Habertürk'te yer alan habere göre; yüzünde, parmak aralarında, cinsel organında sigara söndürülen ve bileklerine bağlanan ip nedeniyle kolları kan içinde olan çocuğa kimin işkence ettiği belirlenemezken, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 20 yaşındaki anne Emel A. ile “Olay anında işte olduğunu iddia eden” 26 yaşındaki baba Hüseyin A. delil yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakıldı. Mahkeme, adli kontrol şartı getirdiği anne babanın ‘çocuklarına yaklaşmamalarına ’ karar verdi.

Gece yarısı 1.5 yaşındaki küçük S. ’yi 2.5 yaşındaki ablasıyla evde yalnız bırakıp çay bahçesine gittiği için eleştirilerin hedefinde olan ve serbest kaldıktan sonra ailesinden dahi kaçan Emel A., Habertürk muhabirine gözyaşları içinde “Ben işkence etmedim. Beş gündür çocuklarımı görmüyorum, artık yaşamak istemiyorum” diyerek kendini savundu.

Anneannesinin refakatinde halen hastanede yatan S. ’nin ameliyat edilmesi gündemdeyken, anne Emel A. ise bir haftadır hem eşinden hem de ailesinden kaçıyordu. Habertürk ’ün bulduğu Emel A. “Annem bile beni suçluyor. Çocuklarımı seviyorum. Oğluma bunları ben yapmadım, kimin yaptığını da bilmiyorum” dedi. Anne Emel A., “Benim tek hatam onları uyuttuktan sonra saat 03.00 sıralarında evden çıkmam. Döndüğümde öğrendim durumu. Kızım, kardeşini çok kıskanırdı. Belki çakmakla o yakmıştır kardeşini, bilemiyorum. Ama doktorlar ‘Sigara yanığı ’ diyor. Evde banyonun camı da kırılmış. Kesikler de ondan olabilir” şeklinde konuştu.

Hamileliğinde eşinden şiddet gördüğünü, buna rağmen küçük oğlunu dünyaya getirdiğini söyleyen anne “Oğlumu günlerdir göremiyorum, onu bana geri vermezler değil mi? Artık yaşamak istemiyorum. Oğluma bir şey olmasın. Ben vicdansız değilim” dedi.

Anneanne Emine Karakaş ise kızının yalan söylediğini savunarak, “Kimse ona inanmasın. Bu çocuk onun eseri. Kızımı adam edemedim. Hep yalan söyler. Çocukları olmasına rağmen evden kaçar. Bunu ondan başka kim yapmış olabilir? Damadım çalışıyor geceleri, suç kızımda. Rahat gezip tozmak için çocuğu bu hale getirdi. Onu asla affetmeyeceğim, benim artık onun gibi bir kızım yok” şeklinde konuştu.

Çocuğunun hastane fotoğraflarını görünce gözyaşlarına boğulan anne, o geceyi şöyle anlattı:

“Saat üç gibi çocukları uyuttum. Rize ’den arkadaşım gelmişti, yarım saat görüşmek istedi. Çocuklarımı ilk kez yalnız bıraktım. Keşke bırakmasaydım. Eve döndüğümde çocuklar yoktu. Panikledim. Komşular çocuklarımı annemin aldığını ve hastaneye götürdüğünü söylediler. Korktum, hastaneye gidemedim. Akşama karakola götürdü polis. Ardından sokaklarda kalmaya başladım.”