Cinayetten 11 yıl sonra yakalanan zanlının, kapıyı açtığında karşısında polisleri görünce, "Taksici ölmüş mü, o zaman doğru adamı alıyorsunuz, her zil çaldığında polis gelecek zannediyordum oh be rahatladım" dediği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, 17 Kasım 2004 tarihinde saat 07.00 sıralarında yaşanan olayda, sabah sporu yapan vatandaşlar Yüreğir ilçesi Dr. Mithat Özsan Bulvarı Atlı Spor Kulübü civarı çamlık alan içerisinde, Dur Hasan Kırım (60) isimli şahsı sırt üstü yatar vaziyette öldürülmüş olarak buldu. Mont ve pantolon cepleri dışarıya çıkartılmış ve üzerindeki cep telefonu ile parası gasp edilmiş olarak bulunan şahsın 17 bıçak darbesi ile öldürüldüğü tespit edildi.

Olaydan bir gün sonra Dur Hasan Kırım ’ın 01 T 0637 plakalı taksisi, Kurtuluş Mahallesi Ziya Paşa Bulvarı üzerinde terk edilmiş halde bulundu. Olaydan 11 yıl sonra ise polis, taksicinin katilini telefonu sattığı kişinin ifadesinden şivesinin farklı olduğunu söylemesi üzerine binlerce asker ve üniversite öğrencisini araştırarak Rize ’nin Ardeşen ilçesinde ulaştı.

11 yıl önce Adana ’da vatani görevini yaparken çarşı iznine çıktığı sırada bindiği taksiciyi gasp edip öldürdükten sonra birliğine dönen Ahmet Y. askerliği bitirip tezkeresini alarak memleketine döndü. Polis o gün olayı araştırdı ancak katili bulamadı. Ancak yeni oluşturulan faili meçhul ekibi yaptığı araştırmada taksiciyi öldüren katilin vatani görevini yapan Ahmet Y. olduğunu belirledi.

Faili meçhul ekibi katil zanlısını belirledikten sonra hemen uçakla Rize ’ye oradan da Ardeşen ilçesine geçti. Burada Ahmet Y. ’nin evine giderek zili çaldı. Kapıyı açan Ahmet Y. karşısında polisleri görünce, "Taksici öldü mü? Öldüyse doğru adama geldiniz. Ama içeride ailem var burada konuşmayalım. Küçük kızım Ecem var size her şeyi Adana ’da anlatacağım" dedi.

Daha sonra polis uçakla Ahmet Y. ’yi Adana ’ya getirdi. Şahsın buradaki sorgusunda 11 yıldır taksicinin öldüğünü bilmediğini kendisini almaya Betorder gelen polislerden öğrendiğini ancak bıçakladığı için öldüğünü tahmin ettiğini korkusundan gazete ve televizyonlara bile bakmadığını belirterek, "Her zil çaldığında 11 yıldır polis geldiğini zannediyorum. Her gece rüyamda taksiciyi görüp kabusa uyanıyorum. Vicdanen çok rahatsızdım ama artık cezamı çekeceğim, oh be rahatladım" dediği öğrenildi.

Ahmet Y. cinayetin detaylarını anlatarak, 17 Kasım 2004 günü çarşı izni için kışladan dışarı çıktığını, akşam olduğunda kışlaya dönmek için İnönü Caddesi ’nden taksiye bindiğini belirterek şöyle devam etti: "Taksiye bindim taksici ile sohbet ettik, benim adımı, para durumumu sordu. Ben de yeni bankadan para çektiğimi söyledim. O an birini aradı beni çamlığa götürdü. Sonra da bıçak çıkardı beni gasp edecek sandım bıçağı alıp onu bıçakladım. Arkadaşı da gelir diye onu taksiden atıp otomobil ile çarşıya tekrar geldim.

Taksiyi bir ara sokakta bırakıp polis merkezine gittim. Ama çok korktuğum için polis merkezinin kapısından geri dönerek teslim olmadı. Sonra da üzerimi temizleyip birliğime gittim. Ondan sonra da kimseye bir şey anlatmadım. Askerliğim bitti memlekete döndüm evlenip yuva kurdum. Ama çok pişmanım vicdanım çok sızlıyor."

Cinayetin ardından 11 yıl saklanan Ahmet Y. ’nin askerden sonra mezar taşı ustalığı yaptığı da ortaya çıktı. Zanlı çıkarıldığı mahkemece 1 Ocak 2015 günü tutuklanmıştı.