça gördük ki işler çok tersine gidiyor'' ifadelerini kullandı.

Kötü yönetilen bir süreç nedeniyle herkesin mutsuz olduğunu anlatan Koç, ''Fenerbahçe Spor Kulübü, yönetim kurulu, üyelerimiz, taraftarlarımız, işin şike tarafını, suçlamaları bir yana koydu. Fenerbahçe'ye reva görülen muamele, yapılan haksızlık, yaşananlar ve yaşatılanlar kabul edilemez bir noktaya geldi, patlama noktasına geldik'' dedi.

Fenerbahçe'nin 3 Temmuz'dan sonra kamuoyu nezdinde suçlu ilan edildiği ve suçu henüz tespit edilmeden ne ceza alması gerektiğinin yoğun bir şekilde tartışıldığını belirten Koç, ''Ceza tarafında kendisini savunacak tüm arkadaşlarımıza Allah'tan sabır ve kuvvet diliyorum, şans diliyorum. Çünkü adil bir savunma yapabilmeleri çok zor'' diye konuştu.

Suçsuz olduklarını ifade etmelerine rağmen, savunma ve müdafaa haklarını kullanamadan linç mantığıyla sistematik bir şekilde yerden yere vurulduklarını ve aylardır bunun böyle devam ettiğini savunan Koç, ''Bu bizim artık kabul edemeyeceğimiz noktaya geldi. Ve biz bu saatten sonra, yaşanan ve yaşatılan sürece baktıktan sonra, Futbol Federasyonumuzun tutumunu, tavrını, söylemlerini, eylemlerini değerlendirdiğimiz zaman, savunma ve müdafaa iklimi yaratılmadan oldu bittiye getirilerek bir süreç işletildiğinden dolayı son derece rahatsızız, endişeliyiz ve bizim haykırışlarımız bunu ifade etmektedir'' görüşlerini dile getirdi.



-''Kuşkularımız ve şüphelerimiz var...''-



Federasyonun söylem ve eylemlerinde çelişkiler olduğunu düşündüklerini kaydeden Koç, şöyle devam etti:

''Herkes aslında bu konuda hemfikir. Savunanlar da karşı söylemde olanlar da. Diyeceksiniz ki nerede tutarsızlık var- Birkaç örnek verelim; Ligler zamanında başlayacaktı, kupa zamanında oynanacaktı, Avrupa'ya sezon bitiminde belirlenen takımlar katılacaktı, iddianame beklenecekti sonra 'yüksek yargı beklenecek' dendi sonra 'etik kurulu raporu' dendi, 'sezon sonu' dendi, sonunda da 'play-off öncesi' dendi. Önemli konularda federasyonumuz bütün yetki kendilerinde olmasına rağmen pek çok kez UEFA baskısı söylemlerini öne çıkardı. Pek çok konularda görüşmelerde, özel görüşmelerin belli başlı gazete ve kişilere sızdırıldığını bire bir yaşadık. Bununla beraber yaptığımız görüşmelerde aldığımız bilgiler zamanla değişti. Şu an gelinen noktada 58. maddenin aynen kalmasına, bununla beraber bir defaya mahsus bir önergeyle genel kuruldan bir karar çıkartılması konuşuluyor. Biz de Fenerbahçe olarak diyoruz ki biz işin o tarafında değiliz. Suçluysak cezamızı çekeriz. Ama biz adil savunma istiyoruz. Bunun bu saatten sonra bu federasyon yaklaşımıyla sağlanabileceğine ciddi anlamda kuşkularımız ve şüphelerimiz var.''

UEFA'nın bu süreçte olağan dışı hareketler sergilediğini savunan Koç, Cornu'nun İstanbul'a gelip savcı ile görüşmesinin olağan dışı bir hareket olduğunu kaydederek, ''Ne zaman UEFA olağan dışı hareketi sergiler- Böyle bir konuda ilgili ülkeden beklenenin yerine getirilmediğini düşündüğü taktirde. Ama bizde emniyetimiz ve savcımız sonuna kadar işin üstüne gitmiş. Devlet yetkilileri her şeyi yerine getirmiştir. Federasyon gizlilik olmasına rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyor. Hal böyleyken UEFA'nın olağan dışı hareketlere girmesinin altında neler yatıyor diye sorgulanması gerekir. Burada ciddi şüphelerimiz vardı. Gördük ki UEFA ciddi anlamda resmi olmasa da gayrı resmi bir şekilde bilgilendirilmiş ve Fenerbahçe'nin bu konuda suçsuz olamayacağı anlatılmış'' diye konuştu.

Federasyonu tenkit ederken işlerinin çok zor olduğunu bildiğini kaydeden Koç, ''Ancak gelinen noktada karar alma yetkisi ve sorumluluklarını yerine getirme kabiliyetini ciddi anlamda yitirdiğini düşünüyoruz ve son derece endişeliyiz'' dedi.

Doğru bir inceleme ve soruşturma sürecinin yürütülmesini istediklerini anlatan Koç, ''Oldu bittiye getirilmemesi, ilgili kişi ve kurumların layıkıyla savunma haklarını kullanmalarını istiyoruz. Bunun başında gelen şey savunmaların sözlü yapılmasıdır. 10 binlerce sayfa, 93 kişi, 20 günde yazılı savunma yapılması beklenmesi son derece yanlıştır, bunu manidar buluyoruz. Bu soruşturmanın oldu bittiye getirilmeden UEFA baskısı yaşanmadan sonuçlandırılması, gerekiyorsa play-off veya ligler sonrasına bırakılması gerekir'' ifadelerini kullandı.



-''Süreç Türk adaleti ve yargısıyla paralel yönetilmelidir''-



Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir de sürecin sonunda büyük maddi ve manevi tazminat davaları açılabileceğini hatırlatarak, Futbol Federasyonu'nun süreci, Türk adaleti ve yargısıyla paralel yönetmesi gerektiğini ifade etti.

Özdemir, etik, disiplin ve tahkim kurullarının vereceği kararların, şike davasında mahkeme süreci devam eden kişilerin sürecini doğrudan etkileyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Etik, disiplin ve tahkim kurulu bir karar verecek. Bu karar kesinlikle mahkemede sürmekte olan yargıdaki arkadaşlarımızın sürecine tesir edecek. Eğer yanlış bir karar alırlarsa, şu anda tutuklu bulunan veya tutuklu olmayan arkadaşlarımızın yargıdaki durumlarına tesir eder. Onun için çok dikkatli olmaları gerekir. Bir karar verirlerse ve yargı süreci, inandığımız Türk adaleti sonunda bu arkadaşlarımızı haklı bulurlarsa, şike yapmadıklarını, teşebbüs etmediklerini kabul ederlerse biz nasıl geriye döneceğiz- Maddi olarak nasıl geriye döneceğiz. Maddi tarafı bir yana bırakalım. Bunu kimler tazmin edecek- Federasyon mu- Federasyonun yönetim kurulu üyeleri mi- Çünkü ortaya bazı davalar çıkacak. Belki yalnız federasyonu dava etmeyeceğiz. Kim o gün federasyon yönetim kurulu üyesiyse, o karara kim imza attıysa veya bu kararın çıkmasına kim neden olmuşsa, ben veya Fenerbahçe taraftarı veya başka takımın taraftarı veya yönetimleri bu davaları açabilirler. Ortaya büyük maddi manevi tazminat olayları çıkabilir. Onun için federasyonun bu kararları verirken gerçekten gerekli bir süreye ihtiyaç vardır. Türk adaleti ve yargısıyla bu karar paralel yönetilmelidir. Yoksa geriye dönüşte maddi olarak, hele manevi olarak bunların altından kimse kalkamaz.''

Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın play-offlardan önce disiplin kurulu kararıyla bazı cezaların verileceğini, bunu uygulamaya koyacaklarını ifade ettiğini anlatan Özdemir, ''Bu sırada tahkim kuruluna gidilecek. Bu kararlar tahkim kurulunda incelenecek, tahkim kurulunun kararı sonrası ancak play-offların oynanacağı ifade edilmekte. Bunların yetişmesi, adil yargılama neticesinde bu kararların verilmesi... Biz Fenerbahçe olarak yetişeceğine ve doğru karar üretileceğine inanmıyoruz'' diye konuştu.

Özdemir, nisan ayında doğru kararların verilebileceğine inanmadıklarını vurgulayarak, ''Fenerbahçe değil 8 takım var. Eğer kayıtları incelerlerse, konuşulan birçok konu incelenirse 8 takım değil, sayının 11 takıma yükselebileceği de kamuoyunda konuşulmakta. Bu nereye sığacak- Sığmayacağına inanıyoruz. Acele karar verme yoluna giderlerse, etik, disiplin veya tahkim kurulu bir acelenin içerisine girerlerse buradan doğru, sağlıklı, adaletli bir kararın çıkacağına inanmıyoruz'' şeklinde ifadeler kullandı.

Şike iddialarını soruştururken Futbol Federasyonu'nun kendi içine de bakması gerektiğini savunan Özdemir, ''Niye hakemine bakmıyor, niye gözlemci raporlarına veya temsilci raporlarını göz önüne getirmiyor. Onlar da bu işin bir parçası değiller mi- Federasyonun sadece ve sadece burada bütün oklarını kulüpler üzerine çevirmesi doğru mudur- Futboldan anlayan, hepimizin futbol bilgisine inandığımız insanlara bu maçları tekrar izletmek, bir rapor düzenletmek, etik ve disiplin kurulunun vereceği karara yön vermesi açısından faydalı olmaz mı- Federasyon niçin bu yola gitmiyor'' şeklinde konuştu.

Nihat Özdemir, Futbol Federasyonu Başkanı Aydınlar'a verdiği mesajda, ''Kimlerle yola devam ettiğini düşünerek bir daha karar vermesi gerektiğine inanıyorum'' dedi.



-''104 yıllık çınarı deviremediler''-



Nihat Özdemir, futbolda şike davası sürecinde yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen futbol takımının puan cetvelinde liderin 2 puan gerisinde bulunduğunu ifade ederek, ''Ligde üst sıralarda olan bütün takımlarla deplasmanda oynadık. Bu takımlar ikinci yarıda hepsi bizim evimize gelecekler. Sadece Trabzonspor maçında deplasmana gideceğiz. Bu durumda olan bir futbol takımı, bayan ve erkek basketbol ve voleybol takımlarımızın kazandığı başarılar, amatör dallarda elde ettiğimiz başarılar, hepsi ortada. Yani o kadar mücadele etmelerine rağmen bu çınarı, 104 yıllık çınarı deviremediler'' dedi.

Özdemir, geçen sezon şampiyonluk yolunda ilerlerken statlarına maç başına 30-35 bin taraftarın geldiğini, şimdi stada 45 bin civarında taraftar geldiğini kaydederek, şunları ifade etti:

''Bırakın bunu, bayan, erkek voleybol ve basketbol maçlarına da taraftarlarımızın önemli desteği var. Fenerium'daki mamullerimize, nereye bakarsanız bakın, taraftarımız, camiamız yapılan haksızlıklara rağmen dimdik ayakta ve bize destek olmaktadır. İşin özeti budur. 104 yıllık çınarı deviremediler. Çok mücadele ettiler. Ligde ikinci olmamıza hayretle bakıyorlar. Tüm bunlar yaşanırken Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu transferde de durmuyor. İsimleri açıklamak, halka açık bir şirket olduğumuz için doğru değil. Önümüzdeki birkaç gün içinde Sow için yapılan görüşmelerin ne neticeye varacağını hep birlikte göreceğiz. Hiçbir arkadaşımız boş durmuyor. Bütün arkadaşlarımız transfer için çalışıyorlar. Taraftarımızın gönlü rahat olsun. Güçlü Fenerbahçe olmaya, futbol takımı değil sadece bütün dallarda güçlüyü oynamaya devam edeceğiz.''