Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkçenin, kardeşliğin, barışın, paylaşmanın, dayanışmanın dili olduğunu belirterek, ''Türkçe, öfkenin, nefretin, kin ve düşmanlığın değil, hoşgörünün, sevginin, muhabbetin dilidir. Türkçe, bir sevgi medeniyetinin dünyaya açılan penceresidir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen 9. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapanış töreninde yaptığı konuşmada, uzak ve yakın diyarlardan Türkiye'ye gelen tüm misafirleri ve katılımcıları muhabbetle selamladığını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''130 ülkenin evlatlarına, sevgili gençlere, sevgili çocuklara, Türkçe sevdalılarına, 'ülkemize, Türkiye'ye hoş geldiniz' diyorum. Güzel Türkçemize kendi seslerini, kendi nefeslerini, renklerini ve ahenklerini katan tüm öğrencilere, bizlere bu heyecanı ve coşkuyu yaşattıkları için teşekkürlerimi sunuyorum. 9 yıldır dünyanın dört bir yanından gelen dost ve kardeş ülke gençlerini dinlerken, izlerken sevindiğimiz, tebessüm ettiğimiz, kimi zaman kahkaha ile güldüğümüz kadar inanın gözyaşlarımızı da gizleyemedik. Bu gözyaşları hüznün, acının, elemin gözyaşları değil, Türkçenin yüreklerimizde bıraktığı derin teessürün, sevincin, coşkunun, heyecanın gözyaşlarıdır. Bize bizi hatırlatan, bize özümüzü, bize sözümüzü hatırlatan her bir kardeşimize ülkem, milletim adına yürekten, gönülden şükranlarımı sunuyorum.''
Yeryüzüne, dünya sathına yayılmış bütün Türk okullarını da bu vesileyle bir kez daha tebrik ettiğini vurgulayan Erdoğan, gittiği değişik ülkelerde Türk okullarını ziyaret ettiğinde, orada öğretmenleri ve yetiştirilen öğrencileri gördüğünde ülkesi ve milleti adına ayrıca iftihar ettiğini belirtti.
Erdoğan, onun mimarlarını da hayırla yad ettiğini, tebrik ettiğini ve kutladığını, ayrıca Türkiye'nin barış, kardeşlik, dayanışma mesajlarını en samimi şekilde dünyaya taşıyan bu okulların tüm yöneticilerini kutladığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Vefa eğer tanımak istiyorsanız burada, cefa eğer tanımak istiyorsanız burada. Fedakarlık, özveri, aşk ve sevda gibi kavramları adeta hayatları ve mücadeleleriyle müşahhas haline getiren, Ay Yıldızlı bayrağın ışığını en doğuya, en batıya, en kuzeye, en güneye gönüllerinde taşıyan tüm öğretmenlerimizi alınlarından öpüyorum'' şeklinde konuştu.
Bu muhteşem organizasyonla millete hiç unutulmayacak anlar yaşatan Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğine de(TÜRKÇEDER) teşekkür eden Erdoğan, başarılarının artarak devam etmesini diledi.

-''İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİ, ORTAK HAZİNESİ''-

Başbakan Erdoğan, bugün dünya üzerinde konuşulan 3 binden fazla dilin, o dili konuşanlar kadar insanlığın ortak değeri, ortak hazinesi olduğuna işaret ederek, ''Nasıl ki hepimiz Adem ile Havva'nın ezelden gelen çocuklarıysak, dillerimiz de bir ağacın dallarıdır, yapraklarıdır, kolları, kanatlarıdır'' dedi.
Binlerce farklı dilin, binlerce farklı çiçek olduğunu, binlerce farklı dilin insanların birbiriyle iletişim kurmasının binlerce farklı yolu, yöntemi ve tarzı olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Farklı lisanlar bizi birbirimizden ayıran değil, bizi buluşturan, bizi tanıştıran, bizi kaynaştıran araçlardır'' diye konuştu.
Her dilin güzel, eşsiz, derin ve şiirsel olduğunu, her lisanın kendi içinde muhteşem bir estetikle örülmüş şiir olduğunu anlatan Erdoğan, ''Dilin sınırı aklın sınırıdır. Dil sustuğunda akıl ve mantık devre dışı kalır. Akla, hayallere, tefekküre hudut çizilemediği gibi dile de hudut çizilemez. İşte onun için demokrasi hem Türkçedir hem Latincedir. Selam, yani barış hem Türkçedir hem Arapça, Farsça, Urduca, İbranice, Bengalce, Hintçe, Endonezce, Malaycadır. Hürriyet, Türkçe olduğu kadar Kürtçedir, Çerkezcedir. Kazakça, Tatarca, Azerice, Türkmencedir'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkçedeki dil kelimesinin başka bazı lisanlarda gönül, kalp anlamına geldiğini ifade ederek, ''Biz 'ehli dil' deriz, yani 'dil ehli, gönül ehli' deriz. Ehli dil, bir lisanın rehberliğinde buluşan insanlar kadar, gönül birliği yapmış kader ortaklarını anlatır. İşte bugün bu salonda hepimiz dil ehliyiz, ehli diliz'' dedi.
Bugün burada herkesin Türkçenin güzelliğinde buluşmuş, yüreklerini buluşturmuş gönül ehli olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bizler, hepimiz yüzlerce yıl öteden süt gibi arı, süt gibi temiz Türkçesiyle 'Gelin tanış olalım' diyen Yunus Emre'nin takipçileriyiz. Bizler 5 kıtada konuşulan dünyanın en yaygın dillerinden birinde, Türkçede ittifak etmiş, Türkçede karar kılmış, Türkçeyle buluşmuş dost ve kardeş milletlerin fertleriyiz'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, 130 ülkeden gelen kardeşlerine tüm samimiyetiyle ifade etmek istediği şeyler olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Türkçe, kardeşliğin dilidir, Türkçe barışın dilidir, Türkçe paylaşmanın, dayanışmanın dilidir. Türkçe, öfkenin, nefretin, kin ve düşmanlığın değil, hoşgörünün, sevginin, muhabbetin dilidir. Türkçe, bir sevgi medeniyetinin dünyaya açılan penceresidir. İnşallah evlerinize sağ salim döndüğünüzde anne ve babalarınıza, kardeşlerinize, dost, arkadaş ve akrabalarınıza hem Türkçeyle hem kendi dilinizle bizim selamlarımızı iletin. Asya'nın, Avrupa'nın, Afrika'nın yanı başında Türkiye'nin tüm dünya insanları için bir barış adası olduğunu, bir hoşgörü yurdu olduğunu ulaşabildiğiniz herkese anlatın. Bu ülkenin kapılarının dostluk, kardeşlik, barış ve dayanışma için ardına kadar açık olduğunu ülkelerinizdeki herkese gösterin. Değil mi ki aynı dili konuşuyoruz, demek ki hepimiz gönlümüzden, yüreğimizden konuşuyoruz. Gürcistanlı kızımızı dinlerken işte orada ben tabandan tavana yükseldim. Akif'i bu kadar güzel dile getirebilirdi. Öyleyse biz hepimiz aynı ufka bakıyor, aynı özlemleri, aynı heyecanları, aynı hasreti paylaşıyoruz. Her birimiz barış dolu, refah dolu, özgür bir dünyanın özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Dilimiz, dinlerimiz, yüreklerimiz inşallah bizi o dünyaya ulaştıracaktır. Aşk üzerinde inşa ettiğimiz dilimiz, sözcükleri sevgi olan lisanımız, umuyorum ki geleceği daha aydınlık kılacaktır.''
Bu organizasyonu yapanlara, Türk okullarına, yöneticilerine ve öğretmenlerine teşekkür eden Erdoğan, 9. Türkçe Olimpiyatları'nın tüm insanlık ve Türk milleti için hayra vesile olmasını diledi.

-ERDOĞAN, ÖĞRENCİLERLE HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİ-

Törende, Gana'dan gelen öğrenciler, Akçaabat yöresine ait folklor gösterisi sundu. Başbakan Erdoğan, gösterinin ardından eşi Emine Erdoğan ile sahneye çıkarak, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ganalı ekipten bir öğrencinin, ''Bize her yer Trabzon'' demesi seyircileri güldürdü.
Bu arada, Kazakistan'dan gelen bir öğrenci, ''Bana her şey seni hatırlatıyor'' adlı şarkıyı seslendirmeden önce salonda ''Başbakan Erdoğan'ın en sevdiği şarkı'' şeklinde anons yapıldı.