Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayhan Efeoğlu ve iki arkadaşı 5 Mayıs 1992'de gözaltına alındı ve o günden sonra kendilerinden bir daha haber alınamadı. 2011 yılında ise eski Özel Harekat polisi ve Susurluk davası sanığı Ayhan Çarkın faili meçhul cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında ifade verdi. Çarkın ifadesinde kayıp Efeoğlu'nun işkencede öldüğünü belirterek, "Ben Ayhan Efeoğlu olayından sonra tiksindim. Efeoğlu ’nun cesedini Ayhan Özkan ile birlikte kendi ellerimizle gömdük. Ayhan Özkan mezarın üzerinde zıplarken ben de başında Fatiha okuyordum" dedi. Bu itiraflar soruşturma başlatıldı.

Dosyayla ilgili soruşturmasını tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Çarkın'ın biz gömdük dediği yerlerde incelemeler yapıldığı ama elde edilen kemiklerin tümünün hayvan kemiği olduğunu belirtti. Yine Efeoğlu'na ait olduğu iddia edilen ve kazılarda bulunan hırka üzerinde de DNA çalışması yapılamadığını belirten savcılık, Ayhan Çarkın'ın soyut iddiası dışında dava açmayı gerektirecek yeterli delil olmadığını film izle belirterek takipsizlik kararı verdi.