Ramazan Ercan - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bulgaristan'daki Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin ''destan'' bir olay olduğunu belirterek, ''Bulgaristan'da bizi de sizi de rahatsız eden siyasetçiler var. Bunlar ırkçılık yapıyorlar. Irkçılık perdesi altında Türk düşmanlığını geçmişten bugüne sürdürüyorlar. Sizin oradaki mücadeleniz haklı bir mücadeledir'' dedi.
     Arınç, Manisa'daki Anemon Otel'de Bulgaristan'dan gelen Hak ve Özgürlükler Hareketi temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
     TBMM Başkanlığı döneminde Bulgaristan'a ziyarete gittiğini, ''Siderof'' diye birinin basın toplantısına gelerek, toplantıyı provake etmeye çalıştığını, daha sonra katıldığı komisyon toplantısında da bu kişinin yine bir yakınının bir şeyler söylemeye kalkıştığını ifade eden Arınç, ''Bulgaristan'da bizi de sizi de rahatsız eden siyasetçiler var. Bunlar ırkçılık yapıyorlar. Irkçılık perdesi altında Türk düşmanlığını geçmişten bugüne sürdürüyorlar. Sizin oradaki mücadeleniz haklı bir mücadeledir. İnsan hakları bağlamında da inancınızı, etnik kökeninizi muhafaza etmek, bütün uluslararası hukuk kurallarının tanıdığı bir insanlık hakkıdır. Biz buna her zaman destek veriyoruz'' dedi.
     Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin her zaman Bulgaristan'daki Türklerin kimliğiyle, inancıyla, düşüncesiyle, özgürce yaşamasını takip ettiğini vurgulayan Bakan Arınç, şöyle konuştu:
     ''Geçmişten beri yine Balkanlar'da yaşayan, Batı Trakya'da, Bulgaristan'da yaşayan, Türk olmakla, kardeş olmakla aynı inancın mensubu olmakla birbirimizi dost bildiğimiz insanlarla elbette Türk hükümetleri ilgileniyordu. İlgilenmiyor dersek yalan yanlış olur, ama 'ne kadar faydası vardı, ne kadar etkiliydi, sonuç olarak karşımıza ne getiriyordu' derseniz, yaşadığımız acı olayları geçmişte hatırlıyoruz. Cezaevlerinde kalan belki hala tehdit altında olan arkadaşlarımız var. 89'larda, 90'larda, 70'lerde yaşanan acı olaylar var. Sadece bunlara üzülmekle kalıyorduk belki veya protesto ediyorduk veya Allah cezanızı versin diyorduk ama elimize geçen bir konu yoktu. İki şey oldu, Hak ve Özgürlükler Hareketi, destan bir olaydır, kitabı yazılmalıdır. Üzerine araştırmalar yapılmalıdır ve her ülkeye örnek gösterilmelidir. Şimdi bu hareketi sabote etmeye kalkanlar, beğenmeyenler olabilir.''
    
     -''HÜKÜMET ORTAĞI HALİNE GELDİLER''-
    
     Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin yaptığı başarılı çalışmalarla hükümet ortağı haline gelerek, bakanlıklar elde ettiğini, belediye başkanlıkları kazandığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
     ''Etnik kökene dayalı bir parti değil, Bulgaristan'ın partisi olarak ortaya çıkan, birilerinin kulağı çınlasın diye söylüyorum, bir harekettir. Etnik kökene dayalı siyaset yapanlar kazanamıyorlar. Bu Bulgaristan'da kurulu yasal bir partidir. Bunun içinde Türkler de olacaktır. Bulgaristan'da yaşayan herkes, legal, yasal bir parti olarak Hak ve Özgürlükler Hareketi'ne destek olacaktır inancıyla yola çıkıldı. Bu partiyi güçlendiren, büyüten, hükümet ortağI haline getiren soydaşlarımızın hak ve hukukunu en üst noktada savunan parti haline gelişi, bütün Bulgaristan'ı kucaklayan parti olarak kurulmasıdır. Bizde de sadece buna dayalı parti olarak kurulsaydı, büyümezdi, güçlenmezdi, kimse dikkate almazdı. Hak ve Özgürlükler Hareketi bütün dünyaya örnek olacak bir siyasi harekettir, başarıya ulaşmıştır. Daha da büyük başarılar kazanacaktır.''
     Türkiye'deki hükümetler döneminde, yurt dışındaki Türklerle devlet bakanlarından birinin meşgul olduğunu, yurt dışındaki Türklerin o kişiye dertlerini, sorunlarını anlattığını, ancak AK Parti Hükümeti döneminde sadece bu işle ilgili olarak büyük bir daire başkanlığı kurulduğunu anlatan Bakan Arınç, şunları ifade etti:
     ''Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Daire Başkanlığı kuruldu. Her ülkenin ayrı masası, ayrı uzmanları var. Artık kağıtlara yazıp da unutulanlar değil, tek tek, madde madde bu işler takip ediliyor. Her gün başbakanımızın önüne rapor geliyor. Yapılanlar, yapılacaklar var. Sizdeki müftü seçimi konusunda Faruk Çelik Bey, günlerce bu işi takip etti. Oraya gitti, toplantılar yaptı. O toplantılardan bizim kardeşlerimizin seçileceği meşru bir müftü seçimi için gece gündüz uyumadı. Nihayet güzel bir netice alındı ama birileri peşini bırakmıyorlar. O mahkeme, bu itiraz. Bu işin sahibi var. Başbakan her gün telefon açıp, 'böyle olacak' diye söylüyor. Sizler Tayyip Bey'in daha kuvvetli söylemesini istiyorsunuz, Tayyip Bey söylerse, kuvvetli söyler zaten. Hiç endişeniz olmasın. Bu işin sonucunu alacağız inşallah.''
     Bakan Arınç, Bulgaristan'daki mücadelenin hukuk içerisinde, yumruklaşmadan, kavga etmeden, yılmadan sürdürülmesini istedi.
     Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Ruşen Rıza, AK Parti hükümetinin Bulgaristan'daki Türklere verdiği destekten dolayı Arınç'a plaket takdim etti.