ABD Başkanı Obama ’nın ‘IŞİD temsilcisi emekli general John Allen, Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş'ın sorularını yanıtladı.

ABD Suriye ’de politika değişikliğine mi gidiyor?

Her zaman stratejimizi gözden geçiriyoruz. Suriye politikamızda da ABD nihayetinde Suriye halkının temsil edildiği bir siyasi çözüm olmasını temenni ediyor ki bu tabloda Beşar Esad yok.

Ama bu Esad ’ı devirmeye karar verdiniz anlamına gelmiyor...

Tekrar söylemek gerekirse, Cenevre 2 bildirgesi çerçevesinde tanımlanan siyasi müzakereleri hedefleyen politikamıza devam edeceğiz ve bu, Beşar Esad ’ı kapsamıyor.

Sizin açınızdan öncelikli sorun IŞİD mi, rejim mi?

Tabii ki IŞİD ’le uğraşıyoruz. IŞİD, sadece Türkiye ve ABD değil bütün bölgeye tehdit. Buna yönelik strateji de 60 ülkeden oluşan koalisyonun nihayetinde IŞİD ’i yenmek için angaje olması. Benim rolüm de bu. Ama tabii siyasi maksadımız Beşar Esad ’ın olmadığı bir siyasi çözüm.

Türk hükümetinin ‘güvenli bölge ’ teklifine nasıl bakıyorsunuz?

Türk hükümetiyle uzun soluklu bir diyaloğumuz var ama detaya girmek istemiyorum. Bu acil soruna karşı nasıl ortak hareket edebileceğimizi konuşuyoruz.

Türkiye koalisyonun bir parçası mı?

Evet. Türkiye ’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne çok saygılıyız. Türkiye uzun yıllardır ABD ’nin hem ortağı hem dostu ve bu noktada hassasız. Ayrıca koalisyonun tüm üyelerinin kendi ulusal çıkarları olduğunun farkındayız. Türkiye ’nin özel koşulları var. Uzun yıllar terörden çekmiş bir ülke olarak Türkiye ’nin IŞİD ’e karşı adımlarında bunu hesaba kattığı çok açık. Ayrıca çok büyük bir mülteci nüfusu bonkörce ağırlıyor. Bu anlamda Türkiye ’nin kaygılarına dikkatle eğiliyoruz.

Peki, Türkiye ’yi daha fazlasını yapmaya nasıl ikna edeceksiniz?

İyi bir diyaloğumuz var ama nihayetinde Türkiye ne yapmak istediğine kendi karar verecektir ve işbirliği yapıp sonuç alabileceğimiz alanlarda diyaloğumuz devam edecek. Ama nihayetinde Türkiye egemen bir ülke ve kendi çıkarlarını kendi gözeteceğinin farkındayız.

Haklı olarak IŞİD ’le savaşmaktan ürken bir kamuoyu var.

Türk vatandaşlarının bölgede istikrarı baltalayan aşırı uç ideolojinin yayılması konusunda kaygı duyması gerekir. Suriye ve Irak ortada. IŞİD ’in ve temsil ettiği aşırı uç ideoloji ve nefretin bölgede geniş etkileri var. Türk vatandaşları terörden çok çekti. Ben Türk vatandaşı olsam, IŞİD ve Suriye ’deki diğer aşırı grupların faaliyetlerini büyük kaygıyla izler ve Türkiye ’nin kendi ulusal güvenliği için ABD ve diğerleriyle nasıl işbirliği yapacağına bakardım.

Kobani ’deki son durum ne?

Stabil. Durum istikrarlı. Kobani ’yi savunanlara destek olmaya devam edeceğiz. Uzun vadede ne olacağı konusunda tahmin yürütmek istemem. Bu noktada, Kobani ’yi savunanların çabaları ve dışarıdan gelen ateş gücü ile IŞİD net Jetbahis bir biçimde dezavantajlı konuma düştü. IŞİD bir anlamda Kobani ’de kendini kazığa oturttu. Bir momentum yaratıp, oradaki sert direnişe ve direnişçilere karşı zafer elde etmek istedi. IŞİD yeni savaşçılar göndermeye devam ediyor ve biz de bombalamaya, ikmal hatlarına müdahale etmeye, komuta-kontrol ağını dağıtmaya ve Kobani ’yi savunanlara destek olmaya devam edeceğiz. IŞİD orada başarılı olamayacağını görecek.

Bir anlamda Kobani ’de kendi kendini kolay hedef haline mi getirdi?

Kesinlikle. Yoğunlaşınca kolay hedef oldular. Kesin olmamakla birlikte Kobani ’de sadece hava saldırısında 600 IŞİD ’ci öldürüldü ve bu onlar için büyük bir sorun. Hangi noktada (Kobani ’nin) çok büyük bir maliyeti olduğuna karar verecekler?

Ama hâlâ çekilme kararı da almadılar...

O kararı almadılar ve savaşçı göndermeye devam ediyorlar ve biz de o savaşçıları halletmeye devam edeceğiz. Nihayetinde IŞİD Kobani ’den çekilmeye karar verdiğinde, Irak ’ta kaybettikleri yerlerle birlikte ele alırsak, artık hedeflerini gerçekleştiremeyeceğinin göstergesi olacak. Çekilmeleri, IŞİD ’in "zafer yürüyüşünün" durduğu anlamına gelecek. Sembolik bir an olacak.

Ama başka açıdan bakarsanız, küçücük Kobani ’den IŞİD ’cileri temizleyemediniz...

Ama sadece Kobani ’ye bakmayalım. Irak ’ta birçok bölgeden atıldılar. Son haftalarda Musul barajı, Haditha Barajı, Beiji rafinerisi ve Amerli gibi birçok yerden püskürtüldüler.

Ama Amerli ’de (Şii Türkmen şehri) Kasım Süleymani (İran Devrim Muhafızları Komutanı) sayesinde oldu...

Onlara hak etmedikleri bir krediyi vermek. Cephede birkaç askerle resim çektirmek savaşı yönettiği anlamına gelmiyor. Irak güvenlik güçlerinin kapasitesi geliştikçe birçok yerden çıkarılıyorlar. IŞİD ’in operasyon ve taktik anı durduruldu. Bazı yerler el değiştirebilir. Ama güçlerimizi Irak ’a yönlendirdiğimizde görüyoruz ki IŞİD yenilmez değil. Yenilebilir.

Irak tamam ama Suriye ’de hâlâ böyle bir yenilgi tatmadı IŞİD...

Irak ’ta günlük bazda konuşabileceğimiz birileri var. Ama zaman içinde, eğit-donat programı sonrası, orada da beraber çalışabileceğimiz ılımlı muhalif güçler olacak.

PYD eğit-donat programının bir parçası olacak mı?

Kimin olacağı konusunda Türkiye ile yakın temas içinde olacağız. Şu anda yorum yapamam. Ama Kobani ’de muhaliflere yardım edeceğiz.

Suriye ’de eğit-donat çerçevesinde eğitilecek 2000 kişi... Sahi ne yapabilir ki 2 bin kişi IŞİD ’e?

Tek olan şey o değil. ÖSO ve ılımlı muhalifleri de destekleyeceğiz. Önümüzdeki birkaç yıl boyunca yılda 5 bin kişi eğiteceğiz. Operasyonel ortamı yakından gözleyeceğiz.

Son olarak... Koalisyondan memnun musunuz?

Benim görevim, koalisyon üyelerini konsolide etmek, üyelerin koalisyon stratejisine katkısını sağlamak ve bunu koalisyonla koordine etmek. 3 Aralık ’ta Brüksel ’de ilk siyasi istişare toplantısını yapıyoruz. 5 operasyonel hattımız var. Birincisi askeri. Diğerleri yabancı savaşçıları engellemek, IŞİD ’in gelirlerini engellemek; insani yardım ve IŞİD markasının gayrimeşrulaştırılması. Her ülke, kendi hedef kitlesi ve IŞİD ’e katılması olası nüfusunun özelliklerine göre katkıda bulunacak. Türkiye ’yle başlattığımız diyalog da çok önemli; Türkiye rahat hissettiği ölçüde bu çabalara destek olacak.